@𝕏
Türk Bitig

Ögdilmiş Hükümdara Hazinedarın Nasıl Bir İnsan Olması Gerektiğini Söyler

  1. Öğdülmiş İligke Ağiçi Negü Teg Er Kerekin Ayur
    Ögdilmiş Hükümdara Hazinedarın Nasıl Bir İnsan Olması Gerektiğini Söyler
  2. Yanut berdi ögdülmiş elig kutı, sevüg neñ bu altun kümüş cân otı
    Öğdülmiş cevap verdi : — Ey devletli hükümdar, altın ve gümüş sevinilecek şeydir ve cana ilâcdır — dedi —
  3. İdi çın bütün ked kerek er köni, köñül yaymasa ötrü tutsa munı
    Beyin gönülüne şüphe girmemesi ve onu hizmette tutması için, hazinedarın çok doğru, itimat edilir, iyi ve dürüst bir insan olması lâzımdır.
  4. Negü ter eşitgil bu şartlar başı, ajun tezginip neñeke tegmiş kişi
    Dünyayı dolaşan ve böylece servet sahibi olan tüccar-başı ne der, dinle,
  5. Sevüg neñe bu cân cânda yegrek sevüg, kümüş altun ol cânda kedrek sevüg
    Bu can sevilecek bir şeydir, ondan daha çok sevilecek şey, altın ve gümüştür, o candan çok daha kıymetlidir.
  6. İtilmez köñülüg iter bu kümüş, egilmez kişini eger bu kümüş
    Perişan olan gönülleri bu gümüş huzura kavuşturur, eğilmeyen başları bu gümüş eğer.
  7. Kümüş körse yalñuk köñül tutmasa, yarağay anı çın firişte tese
    insan gümüşü görür ve ona gönül bağlamazsa, ona hakikî bir melek demek daha doğru olur.
  8. Kür er kördi altun özi yumşadı, irig sözlüg erniñ sözi yumşadı
    Altın görünce, pek yürekli insanlar bile yumuşar, kaba sözlü insanların da sözü nâzikleşir.
  9. Közi tok kerek hem kılınçı bütün, barı arta barsa küniñe kutun
    Servetin günden-güne ve saadet içinde artmakta devam etmesi için, hazinedarın gözü tok olmalı, tavır ve hareketi de güven telkin etmelidir.
  10. Üküş neñe körü todmış erse közi, yana korkar erse bayatka özi
    Çok mal görerek, gözü doymuş olmalı ve kalbinde Allah korkusu bulunmalıdır.
  11. Halâl hem harâm adrar erse aça, yarağlığ yarağsıznı bilse seçe
    Helâl ve haramı iyice ayırt etmeli, yarayan ve yaramayanı iyice seçebilmelidir.
  12. Közi tok kişiler neñiñ edlemez, bütün çın kişiler özin yeglemez
    Gözü tok kimseler senin servetini kendi menfaatları için kullanmazlar, doğru ve dürüst insanlar kendilerini lekelemezler.
  13. Kiçigde körü kalsa altun kümüş, anıñ suklukı bolmaz ança üküş
    Küçüklüğünde altın ve gümüş görmüş olan kimse kendisini pek fazla mal hırsına kaptırmaz.
  14. Özi korkar erse bayatka kalı, bu er tutğa şeksiz könilik yolı
    Eğer kendisinde üstelik Allah korkusu da varsa, bu kimse, şüphesiz, doğruluk yolunu tutar.
  15. Könilik mün ol barça edgü asığ, bu asğı bile buldı meñü tatığ
    Doğruluk bir sermâyedir ve bütün iyilikler bu sermâyenin kârıdır, bu kâr ile insan ebedî tadı bulmuştur.
  16. Köni bolsa yalñuk küni edgü ol, küni edgü bolsa kutı meñü ol
    insan doğru olursa, günü iyi olur, günü iyi olursa, ebedî saadete kavuşur.
