@𝕏
Türk Bitig

Öğdülmiş Hükümdara Hizmetkârların Beyler Üzerindeki Haklarının Neler Olduğunu Söyler

  1. Öğdülmiş İligke Tapuğçilar Haki Begler Öze Negü Teg Erdükin Ayur
    Öğdülmiş Hükümdara Hizmetkârların Beyler Üzerindeki Haklarının Neler Olduğunu Söyler
  2. Bu ögdülmiş aydı bu begler öze, tapuğçı hakı bar tapuğda oza
    Öğdülmiş dedi: — Beyler üzerinde hizmetkârın, daha hizmete başlamadan evvel, bir alacağı vardır.
  3. Eñ aşnu yegü içgü bergü kerek, tapınğu itiglerin itgü kerek
    Ona ilk önce yiyecek ve içecek vermek ve onun hizmet esbabını hazır: lamak lâzımdır.
  4. Tapuğ kılmak emgek katığ iş bolur, munı bilse begler tapuğ tiş kılur
    Hizmet etmek zahmetli ve ağır bir iştir, beyler bunu takdir ederlerse, hizmetkâr daha çok gayret eder.
  5. Et öz cân yuluğlar tapuğ kılğuçı, tiler beg sevinçi bu kul bolğuçı
    Hizmet eden insan tenini ve canını feda eder, kulluk eden beyini memnun etmek ister.
  6. İsig tumlığ aç tok yadağ hem yalıñ, kılıç baldu ok yer ay elig biliñ
    Onlar sıcakta, soğukta, aç, tok, yaya ve çıplak hâlde, kılıç, balta ve ok darbelerine mâruz kalırlar, ey hükümdar, bunu bil.
  7. Kedin öñdün oñ sol bolur bu turup, begin inçke tegrür bu emgek körüp
    Onlar öne, arkaya, sağa ve sola giderler, oralarda beylerini huzura kavuşturmak için, zahmet çekerler.
  8. Yağıka bu öñdün bolur bek tolum, tiriglik tiler begke özke ölüm
    Onlar düşmana karşı ön safta bir silâh vazifesi görürler, beyin yaşaması için kendilerini ölüme atarlar.
  9. Bu yañlığ beginiñ sevinçin tilep, özin emgetür tünni künke ulap
    Bu şekilde beyinin huzurunu diler ve geceyi gündüze katarak, zahmet çekerler.
  10. Bu tapğı üçün beg ötegü hakın, anı edgü tutğu bağırsaklıkın
    Bu hizmetleri için bey onların hakkını ödemeli, onlara şefkatle muamele etmelidir.
  11. Negü ter eşitgil uç ordu hanı, bodunda talusı kişide çını
    Halk arasında seçkin ve insanların doğrusu olan Üç-Ordu hanı ne der, dinle.
  12. Ayâ beg boluğlı bodunka uluğ, bedüt edgü tutğıl tapuğçı kuluğ
    Ey halkın büyüğü ve bey olan kimse, hizmetkâr kullarına iyi muamele et ve onları yükselt.
  13. Tapuğçı bile begler elgi uzar, tapuğçı bile erklig el kend tüzer
    Beyler hâkimiyetlerini hizmetkârlar vâsıtası ile elde ederler, hükümdar hizmetkârlar ile memleketini düzene koyar.
  14. Neçe beg uluğ bolsa aslı bedük, tapuğçı bile boldı atı bedük
    Beyin aslı ne kadar ulu ve kendisi ne kadar büyük olursa-olsun, onun adı hizmetkârları ile yükselir.
  15. Ay elig kişilik mürüvvet bolur, mürüvvet kişike tarikat bolur
    Ey hükümdar, insanlık— mürüvvettir, mürüvvet— insan için, bir tarikattır.
  16. Mürüvvet tarikat bu ol belgülüg, kişi emgeki bilse kılsa ülüg
    Mürüvvet ve tarikat, hiç şüphesiz, insanın emeğini takdir ile hakkını vermektir.
  17. Tapuğçı kapuğda umınçka turur, umınç bermese beg mürüvvet barur
    Hizmetkâr kapıda ümit ile hizmet eder, bey onun umduğunu vermezse, mürüvvet gider.
  18. Körü barğu begler tapuğçı neçe, tusulur neçe ol tusulmaz neçe
    Beyler hizmetkârın nasıl olduğuna ve işe yarayıp-yaramadığma her vakit dikkat etmelidirler.
  19. Tusulur teñinçe açıñu kerek, tapınmış teñi hak tegürgü kerek
    işe yaradığı nisbette ona ihsanda bulunmak ve hizmeti nisbetinde onun hakkını ödemek lâzımdır.
  20. Kişi yılkıda ınğa ermez ay beg, munı teñlese iş bolur ülgü teg
    Ey hükümdar, insan hayvandan daha aşağı bir mahlûk değildir, bunu kıyâs tutarsan, iş ölçüsüne göre olur.
  21. Boğuz todrur aşnu kişi yılkınıñ, basa asğı kötrür bu yalñuk anıñ
    insan önce hayvanın karnını doyurur, sonra bu insan ondan istifâde eder.
