@𝕏
Türk Bitig

Ay-Toldı'nın Hükümdar Kün-Toğdı'ya Vasiyet-Nâme Yazdığını Söyler

  1. Aytoldı Küntoğdı İligke Kumaru Bitig Bitimlişin Ayur
    Ay-Toldı'nın Hükümdar Kün-Toğdı'ya Vasiyet-Nâme Yazdığını Söyler
  2. Bitigü bile koldı kâğıd tetig, bayat atı birle bitidi bitig
    Bu zeki insan kağıt-kalem istedi, Tanrı adı ile başlayarak, bir yazı yazdı.
  3. Bayat atı birle sözüg başladı, törütgen igidgen keçürgen idi
    Sözüne Tanrı adı ile başladı:—Yaratan, yetiştiren ve göçüren Tanrı — dedi —
  4. Törütti tümen miñ bu sansız tirig, tirilgü berür kodmaz açın birig
    Bu yüz binlerce, sayısız mahlûku o yarattı, hepsine rızık verir ve hiç birini aç bırakmaz.
  5. Yorıtur kamuğka tilemiş tilek, kerek bolmaz anda kör arka yölek
    O her şeye ve her kese hükmünü geçirir, hiç bir desteğe ve yardımcıya muhtaç değildir.
  6. Tilese törütür bolur kolmışı, tilep boldı barça anıñ kılmışı
    Dilerse, yaratır ve her istediği olur, yaptıkları hep onun isteği ile vücûda gelmiştir.
  7. Ölümke törütti bu sansız konum, tirig barça ölgü añar yok ölüm
    Bu sayısız mahlûkları ölüm için yarattı, diri olan her şey ölecektir, yalnız kendisi için ölüm yoktur.
  8. Sevüg savçıkamiñ meniñdin selâm, tegürsün bayatım kesüksüz ulam
    Tanrı benden sevgili Peygambere, devamlı olarak, binlerce selâm eriştirsin.
  9. Tüzü eşleriñe yeme ök adın, tegürsün selâmım idim kesmedin
    Diğer bütün ashabına da rabbim sonsuz selâmlarımı ulaştırsın.
  10. Uzun keç yaşağıl ay elig kutı, üküş el aşağıl bu beglik atı
    Ey devletli hükümdar, çok uzun yaşa, bu saltanat ile çok illere hüküm et.
  11. Atım erdi ay toldı kılkım tolu, erildi toluluk tüker öz ölü
    Adım Ay-Toldı, tavır ve hareketim dolun ay şeklinde idi, bu dolunluk eksildi, varlığım ölümle bitiyor.
  12. Ölüm tutğakı keldi tuttı katığ, kutulğu yerim yok kiterdi tatığ
    ölüm meleği geldi ve beni sım-sıkı bağladı, kurtulacak yerim yok, hayatın tadı kalmadı.
  13. Meni edgü tuttuñ açındıñ üküş, saña tapnumadın barır bu öz uş
    Bana iyilik ettin ve çok ihsanda bulundun, ben ise, sana karşı vazifemi ifâ edemeden gidiyorum.
  14. Bu edgü yanutı kumaru bitig, bitip kodtum emdi saña ay tetig
    Bu iyiliğin karşılığı olarak, ey zeki insan, şimdi sana vasiyetname yazıp bırakıyorum.
  15. Bu dünyâ işiñe iş erdim bile, işiñni yorıttım könilik bile
    Senin bu dünya işlerinde ben sana arkadaş idim, işlerini doğrulukla yerine getirmeğe çalıştım.
  16. Munu emdi artuk bağırsaklıkın, bitip kodtum öt sav kumaru okın
    işte şimdi, büyük bir bağlılıkla, sana vasiyetim olan öğütlerimi yazıp bıraktım, oku.
  17. Negü ter eşitgil bağırsak kişi, bağırsaklık ol kör kişilik başı
    içten bağlı olan samimî insan ne der, dinle, insanlığın başı bu samimiyettir.
  18. Bağırsak kişiniñ sözi tut savı, bu söz sav saña bolğa devlet avı
    Samimî insanın sözünü ve öğüdünü tut, bu söz ve öğüt sana bir devlet ağı olsun.
  19. Bağırsak kişi ol kişide çını, bağırsak sözi tut bedütgey seni
    insanların hakikîsi sadakatli insandır, sadakatli insanın sözünü tut, o seni büyütür.
  20. Ay ilig munu men bağırsak saña, sözüm işke tutğıl ay ersig toña
    Ey hükümdar, işte ben sana sadâkatle bağlı insanım, sözüme göre hareket et, ey merd insan.
  21. Ölüm utru keldi ökündi özüm, asığ kılmadı bu ökünçüm sözüm
    Ölüm karşıma çıktı, ben peşiman oldum, fakat bu sözlerim ve peşimanlığım bir fayda vermedi.
  22. Kerek boldı emdi bu kılmış tapuğ, ökünç boldı kılmış isizlik kamuğ
    Şimdi bana edâ edilmiş ibâdetler lâzım oldu, yapılmış kötülüklerin hepsi ancak peşimanlık getirir.
  23. Yatu kaldı termiş bu altun kümüş, maña tegdi sakış anıñdın ülüş
    Toplanmış olan altın-gümüşüm olduğu'gibi kaldı, onlardan benim hisseme ancak hesap vermek düştü.
  24. Ulır-men ökünüp asığ yok ökünç, idim rahmetinde adın yok umunç
    Peşimanlık içinde feryâd ediyorum, fakat peşimanlık fayda vermiyor, rabbin rahmetinden başka bir ümidim kalmadı.
  25. Bu kün men barır-men munu erksizin, yarın sen kelir sen udu şeksizin
    İşte bugün ben, elimde olmadan, ölüp gidiyorum, yarın sen de, şüphesiz, arkamdan geleceksin.