  17. Negü ter eşitgil bağırsak sözi, bu söz işke tutğıl ay ajun tözi
    Samimî insan ne der, dinle, ey dünyanın temeli, bu söze göre hareket et.
  18. Köñül til köni tut kılınçıñ bütün, saña kelge devlet bu dünyâ bütün
    Düşüncen ve sözlerin doğru, hareketin güvenilir olsun, saadet ve bütün bu dünya nimetleri sana gelir.
  19. Köni bolduñ erse kutadğay künüñ, selâmet tirilgil sevinçin kulun
    Doğru olursan, günün kutlu olur, sevinç ve saadet içinde, selâmetle ömür sür.
  20. Bağırsak kerek hem oduğ sak tetig, tetiglik bile er kılur miñ itig
    Hazinedar gönülden bağlı, uyanık, ihtiyatlı ve zeki olmalıdır, insan zekâ ile her işinde muvaffak olur.
  21. Uvutluğ kerek hem yeme ög köñül, uvutsuz kişide yırak tur tüñül
    O akıllı ve tedbirli olduğu gibi, haya sahibi de olmalıdır, hayâsız adamdan uzak dur, ondan vaz geç.
  22. Uvut ol tıdığlı yarağsız işig, uvut ol iter kılkı artak kişig
    İnsanı yakışıksız işlerden alıkoyan hayadır, kötü tabiatlı insanları düzelten de yine hayadır.
  23. Bor içmez kerek hem özin tutğuçı, özin tutğuçı er kutuğ tapğuçı
    O içki içmemeli ve nefsine hâkim olmalıdır, nefsine hâkim olan insan saadeti bulur.
  24. Bor içse akılık kılur ol neñin, kişike üler neñ alumaz teñin
    içki içerse, mal ile cömertliğe kalkışır, malı etrafına dağıtır, fakat karşılığını alamaz.
  25. Bu işke ağıçı saran edgürek, saranlık bile neñ küdezgü kerek
    Bu iş için eli sıkı bir hazinedar daha iyidir, hazinenin malı hasisçe gözetilmelidir.
  26. Bağırsak tapuğçı kör özkey bolur, bu özkey tapuğçı begin bay kılur
    Sâdık hizmetkâr sâdık olur, sâdık hizmetkâr beyini zengin eder.
  27. Bağırsak kişi ol kişi üdrümi, bağırsaknı bek tut ay er ködrümi
    içten bağlı kimse insanların seçkinidir, içten bağlı olan kimseyi sıkı tut, ey insanların ileri geleni.
  28. Ağıçı oduğ bolsa iş artamaz, sakışlığ tutar neñ özin örtemez
    Hazinedar uyanık olursa, işler bozulmaz, malı hesaplı tutar ve kendisini de yakmaz.
  29. Ögi bolsa yalñuk unıtmaz bolur, sanu saknu işler yañılmaz bolur
    Akıllı olan insan hiç bir şeyi unutmaz, işini hesaplı ve düşünerek görür ve hiç bir vakit yanılmaz.
  30. Unıtğan bolur körse ögsüz kişi, bu ögsüz ağıçı buzar öz işi
    Akılsız adam, dikkat edersen, unutkan olur, akılsız hazinedar kendi işini bozar.
  31. Tetiglik kerek kılsa törlüg sakış, tetig bolmağınça kalı adrar iş
    Her türlü hesabı yapmak için, zekâ lâzımdır, zekâ olmayınca, insan hesap işlerini karıştırır.
  32. Bitigçi kerek uz kamuğ hat bilir, sakışığ bitigin küdezse kalır
    Onun usta bir muhasebeci olması ve her çeşit kaydı bilmesi lâzımdır, hesabın iyice tutulması için, dikkatle kayda geçmesi gerektir.
  33. Bitigçi küdezgü kiriş hem çıkış, bitigin küdezgü kamuğ törlüg iş
    Muhasebeci gelir ve giderleri yazı ile tesbit etmeli, her türlü muamele kayda geçirilmelidir.