  26. Ölüm tutmaz erken odun ay ilig, işiñni itiñil yetürgil bilig
    Ey hükümdar, ölüm henüz yaklaşmadan, uyan, bilgini kullan, işini tanzim et.
  27. Belâ küç yerinde sen edgü kılın, bodunuğ sevindürgil elgin tilin
    Sen halkı belâdan-zulümden koru, iyilik yap, elinle ve dilinle onu sevindir.
  28. Esenlik üdinde sen edgü yetür, tavar neñ barında üle hem yetür
    Sağlığında her şeyi iyilikle karşıla, malın ve servetin varken, onları dağıt ve yedir.
  29. Negü ter eşitgil köni sözlüg er, kiçigde odunmış yiti közlüg er
    Küçüklüğünde uyanmış, keskin gözlü ve doğru sözlü insan ne der, dinle.
  30. Ölüm kelmez erken ölümke itin, tiriglik üdinde tapuğ kıl tapın
    Ölüm gelmeden, sen ölüme hazırlan, hayatta iken, Tanrının emirlerini yerine getir, ibâdette kusur etme.
  31. Ölüm kelse tutsa ökünç asğı yok, neçe me ulısa kara yer katın
    Ölüm gelip-çatınca, peşimanlık fayda etmez, kara toprak altında istediğin kadar feryat er.
  32. Ay ilig katılan meniñde kedin, yava kılma üd kün tapuğda adın
    Ey hükümdar gayret et, benden sonra ömrünü boşuna harcama, ibâdetle meşgul ol.
  33. Seni armasun dünyâ devlet bile, kamuğ iş içinde könilik tile
    Bu dünya ve devlet seni aldatmasın, bütün işlerde dâima doğruluğu göz önünde bulundur.
  34. Törü tüz yorıtğıl bodunka köni, künüñ edgü bolğay könilik küni
    Halka kanunu doğru ve dürüst tatbik et ki, kıyamet gününde bahtiyar olasın.
  35. Özüñ otka atma bu dünyâ üçün, havâ boynı biçgil et özke öçün
    Bu dünya için kendini ateşe atma, vücûddan öcünü al, nefsin boynunu kopar.
  36. Bu dünyâ begi sen aña bolma kul, seni kodmaz erken anı kodğu tul
    Sen bu dünyanın beyisin, ona kul olma, o seni bırakmadan, sen onu dul bırak.
  37. Küvezlenme artuk kötürme köñül, ınanç kılğu ermez bu dünyâ tüñül
    Fazla kibir ve gurura kapılma, bu dünyaya güven olmaz, sen ondan vaz geç.
  38. Yakın tut özüñke kişi edgüsi, isizdin yırak tur tokığay yası
    îyi insanları kendine yakın tut, kötülerden uzak dur, zararları dokunur.
  39. Kişi sukıña bermegil sen işiñ, vefâsız kişike yitürme aşıñ
    îşini insanların harisine tevdi etme, yemeğini nankör insanlara yedirme.
  40. Tapuğka erig bol yazukta tıdın, saña teggü ermez tapuğda adın
    İbâdette gayretli ol, günahtan sakın, sana âhirette ancak ibâdetin faydası dokunur.
  41. Ölümüg unıtma añar yok tolum, busuğdın çıkar teg çıkar bu ölüm
    Ölümü unutma, ona karşı hiç bir silâh yoktur, ölüm, pusudan çıkar gibi, bir gün karşına çıkar.
  42. Neçe kaçsa âhır ölüm tutğusı, neçe kalsa âhır ölüm yetgüsi
    Ne kadar kaçarsan-kaç, ölüm nihayet seni yakalayacaktır, ne kadar kalırsan-kal, nihayet ölüm seni alıp-götürecektir.
  43. Ölümke usanma köñül tut tirig, neçe keç tirilse töşeñü yerig
    Ölüme gafil avlanma, gönlünü diri tut, ne kadar çok yaşarsan-yaşa, bir gün toprağa gireceksin.
  44. Kanı kim kutuldı ölümdin kaçıp, kanı kim aşundı üdindin keçip
    Hani, kim ölümden kaçıp kurtulmuştur, hani, kim ecelini geciktirmiş ve vaktini aşmıştır.
  45. İdi yakşı sözler bilig yañzatu, bu üd kün tirigliklerig meñzetü
    Âlim bu zamanı ve hayatı, bir yakıştırma ile, çok güzel anlatmıştır.
  46. Apa oğlanı körse arkış sanı, örüg turğu bolmaz örügler kanı
    insan oğlu, bakarsan, bir kervana benzer, konak yerinde devamlı kalınmaz, menziller nerede?
  47. Ata arkasmdın tuğulsa oğul, ana karnı menzil kaç aylık amul
    Çocuk babasının sulbünden çıktıktan sonra, ana karnı onun için, bir kaç aylık istirahat menzilidir.
  48. Anasında tuğsa atansa atı, musâfir bolup mindi üdlek atı
    Anasından doğup, adı verilince yolcu olarak, zamane atına biner.
  49. Küni bir mañım ol tüni bir mañım, iletür ölümke kurıtur eñim
    Gündüzü bir adım, gecesi bir adım, bu at onu ölüme götürür ve benzini soldurur.
  50. Ajun bir tüşün ol gûrüñ bir tüşün, bu tüş tün kopursa tüş tün ol ajun
    Bu dünya—bir konak, mezarın—ikinci bir konaktır, bundan sonraki ilk konak — öteki dünyadır.
  51. Küder ol ajunda saña iki yol, bu iki yoluñda kayu erki yol
    O dünyada seni iki yol bekler, bu iki yoldan, acabl, hangisi sana nasip olacaktır.