  34. Yıl ay öd bitise küni belgülüg, açukluğ adırtlığ sanı belgülüg
    Yıl, ay ve günü yazılırsa, tarihi belli olur ve sayılar açık ve vazıh olarak bilinir.
  35. Sakış saklıkı çın bitig birle ol, bitip kodsa sakış kapuğ açtı yol
    Hesapta emniyet, şüphesiz, kaydetmekle temin edilir, hesap muntazam kaydedilirse, işler aksamaz.
  36. Negü ter eşitgil bağırsak kişi, sakış birle bek tutğu işçi işi
    Candan bağlı insan ne der, dinle, hizmetkâr işinin hesabını sağlam tutmalıdır.
  37. Bitigsiz işig bek tutumaz köñül, köñülke ışanma biti ay oğul
    Kayda geçmeyen işleri insan gönlünde iyice tatamaz, gönüle inanma, yaz, ey oğul.
  38. Bitise kalır söz usansa barır, osal bolsa işçi sakışta ulır
    Söz yazılırsa, kalır, ihmâl edilirse, gider, ihmalci hizmetkâr hesap verirken, çok zahmet çeker.
  39. Bilir bolsa tegme bu törlüg bitig, anın saklasa ötrü kılsa itig
    Hazinedar bütün bu çeşit kayıt usûllerini bilmeli ve böylece işini emniyetle tanzim etmelidir.
  40. Sakışta usansa kayu işçiler, sakış berdükinde ulır baş çalar
    Hangi hizmetkâr hesapta ihmalkâr davranırsa, hesap verirken inler ve başını yerden-yere vurur.
  41. Elig sakışın bilse artuk yete, bışursa ögi köñli sakış tuta
    Hazinedarın kara-cümlesi çok iyi olmalı, aklını ve gönlünü hesap tutmağa iyice alıştırmalıdır.
  42. Elig sakışında keçer erse sen, kerek hendese sakışı tutsa sen
    Kara-cümleden sonra, hendese hesabını ele alması lâzımdır.
  43. Körü barsa yinçge sakış hendese, munı birle yer kök bolur ol sasa
    Dikkat edersen, hendese ince hesaptır, bununla yer ve gök hesapları yapılabilir.
  44. Negü ter eşitgil ay bilge bügü, biliglig sözi bolsa aş teg yegü
    Alim hakîm insan ne der, dinle, bilgili insanın sözü yemek gibi yenilmelidir.
  45. İdi me batığ hendese sakışı, anın tezginür kör hakimler başı
    Hendese hesabı çok derin bir hesaptır, bu hesap hakimlerin bile başını döndürür.
  46. Evin teg yarır bu yeti kat köküg, adırttı biçim teg yer erse kaşı
    O yedi kat göğü bir tane gibi yarar, ova ve tepeleri ise, saçma tanesi gibi, birbirinden ayırır.
  47. Biliglig ukuşluğ kerek kılkı tüz, ukuşluğ kişiler işi barça uz
    Bilgili, akıllı, tavır ve hareketi doğru olmalıdır, akıllı insanların işi dâima iyi olur.
  48. Biliglig kişiler bolur çın köni, köni kayda bolsa yaruyur küni
    Bilgili insanlar doğru ve dürüst olurlar, doğru insanın her yerde güneşi parlar.
  49. Ukuş bolmasa er özin tutnumaz, bilig bolmasa er işin itnümez
    Akıl olmazsa, insan kendisim tutamaz, bilgi olmazsa, insan işini yapamaz.
  50. Bolur karşı içre ağıçı işi, özin ked küdezgü bu yañlığ kişi
    Hazinedarın işi saray içinde olur, hükümdarın yakınında çalışan kimseler kendilerine çok dikkat etmelidirler.
  51. Köñül til köni tutsa kılkı bütün, añar tegmese ot yalını tütün
    Ateşin alevi ve dumanı dokunmaması için, onun gönülü ve dili doğru, hareketi ve tabiatı uygun olmalıdır.
  52. Közin ked küdezse tilin beklese, ukuş birle ârzû havâğ örklese
    Gözünü iyi gözetmeli ve dilini muhafaza etmeli, aklı ile arzu ve heveslerine gem vurmalıdır.
  53. Közün körse ötrü köñül ârzûlar, köñül ârzû kolsa anı kim yığar
    Gözün gördüğü şeyi gönül arzular, gönül arzu edince, ona kim karşı koyabilir.
  54. Köñül beg-turur yeti endam öze, begi başlasa bodnı yügrür tüze
    Gönül yedi endam üzerine beydir, bey yol gösterince, halk tereddütsüz onu takip eder.
  55. İdi yakşı aymış biliglig sözüg, ay ersig küdezgil köñülüg közüg
    Bilgili çok yerinde bir söz söylemiştir, ey yiğit, gönülü ve gözü gözet.
  56. Et öz yeti endâm köñülke udar, köñül birle yalñuk ağır yük yüder
    Vücût, yedi endam, gönüle uyar, insan gönülü ile ağır yük yüklenir.
  57. Tükel sır bediz ol köñülsüz kişi, köñülsüz kişi bilge atın yodar
    Gönülsüz insan yalnız bir şekil ve kalıptan ibarettir, gönülsüz insan âlim adını kaybeder.
  58. Kerek elgi berk sak kereksiz akı, saçılmasa ötrü ağı kaznakı
    Hazine ve servetin israf edilmemesi için, hazinedar eli sıkı ve ihtiyatlı olmalıdır, cömertliğe lüzum yoktur.
  59. Akılık idi ked unı kodmağu, kişi neñi birle akı bolmağu
    Cömertlik çok iyi bir şeydir, onu elden bırakmamalı, fakat el kesesinden cömertlik olmaz.
  60. Satığçı kerek bilse törlüg satığ, satığ bilmese er kılumaz asığ
    O tüccar olmalı ve her türlü ticâretten anlamalıdır, insan ticâretten anlamazsa, kâr edemez.
  61. Kamuğ neñ tavarığ biligli kerek, ağırın uçuzun ukuğlı kerek
    Bütün eşya ve malları bilen, her şeyin pahalısını ucuzunu tanıyan bir insan olmalıdır.
  62. Bilir bolsa kıymet ol arsıkmasa, satığda tavığda neñ alsıkmasa
    Her şeyin değerini bilmeli, alış-verişte malca zararlı çıkmamalıdır.
  63. Alımka berimke oñay bolsa öz, uluğka kiçigke süçig tutsa söz
    Alış-verişte muamelesi mülayim olmalı, büyüğüe, küçüğe karşı tatlı dil kullanmalıdır.
  64. Negü ötnü alsa yana berse terk, añar bergeler neñ kaçan kolsa terk
    Ödünç aldığı şeyleri zamanında öderse, ona da istediği malı derhâl verirler.
  65. Satığka oñay bolsa kılkı köni, añar eksümez neñ kereklig küni
    Ticârette mülayim, tavır ve hareketi doğru olursa, lâzım olduğu vakit onun için mal eksik olmaz.
  66. Kalı berse begler er atka açığ, tegürse anı bolmasa yüz açığ
    Eğer beyler askere ihsanda bulunurlarsa, o bunu, yüzünü ekşitmeden, verine getirmelidir.
  67. Açığ tıdsa işçi er at köñli sır, er at köñli sınsa alır begke kir
    Hizmetkâr ihsana mâni olursa, askerin gönülü kırılır, askerin gönülü kınhrsa, beyin adı lekelenir.
  68. Negü ter eşitgil akılar başı, köñülke alıñıl ay çırğuy kişi
    Cömertlerin başı ne der, dinle, ey cimri insan, bunu hatırında tut.
  69. Severig sevügsüz kılayın tese, tilin ayğu neñni tıdıp bermese
    Sevilen kimseyi gözden düşürmek ve onu sevimsiz yapmak istenilirse, va'd edilen şeye mâni olmak ve vermemek kâfidir.