  52. Yoluñ oñça kelse itildi işiñ, kalı solça kelse ulıp çal başıñ
    Yolun sağa doğru ise, işin yolundadır, eğer sola doğru ise, inleyerek, başını yerden-yere çal.
  53. Tarığlağ erür dünyâ ilig kutı, tarısa orar er tirilgü otı
    Ey devletli hükümdar, dünya bir tarladır, insan bu tarlayı ekerse, hayat ekinini biçer.
  54. Negü ekse yerke yana ol önür, negü berse evre anı ok alur
    Yere ne ekilirse, yine o biter, ne verilirse, karşılığında aynı şey alınır.
  55. Kişi neñi alma yeme tökme kan, bu iki yazukka ulır çıksa cân
    Başkasının malını alma ve kan dökme, ölüm döşeğinde insan bu iki günah yüzünden inler.
  56. Bu tüş teg tiriglik keçer belgüsüz, kerek beg kerek kul barır kelgüsüz
    Bu rüyaya benzeyen hayat, farkına varılmadan geçer, gerek bey, gerek kul, bir daha gelmemek üzere gider.
  57. Kanı tüş sanı boldı keçmiş künüñ, ökünçte adın yok bu kalmış künüñ
    Hani, geçen günlerin, rüya gibi oldu, kalan günlerinde de peşimanlıktan başka bir şey yoktur.
  58. Negü ter eşitgil odunmış kişi, odunmış ta kedin ökünmiş kişi
    Uyanmış ve uyandıktan sonra peşiman olmuş insan ne der, dinle.
  59. Tüşüñ teg keçürdüñ tiriglik oduğ, kanı asğı körkit maña bir boduğ
    Uyanık olduğun hâlde, hayatını rüya gibi geçirdin, faydası hani bana bundan bir iz göster.
  60. Künüñni keçürdüñ tilek ârzûka, tiriglik tükedi ökünç ol yoduğ
    Heves ve arzuların için ömrünü harcadın, hayat tükendi, elde ettiğin sâdece peşimanlıktır.
  61. Usanma tiriglikke artuk sakın, tiriglik ölümke idi ök yakın
    Hayatta pek gafil davranma, dikkat et, hayat ölümle çok yakındır.
  62. Saran bolma ilig akı bol akı, kalır meñü ölmez akılık atı
    Ey hükümdar, hasis olma, cömert ol, cömert, cömertliğin adı ebedî kalır, ölmez.
  63. Er at sü bu neñke küvenme üküş, asığ kılmağay sü bu altun kümüş
    Askere, orduya ve mala güvenme, ordu ve bu altın-gümüşün sana bir faydası olmayacaktır.
  64. Yuluğ kılma özni adınlar üçün, suyurka özüñni küyürme küçün
    Başkaları için kendini feda etme, kendine acı da zorla ateşe atma.
  65. Seninde ozakı ajun begleri, ajun kodtı bardı yatur kör gûri
    Senden önceki dünya beyleri de dünyayı bırakıp gittiler, işte mezarları, yatıyorlar.
  66. Saña ma anunmış-turur bu ölüm, üdiñe küder ay yarumış künüm
    Ey benim parlak güneşim, bu ölüm senin için de hazırlanmıştır, ancak vaktim bekliyor.
  67. Negü ter eşit dünyâ aybın bilip, saña sözlegüçi ukuştın alıp
    Dünyanın eksik ve kusurlu taraflarını bilen ve üzerinde düşünmüş olan insan sana ne der, dinle.
  68. Açığ suv teg ol kör bu dünyâ neñi, neçe içse kanmaz ölimez eñi
    Bu dünya malı acı su gibidir, insan ne kadar içerse-içsin, kanmaz, onun dili bile ıslanmaz.
  69. Kölike teg ol kör bu dünyâ toña, ederse kaçar kaçsa yapçur saña
    Ey yiğit, bu dünya bir gölge gibidir, onun peşine düşersen, kaçar, sen kaçarsan, o sana koşar.
  70. Sakığ ol körü barsa dünyâ işi, tutayın teyü sunsa yitrür kişi
    Dikkat edersen, dünya işi bir seraptır, insan tutmak için elini uzattıkça, onu kaybeder.
  71. Ay ilig katığlan özüñ edgü bol, begi edgü bolsa bodun edgü ol
    Ey hükümdar, gayret et, kendin iyi ol, beyi iyi olursa, halk da iyi olur.
  72. Bodun koy sanı ol begi koyçısı, bağırsak kerek koyka koy kütçisi
    Halk koyun gibidir, bey onun çobanıdır, çoban koyunlara karşı merhametli olmalıdır.
  73. Kapuğda tirildi kalın aç böri, ay ilig koyuğ ked küdezip yorı
    Kapıda bir çok aç kurt toplanmıştır, ey hükümdar, koyunları iyice muhafaza altına al.
  74. Buşı bolma işte sen övke yığın, buşı bolsa begler buzar beglikin
    işinde hiddetli olma, öfkene hâkim ol, beyler hiddetli olurlarsa, mülk ve saltanat haleldar olur.
  75. İrig sözlemegil kişike tilin, irig til ot ol kör küyer teg yalın
    İnsanlara kaba söz söyleme, kaba söz alev-alev yanan bir âteştir.
  76. Örüg bol amul bol tüzün bol silig, kamuğ edgülükke tegürgil elig
    Sakin, halîm-selîm ve yumuşak huylu ol ve böylelikle bütün iyiliklere elini uzat.
  77. Yüz utru-turur bu uzun yol sefer, ukuşluğ bu yolka azuk ked eter
    Önünde uzun bir yol, bir sefer vardır, akıllı olan bu yol için azığını iyice hazırlar.
  78. Sarây karşı itme ay ilig kutı, anundı saña ev kara yer katı
    Ey devletli hükümdar, sen saray ve köşkler yaptırma, kara toprak altında senin evin hazırdır.
  79. Ediz keñ bedizlig sarâyıñ kalıp, karañku yer evde yatur sen ulıp
    Yüksek, geniş ve süslü sarayların burada kalacak, sen de inleyerek, karanlık toprak evde yatacaksın.
  80. Nerek kenç urur sen bu altun kümüş, saña teggüsi ol iki böz ülüş
    Niçin bu altın-gümüşten hazîne topluyorsun, senin hissene düşecek şey iki parça bezden ibarettir.
  81. Muñar meñzetü aydı şâir tili, bu şâir sözi kör açar söz yolı
    Şâir buna benzer bir söz söylemiştir, şâirin bu sözü, bak, söze yol açar.
  82. Osal yalñuk oğlı üküş neñ tirer, yegüke tegirmü sakınmaz birer
    Gafil insan-oğlu çok mal toplar, kendisine yemek nasip olacakını, bunu düşünmez bile.
  83. Bayusa tileki bulunsa tükel, tüketür tiriglik uçup cân yırar
    Zenginleşip, bütün dileklerine kavuşunca, ömrü de sona erer ve canı uçar gider, ondan uzaklaşır.
  84. Avınma erejke küvenme ay beg, avınçıñ küvençiñ udığa ot teg
    Ey hükümdar, avunma ve huzura güvenme, bu avunman ve güvenmen seni gaflet uykusuna düşürür.
  85. Tiriglik yava kılma dünyâ üçün, keçigli-turur bolğa emgek küçün
    Dünya uğrunda hayatı boşuna harcama, dünya geçicidir, sonra sana zorla zahmet çektirirler.
  86. Ağı çuz töşenür özüñ oğlağu, kara yer töşeñü-turur ay bügü
    îpek sırma ile örtülen vücûdun kara toprağa serilecektir, ey hakîm.
  87. Avınçu sevügler bile avnur öz, kara yer katında yaşıp yatğu tüz
    Seni avutan zevklerinle avunan vücûdun kara toprak altında gizlenip, sırt-üstü yatacaktır.
  88. Yayılmaz yorığa keveldin tüşüp, edersiz yığaç miñü muñluğ bolup
    Sarsmayan, rahvan küheylan attan inip, aciz içinde, eyersiz bir ağaca bineceksin.
  89. Bularnı sakınğıl ölümke itin, ökünme yarın bu kara yer katın
    Bunları düşün ve ölüme hazırlan, yarın bu kara yer altında peşiman olma.
  90. Kamuğ işke tevfik bayattın tile, bayat birge şeksiz saña küç bile
    Her işe Tanrıdan tevfik dile, bil ki, sana ancak Tanrı yardım edebilir.
  91. Negü kelse tapla kör edgü isiz, boyun bir kazâka köni tut ağız
    iyi veya kötü, ne gelirse, ona razı ol, kazaya boyun eğ, ağzım bozma.
  92. Özüñ kolsa iki ajun begliki, bu beş işke yakma bu ol yegliki
    Eğer her iki dünya beyliğini istiyorsan, en iyisi budur, sen şu beş işe yaklaşma.
  93. Harâmka katılma yeme kılma küç, kişi kanı tökme hasım kılma öç
    Harama karışma, zulüm etme, insan kanı dökme, düşmanlık besleme ve kin gütme.
  94. Bor içme fesâddın yırak tur tez e, bu kaç neñ yorır tutçı beglik buza
    Şarâp içme, fesattan uzak dur, ondan kaç, bunlar dâima mülke ve saltanata halel veren şeylerdir.
  95. Özüñ meñü beglik tilese tuçı, törü kıl bodundın kötürgil küçi
    Eğer devamlı ve ebedî beylik istiyorsan, adaletten ayrılma ve halk üzerinden zulmü kaldır.
  96. Bodunka başı sen ay ilig bu kün, bodunuğ küdezgil oduğ tur ögün
    Ey hükümdar, sen bugün halkın başında bulunuyorsun, halkı gözet, aklın başında ve uyanık ol.
  97. Uluğ yük boyunka yüdürdi ilig, osal bolma saklan ay kılkı silig
    Hükümdarların omuzlarına ağır yük yüklenmiştir, ey iyi huylu insan, ihmalkâr olma, tedbirli davran.
  98. Et öz ârzû sürgen havâka bulun, bulun bolma bolsa özüñni yulun
    Vücût arzusuna tâbi olan insan nefsinin esiridir, onun esiri olma, olursan da kendini kurtarmağa bak.
  99. Keçürmiş tiriglik tüpi boldı yel, bu kalmış tiriglik neçe berge el
    Geçirdiğin hayat rüzgâr ve tipi gibi geçti, kalan hayatın daha ne kadar saltanat temin eder.
  100. Yava kılma emdi bu kalmış künüñ, özüñdin arıtğıl yazukuñ münüñ
    Kalan ömrünü artık boşuna geçirme, kendini günah ve kusurlardan temizle.
  101. Vefâ kılğu ermez bu dünyâ bilin, keçer dünyâda öz azukuñ alın
    Bil ki, dünya sana vefa edecek değildir, bu geçici dünyadan sana lâzım olan azığı al.
  102. Negü ter eşitgil sakınuk kişi, sakınuk kişi ol ajunda başı
    Takva sahibi ne der, dinle, dünyada takva sahibi insanlar muvaffak olurlar.
  103. Bu ajun tüşün ol sen arkış sanı, tüşünde neçe bolğa arkış küni
    Bu dünya bir konaktır, sen kendini kervan say, bir kervan konakta ne kadar kalabilir.