  70. Ayıp bermegü neñ tilin aymağu, tilin aydıñ erse anı tıdmağu
    Verilmeyecek şeyi va'd etmemeli, bir kerre de va'd edıldımı, ona mânı olmamalıdır.
  71. Sözin kıysa begler umınç kötrülür, umınç kitti erse neñiñ kotrulur
    Beyler sözlerinde durmazlarsa, itimâdı kaybederler, itimat kaybolunca, mal da gider.
  72. Oduğ sak kerek ked kereksiz azak, azak bolsa işçi bolur iş uzak
    Hazinedar çok uyanık ve dikkatli olmalıdır, savsaklamağa lüzum yoktur, hizmetkâr savsaklayıcı olursa, işler sürüncemede kalır.
  73. Bu beglerke tapnur tapuğçı kamuğ, muñadıp kelip tuttı tapğun kapuğ
    İdlerin yanındaki bütün bu hizmetkârlar, ihtiyaçlarından dolayı girmiş ve kapılanmışlardır.
  74. Muñadsa tapuğçı elig tarlıkın, begi eştip ıdsa açığ yarlığın
    Hizmetkâr darlıkta kalır ve muhtaç duruma düşerse, onun sıkıntısını duyan bey ihsan fermanını göndermelidir.
  75. Uzatsa ağıçı bu neñ bermese, muñadmış tapuğçı tüñülgey basa
    Hazinedar işi uzatır ve ihsan edileni vermezse, muhtaç duruma düşen hizmetkâr sonra ondan yüz çevirir.
  76. Kerekinde bulsa kişi öz muñı, yam erse yañança bolur ol teñi
    insan muhtaç olduğu şeyi zamanında bulursa, bu çöp olsa dahi, ona fil kadar gözükür.
  77. Negü ter eşitgil bu kökçin saña, muñadmış muñıña yara ay toña
    Bu ak saçlı sana ne der, dinle, ey kahraman, muhtaç olanın ihtiyâcını karşılamağa çalış.
  78. Tilemişte bulsa tilegli neñin, yanut kılsa bolmaz cânında öñin
    isteyen istediğini zamanında bulursa, buna karşılık icâbında canını feda eder.
  79. Kerek üdte bir yam yañança bolur, kamuğ neñke yañzağ munu bu teñin
    Lâzım olduğu zaman bir çöp fil kadar olur, her şey bunun gibidir.
  80. Bu yañlığ kişi bulsa emdi elig, ukuşluğ biliglig uvutluğ silig
    işte hükümdar böyle akıllı, bilgili, haya sahibi ve yumuşak huylu bir insan bulursa,
  81. Añar berse bolğay ağı kaznakı, ınansa yarağay küdezse hakı
    Hazine ve serveti ona tevdi edebilir, ona itimat eder ve onun hakkını gözetirse, yerinde olur.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  82. Elig aydı uktum yaruttuñ meni, takı bir sözüm bar ayu ber anı
    Hükümdar: — Anladım, beni aydınlattın—dedi—daha bir sözüm var, onu da söyleyiver.
  83. Ayak tirki başlar bu aş başçısı, negü teg kerek ayğıl aş işçisi
    Aşçı-başı kaplan ve sofrayı idare eder, bu aşçı-başı nasıl olmalıdır ki,
  84. Seziksiz yese beg anıñdın aşığ, ınansa añar beg küdezse başığ
    Bey, şüphe etmeden, onun elinden yemeğini yesin, ona itimat etsin ve hayatı tehlikeye düşmesin.
  85. İdi ters-turur bu aş içgü yegü, siziklig kişidin yese ay bügü
    Ey hakîm, şüpheli insanın elinde bulunursa, bu yemek-içmek işi çok güç bir mesele hâlini alır.
  86. Munı ma ayu bergil emdi maña, bileyin ukayın ay ersig toña
    Şimdi bana bunu da söyleyiver, ey merd kahraman, bunu da bileyim ve anlayayım.