  104. Sarây ol ajun kör bu kazğanç yeri, negü bulsa munda naru ıd yorı
    Dünya bir saraydır, bir kazanç yeridir, buradan oraya götürebileceğin ne varsa, götür.
  105. Özüñ köçgü mundın köçüñ aşnu ıd, kerekligni alğıl kereksizni tıd
    Sen buradan göç edeceksin, göç yükünü önceden gönder, ancak lüzumlu olanları al, lüzumsuzları bırak.
  106. Munu men barur-men meni kör odun, katığlan özüñke at edgü kodun
    işte ben gidiyorum, bana bak ve ibret al, burada kendin için iyi bir ad bırakmağa gayret et.
  107. Negü ter eşitgil ölügli tirig, ölürde berip bardı öt sav erig
    Ölmek üzere bulunan, intizar hâlinde öğüt ve nasihat vererek ölen insan ne der, dinle.
  108. Ölügli tirigke berür pend tilin, eşitgil anı sen köñülke alın
    Ölmekte olan insan yaşayanlara nasihat eder, sen onu dinle ve gönlüne yerleştir.
  109. Ayur ay tirig sen usanma odun, usandım ökünçün yatur-men yılın
    O der ki : — Ey diri, sen gafil olma, uyan, ben gaflet ettim, şimdi yıllarca peşimanlık içinde yatacağım.
  110. Ay ilig bu beglik uzun kolsa sen, kaç iş kıl kaç iş kod kılur erse sen
    Ey hükümdar, bu saltanatın uzun sürmesini istersen, şu bir kaç işi yap, şu bir kaç şeyi de bırak.
  111. Törü kıl katığlan yulup kılma küç, tapuğ kıl bayatka anır kapğı kuç
    Adaletle iş gör, buna gayret et, hiç bir zaman zulüm etme, Tanrıya kulluk et ve onun kapısına yüz sür.
  112. İkinçi osal bolma sak tur oduğ, saña tegmesün bir müfâca yoduğ
    ikincisi — gafil olma, dikkatli ol, uyanık dur, sana başkasının yüzünden, ansızın, bir suç isnat edilmesin.
  113. İki üdte kılma kayu erse iş, havâ övke kelse serip kısğu tiş
    Heves ve öfke ânında hiç bir iş yapma, her iki hâlde de dişini sık, sabret.
  114. Bu kaç neñ küdezgil küdezildi el, uzun turğa beglik saña berge el
    Bu bir kaç şeye dikkat edersen, memleket gözetilmiş olur, saltanat uzun sürer ve sana sulh ve sükûn te'min eder.
  115. Kamuğ edgülerig ağır tut kötür, isizlerni tutma iligdin kotur
    Bütün iyilere hürmet göster ve onları yükselt, kötülere yüz verme, onları kapına dahi yanaştırma.
  116. İsiz öñdi urma törü edgü ur, künüñ edgü bolğay kutuñ bağa kur
    Kötü teamül kurma, iyi kanun koy, ömrün iyi geçer ve saadet sana yâr olur.
  117. Negü ter eşitgil ay bilge külüg, bu sözdin kötürgil özüñke ülüg
    Ey hükümdar, meşhur âlim ne der, dinle, bu sözden sen kendine hisse çıkar.
  118. Törü edgü ur ay törü bergüçi, turu öldi isiz törü urğuçı
    Ey kanun yapan, iyi kanun koy, kötü kanun yapan kimse, daha hayatta iken, ölmüş demektir.
  119. İsiz öñdi urma ay ilçi bügü, isiz bolsa bolmaz ajunuğ yegü
    Ey hakîm devlet adamı, kötü teamül koyma, kötü kanunlarla dünyaya hüküm edilmez.
  120. İsiz öñdi ursa özi öz üdin, isiz kodtı atın özinde kedin
    Bir kimse kendi zamanında kötü teamül vaz'ederse, kendisinden sonra kötü bir nâm bırakmış demektir.
  121. Kim erse urup kodsa edgü törü, anın tikti atın adakın örü
    Bir kimse iyi kanun vaz'edip bıraktı mı, adının ayakta durmasını sağlamış demektir.
  122. Özüñni yarılma ay ilig bakın, tüp üñni unıtma öyü tur sakın
    Ey hükümdar, dikkat et, kendini şaşırma, aslını unutma, bunu dâima hatırında tut ve düşün.
  123. İsiz kılkı tutma ay elgi uzun, isiz kılk ulıtur ikigün ajun
    Ey iktidar sahibi kötü hareketleri benimseme, kötü hareket seni her iki dünyada inletir.
  124. Uzun boldı elgiñ bodunka yakın, füsûsun keçer bu tiriglik bakın
    iktidara geldin ve halka yakın oldun, dikkat et, sonra bu ömür efsûsla geçer.
  125. Keçigli-turur dünyâ keçti sakın, keligli ölüm utru keldi sakın
    Bu dünya geçicidir, sen onu şimdiden geçti bil, ölüm muhakkak gelecektir, sen onu karşına artık geldi bil.
  126. Meni kör meniñdin kötür öt erig, ökünme yarın sen bu kün sen tirig
    Benim hâlime bak, benden öğüt ve nasihat al, yarın peşiman olma, sen bugün henüz dirisin.
  127. Kişi ölse andın kumaru kalır, munukı kumarum saña ay bilir
    İnsan ölünce, ondan bir miras kalır, ey bilgin, benim sana mirasım da işte budur.
  128. Severim sen erdiñ ay ilig maña, asığlığ kumarumnı kodtum saña
    Ey hükümdar, benim en çok sevdiğim insan sendin, faydalı mirasımı sana bırakıyorum.
  129. Asığlığ kumaru kişike söz ol, kumaru sözüg tutsa asğı yüz ol
    insan için faydalı miras sözdür, miras olarak kalan sözü tutmanın yüz türlü faydası vardır.
  130. Munu söz bitip kodtum emdi çını, unıtma bu sözni unıtma meni
    işte şimdi sözün doğrusunu yazıp, bıraktım, beni hatırla ve bu sözlerimi unutma.
  131. Neçe keç yaşap öz tirig tursa sen, ölüm boldı âhır yanış körse sen
    Ne kadar çok yaşarsan-yaşa ve ne kadar hayatta kahrsan kal, dikkat edersen, en son karşılaşacağın şey ölümdür.
  132. Seziksiz ölüm bir kün âhır kelir, tirilmiş bu cânlığ cânın alğalır
    Şüphesiz, bir gün nihayet ölüm gelecektir ve bütün canlıların canını alacaktır.
  133. Okığçı kelürke anunğu kerek, uzun yol yorırka itiñü kerek
    Dâvetçinin gelmesine hazırlanmak ve uzun yol yürümek için, hazırlık yapmak gerektir.
  134. Ölümdin kutulu yeri yok bilin, ölümke itiñil kerekiñ alın
    Ölümden kurtulmak için bir çâre yoktur, bunu bil, ölüme hazırlan ve ancak bunun için lâzım olanları al.
  135. Negü ter eşitgil ögi yetmiş er, ölümüg ölürde oza ukmış er
    Alalı eren ve ölümü, ölmeden önce, anlamış olan insan ne der, dinle.
  136. Kezigçe kelir bu ölümnüñ kurı, ölümke özüñ çın anuklap yorı
    Ölümün sırası nöbetle gelir, ölüme her an kendini hazır bulundur.
  137. Kümüş kur bağuçı munu men teyü, ölüm tuttı erse üzüldi kurı
    Gümüş kuşak bağlayarak,— "îşteben!"— diyenin kuşağı, ölüm tutunca, kopar.
  138. Ay ilig munu men ötedim hakıñ, tükel kıldım emdi bağırsaklıkıñ
    Ey hükümdar, işte ben senin hakkını ödedim, bana gösterdiğin yakınlığın karşılığını yerine getirdim.
  139. Bayat bersü tevfik kamuğ edgüke, kutadsu bu edgü yegü kedgüke
    Bütün iyilikler için Tanrı sana tevfik ihsan etsin, yiyecek ve giyecek hususunda da bu iyiliklerin sana hayrı dokunsun.
  140. Esenin tirilgil üküş yıl yaşa, sevinçin avınçın üküş el aşa
    Ömrünü sıhhatle geçir, çok seneler yaşa, saltanatın sevinç ve huzur içinde geçsin.
  141. Bağırsaklık erdi meniñ bu sözüm, esen kal selâmet ay körklüg yüzüm
    Bu sözlerim sana karşı içten bir bağlılığın nişânesidir, ey güzel yüzlüm, sağ ve esen kal.
  142. Munu men barır-men ay ilig kutı, turu kaldı oğlum bu bağrım otı
    Ey devletli hükümdar, işte ben gidiyorum, oğlum, bu ciğer-pârem, burada kalıyor.
  143. Bayatka tutuzdum munı yalvara, tilese küdezgey küyer ot ara
    Onu yalvararak, Tanrıya emânet ettim, o isterse, yanar âteş içinde de olsa, onu korur.
  144. Saña hâcetim bu körü ber munı, süre ıdma bolğay yavalar sanı
    Senden dileğim şudur: ona nezâret et, kendinden uzaklaştırma, yoksa, o yabanî bir diken gibi olur.
  145. Kamuğ neñke teñri kılur ol sebeb, kamuğ edgü isiz añar öz ulap
    Tanrı her şeye bir sebep yaratır, iyi ve kötü, her şeyi o nasîb eder.
  146. Oğul kız sebebi ata ol ana, kılınç artasa ya itilse yana
    Çocukların iyi veya kötü olmalarına anne ve babalan sebep olur.
  147. Munu men atası ölür-men bu kün, kiçig kaldı oğlum yetim ögsüzün
    îşte onun babası olan ben bugün ölüyorum, oğlum küçük yaşta yetim ve öksüz kalıyor.
  148. Bar erse kalı bu tapuğçı hakı, sebeb bol munı edgü yolka okı
    Eğer bu hizmetkârın sende bir hakkı varsa, sebep ol ve onu iyi yola şevket.
  149. Körü ıdma ögretgil erdem bilig, bilig erdemin bulsu ilke elig
    Gözden uzak bulundurma, ona fazilet ve bilgi öğret, bilgi ve fazilet ile memlekette mevki sahibi olsun.
  150. İtilsü kılınçı tüzülsü yorık, tusulsu tapuğka alınsu alık
    Tavır ve hareketi mâkul, muntazam ve iyi ahlâklı, hizmete lâyık ve meziyet sahibi olsun.
  151. Yava ıdma boşlağ yığa tut kısa, yığa tutsa oğlan bulur kut basa
    Serbest ve başı-boş bırakma, sıkı tut ve kötü hareketlerine mâni ol, çocuk sıkı bir terbiye altında bulundurulursa, sonunda bahtiyar olur.
  152. Negü ter eşitgil karı köklemiş, sınamış ukup hem bilip sözlemiş
    Tecrübe ile anlayarak, bilerek söyleyen ve işin künhüne vâkıf olan pîr ne der, dinle.
  153. Kiçig erken ögret oğulka bilig, kiçigde bilig bilse kötrür elig
    Oğula bilgiyi henüz küçük iken öğret, küçüklüğünde bilgi öğrenirse, hayatta muvaffak olur.
  154. Ayama oğul kızka berge yetür, oğul kızka berge bilig ögretür
    Gerekirse, oğula-kıza acımadan dayak at, dayak oğula-kıza bilgi öğretir.
  155. Kiçiglikte bilse oğul kız neni, karıp ölmeginçe unıtmaz anı
    Oğul-kız küçüklükte ne öğrenirse, yaşlanıp, ölünceye kadar onu unutmaz.
  156. Tüketti bitig türdi badı türe, alıp oğlıña berdi elgin sunup
    Mektubu tamamladı, dürüp bağladı, eli ile uzatarak, oğluna verdi.
  157. Ayur bu bitig tut yitürme oğul, iligke tegürgil kumarum bu ol
    Oğlum —dedi—bu mektubu sakla, kaybetme, hükümdara götür, ona mirasım budur.
  158. Bitigim okısun sözüm tutsunı, ölümke anunsun işin itsüni
    Mektubumu okusun, sözümü tutsun, ölüme hazırlansın ve işini ona göre tanzim etsin
  159. Uluğ tındı ötrü oğulka baka, ayur sen munı uk könike yaka
    Uzun bir müddet sustu, sonra oğluna bakarak, dedi:—Sen bunu anla, doğruluktan ayrılma.
  160. Yana aldı oğlın koyıña kuça, öpüp yığladı barnu yaşın saça
    Oğlunu kucaklayarak, tekrar bağrına bastı, öpüp ağladı, yüzü göz yaşları ile kaplandı.
  161. Ayur ay oğul kördüñ emdi meni, ne hâlin barır-men unıtma munı
    Ey oğlum;— dedi— işte beni görüyorsun, ben ne hâlde gidiyorum, bunu hatırından çıkarma.
  162. Saña ma seziksiz bu üd kelgü ol, osal bolma âhır özüñ ölgü ol
    Sana da, şüphesiz, bu an gelecektir, gafil olma, bir gün sen de öleceksin.
  163. Kereklig sözüg men tutuzdum saña, sözümni unıtma duâ kıl maña
    Ben sana gereken sözleri söyledim, sözümü unutma ve bana duâ et.
  164. Kalı ilig üdlep tilese seni, yorık tüz tapuğ kıl basınma anı
    Eğer gün gelir de hükümdar seni isterse, tavır ve hareketini düzelt, ona hizmet ve hürmette kusur etme.
  165. Yava bolma boşlağ yügürme özün, köni bol silig bol kılınçın sözün
    Aylak olma ve başı-boş dolaşma, kendi-kendine koşma, işinde ve sözünde dürüst ve mülayim ol.
  166. Keçe yatsa keç yat yana erte tur, yatıp erte kopğan kutın arturur
    Gece geç yat, yine de^ erken kalk, yataktan erken kalkan saadetini arttırır.
  167. Bayat yarlığın sen ağır tut ağır, iligke tapuğ kıl isiñil bağır
    Tanrı buyruğuna çok itaat et, hükümdara hizmet et ve ona gönülden bağlan.
  168. İsizke yağuma yırak tur teze, yorı edgülük kıl yorık yol tüze
    Kötüye yaklaşma, ondan uzak dur, kaç, dâima iylik yap, tavır ve hareketini düzelt.
  169. Sözüñni küdezgil selâmet yorı, özüñni küdezgil esenin karı
    Sözünü gözet, emniyet içinde yaşa, kendini gözet, esenlik ile ihtiyarla.
  170. Sözin kesti oğlın kuçup yığladı, olındı yana ol ökünçler yedi
    Sustu, oğlunu kucaklayıp, ağladı, tekrar ah-vah etti ve peşimanlıklar getirdi.
  171. Ayur ay ınançsız ajun bi-vefâ, nelük kıldıñ emdi maña sen cefâ
    Ey vefasız, güvenilmez dünya, — dedi—niçin şimdi baha cefa ediyorsun.
  172. Tü nimet bile bu igidmiş özüm, kirür bu kara yerke körklüg yüzüm
    Bol nimet içinde beslenmiş olan bu vücudum ve bu güzel yüzüm kara toprağa giriyor.
  173. Anadın neteg toğdum erse bu kün, anıñ teg barır-men yalıñın muñun
    Anadan nasıl doğdum ise, bugün o şekilde ve aciz içinde gidiyorum.
  174. Negü ter eşitgil ölügli ök er, ölümke ökünüp ulığlı bek er
    Ölmek üzere bulunan ve ölürken peşiman olarak, inleyen kuvvetli insan ne der, dinle.
  175. Karındın çıkardıñ karınka kirür, şekerdin igidtiñ yılanka berür
    Karından çıkardın, tekrar karına giriyorum, şeker ile beslediğin bu vücûdu yılana veriyorum.
  176. İsizim yegitlik tiriglik isiz, ökünçün sığıt birle gûrke kirür
    Bana yazık oldu, gençliğime ve hayatıma yazık oldu, peşimanlıkla ve ağlayarak, mezara giriyorum.
  177. Sığıt kodtı ay toldı yetrüp ögin, kumaru üledi kişike neñin
    Ay-Toldı başına aklını topladı, ağlamağı bıraktı, malını, miras olarak, başkalarına dağıttı.
  178. Bahil koldı barça kadaşlarka ol, tiler boldı cânı yaşıl kökke yol
    Bütün akrabaları ile helâllaştı, canı mâvî göğe doğru yol almak istedi.
  179. Közin kökke tikti kötürdi elig, şahâdet bile kesti teprer tilig
    Gözünü göğe dikti, elini kaldırdı, son sözü kelime-i şehâdet oldu.
  180. Yaruk cân üzüldi tünerdi küni, bayat atı birle kesildi tını
    Nurlu can ayrıldı, günü karardı, Tanrı adı ile son nefesini verdi.
  181. Edizlik tiledi süzük cân turuğ, uçup bardı cân kaldı kalbüd kuruğ
    Saf ve temiz ruhu yükselmek diledi, ruhu uçtu, gitti, boş bir kalıp kaldı.
  182. Bolup toğmaduk teg yitip bardı cân, ajunda atı kaldı belgü nişân
    Rûh, hiç doğmamış gibi, kayboldu, gitti, dünyada alâmet ve nişan olarak, yalnız adı kaldı.
  183. Negü ter eşit emdi köñli köni, osallık usındın odunmış küni
    Şimdi dürüst gönüllü ve gaflet uykusundan uyanmış insan ne der, dinle.
  184. Et öznüñ evi ol bedizlig eviñ, süzük cân evi ol bediz teg teniñ
    Bu süslü evin vücûdun evidir, o heykel gibi vücûdun temiz ruhun evidir.
  185. Kuruğ kaldı kalbüd uçup barsa cân, bayat bildi kança barır erse cân
    Rûh uçup gidince, vücût boş kalır, ruhun nereye gittiğini ancak Tanrı bilir.
  186. Ediz boldı ornı ay kutluğ kuta, töñitse kodı ense boldı yuta
    Ey devletli, onun yeri yükseklerdedir, onun yükselmesi saadet, aşağı inmesi felâkettir.
  187. İkide biri boldı şeksiz ülüg, tirildi ölümsüz uzun meñlüg
    Şüphesiz, ona ikisinden biri nasip olur, o ölümsüz, uzun, ebedî bir hayat sürmeğe başlar
  188. Ne muñluğ-turur körse yalñuk özi, yorırda yiter atı keslür sözi
    Dikkat edersen, insan ne kadar âciz bir mahlûktur, yürürken, yere serilir ve sesi kesilir.
  189. Kayudın kelir erki kança barır, kayuda-turur erki kayda yorır
    Nereden gelir, nereye gider, nerede durur, nerede yürür.
  190. Biligli bilirmü negü ter negü, ukuğlı ukarmu negü ter bügü
    Bunu bilen varını, ne der, ne, akıllı anlarmı, hakîm buna ne der?
  191. Biligli bayat ol bilir bu işig, ukuğlı uğan ol ukar bu işig
    Bu işi bilen, ancak her şeyi bilen Tanrıdır, bu işin hikmetini ve sırrını bilen, ancak hüküm eden Allahtır.
  192. Ara yer içer kör yorır belgüsüz, ara köz körürde bolur belgüsüz
    Bâzan kaybolur, kendisini göstermeden dolaşır, bâzan daha göz önünde iken, silinip gider.
  193. İdi kısğa özlüg bu yalñuk özi, sakınçı uzun hem bedük til sözi
    Bu insanın kendisi çok kısa ömürlüdür, fakat emeli uzun, dili ve sözü büyüktür.
  194. Körü barsa yalñuk bu erksizlikin, nelük munça yavlak kötürdi egin
    İnsanın bu aczine dikkatle bakarsan, kötülerin niçin bu kadar gurur getirdiklerine hayret edersin.
  195. İki künlük erter ajunuğ bulup, nelük kerdi kögsin kaya teg bolup
    İki günlük bu geçici dünyayı bulunca, niçin kaya gibi, göğüs kabartırlar.
  196. Negü ter eşitgil odunmış kişi, ölümüg ukup yolka könmiş kişi
    Uyanmış ve ölümü anlayarak, doğru yola girmiş olan insan ne der, dinle.
  197. Ne teñsiz ölüm sen ay yavlak ölüm, tusulmaz saña itse tük miñ tolum
    Ey kötü ölüm, sen ne eşi-benzeri olmayan bir şeysin ki, yüz binlerce silâhın sana karşı bir tek faydası yoktur.
  198. Tözüke tegir sen kutulmaz biri, isiz edgü neñke sen ök sen turı
    Her kese gelirsin, hiç kimse senden kurtulamaz, iyi ve kötü şeylerin hepsini tuzağına düşürürsün.
  199. Kerek erdi bilge tirilse kutun, kamuğ ölsün erdi biligsiz otun
    Alimlerin saadet içinde ömür sürmeleri lâzımdı, bütün câhil küstahlar hep ölmeli idiler.
  200. İsiz edgü kalmaz neçe tüz ölür, uluğ ya kiçig tut kara yer bolur
    iyi veya kötü, hiç biri kalmaz, hepsi de ölür, büyük veya küçük, hepsi kara toprak olur.
  201. Ölümtin keçig yok tirig buldaçı, nece keç tirilse ölüm keldeçi
    Ölümden kurtuluş yoktur, insan ne kadar çok yaşarsa-yaşasın, ölüm gelecektir.
  202. Ne yakşı ayur bu bodun başlar er, biligin ukuşun işin işler er
    Halkın başında bulunan, bilgi ve anlayış ile işini gören insan ne güzel söylemiştir.
  203. Ne edgü iş erdi ölüm bolmasa, ne körklüg iş erdi kişi ölmese
    Ölüm olmasa idi, ne iyi olurdu, insan ölmese idi, ne güzel olurdu.
  204. Erinçke tegürdi meni bu ölüm, ölüm ol buzuğlı tüp üm hem ulum
    Bana zevk ve saadet veren bu hayatımdır, benim esas ve temelimi bozan ölümdür.
  205. Ölümke tañ ermez toğuğlı ölür, toğuğlı ölür kör kara yer bolur
    Ölüme hayret edilmez, her doğan ölür, doğan ölür ve kara toprak olur.
  206. Kişi isiz ermez kişilik isiz, eren isiz ermez könilik isiz
    İnsana yazık değil, insanlığa yazıktır, ferdlere yazık değil, doğruluğa yazıktır.
  207. Bu kurtğa kılınçı bu ol öñdisi, kerek öñdi tutğıl kerek tüñdisi
    Bu dünya acuzesinin huyu ve âdeti budur, ister beğen, ister beğenme.