  22. Açığ berse begler tilin edgü söz, tapuğçı yuluğlar begiñe et öz
    Beyler ihsanda bulunur ve iyi sözle onu takdir ederlerse, hizmetkâr beyine kendisini feda eder.
  23. İsinür tapuğçı bağırsak bolur, özin emgetür beg sevinçin kolur
    Hizmetkâr böylece onu sever, ona candan bağlanır, beyinin huzûrunu temin için, kendisi zahmet çeker.
  24. Muñar meñzetü sözlemiş söz tetig, bilig birle yalñuk uzatur elig
    Zeki bir insan buna benzer bir söz söylemiştir, insan bilgi ile etrafına hâkim olur.
  25. Kişi edgülükke sevüg cân berür, bir edgü yanutı on edgü kılur
    insan, iyiliğe karşılık, aziz canını verir, bir iyiliğe karşı on iyilik yapar.
  26. Asığ bolsa yalñuk özin kul kılur, añar kul bolur özke emgek urur
    Menfaati olursa, insan kendisini kul yapar, başkasının kölesi olur ve zahmete katlanır
  27. Tapuğka körü bergü edgü açığ, yalıñnı bütürgü todurğu açığ
    Ona, hizmetine göre, bol ihsanlarda bulunmalı, çıplak ise, giydirmeli, aç ise, doyurmalıdır.
  28. Negü beg bolur ol ay elig kutı, kitermese kuldın çığaylık atı
    Ey devletli hükümdar, eğer kuldan fakir adını kaldıramazsa, o nasıl bir bey olur?
  29. Negü ter eşitgil avuçğa sözi, avuçğa sözi ol yegitler közi
    İhtiyarlar ne derler, dinle, onların sözü gençlerin gözüdür.
  30. Kişi emgek ıdsa kişi yurnıña, yanutı kişilik kılur ornıña
    Bir kimsenin bir insan parçasına emeği geçerse, o buna karşılık ona insanlık yapar.
  31. Kişi emgeki bilmegüçi kişi, kişi tep atamağu yılkı tuşı
    însan emeğini takdir etmeyen kimseye insan dememelidir, o hayvana benzer.
  32. İki törlüg ol bu tapuğ kılğuçı, biri boş biri kul umınç tutğuçı
    Hizmette bulunan kimseler iki türlü olur, biri — hür, biri — kul.
  33. Bu kul kendü erksiz tapuğçı bolur, tapuğ kılmasa begde berge bulur
    Kul kendi ihtiyarı dışında hizmet eder, işi görmezse, beyden dayak yer.
  34. Boşuğ kör bu tapnur özin kul kılıp, munıñ emgekin yulğu tapğın bilip
    Hür insana bak, o kendisini kul edip, hizmet eder, onun hizmetini takdir etmek ve emeğini karşılamak lâzımdır.
  35. Boş âzâd kişi barça edgü kulı, bularka aça bergü edgü yolı
    Hür ve serbest insanlar hep iyiliğin kuludurlar, bunlara her vakit iyilik yolunu açık bulundurmalıdır.
  36. Boşuğ kul bile tutsa bolmaz bu tüz, boşuğ boş teñi tut kuluğ kulça üz
    Hür insanı kul ile bir tutmak olmaz, hür insana hür muamelesi yap, kulu da kul gibi kullan.
  37. Bu begler kapuğı erej kapğı ol, erej kapğı tutmak özüñ asğı ol
    Beylerin kapısı huzur kapısıdır, huzur kapısına kapılanmak, kendi menfaati icâbıdır.
  38. Tapuğçı bayusa beg atı bolur, bu atı duâ birle meñü kalur
    Hizmetkâr zenginleşirse, bey nâm kazanır ve bu nâmı duâ ile ebedî kalır.
  39. Ay elig tapuğçı bile beg mesel, satığçı osuğluğ bolur çın tükel
    Ey hükümdar, hizmetkâr ile bey arasındaki münâsebet, gerçekten, tam bir alıcı-satıcı münasebeti gibidir.
  40. Satığçı berür neñ añar mün sanı, alığlı alır elde evrer anı
    Satıcı mal verir ve bu ona sermâye olur, alıcı da bunu alır ve bunu memleketten-memlekete dolaştırır.
  41. Yıl ay kün tükese asığ yomdarur, yüz utru ulaşur öz asğı alur
    Yıl, ay ve günler geçince, kâr birikir, tekrar karşılaşırlar ve her biri kendi kârını alır.
  42. Muñar meñzer emdi tapuğçı kişi, begi birle ortuk sakışlığ işi
    işte bunun- gibi, hizmetkârın işi de beyi ile ortak hesaba bağlıdır.
  43. Begi neñ berür kulka edgü sözün, tapuğçı et öz birle tapnur özün
    Bey kula mal verir ve iyi sözle onu teşvik eder, hizmetkâr ise, kendi vücûdu ile ona hizmet eder.
  44. Urur cân yuluğlap tapuğçı kılıç, anıñ asğı el kend uluşlar erinç
    Hizmetkâr canını feda ederek, kılıç sallar, bunun kârı, şüphesiz, ildeki memleket ve şehirlerdir.
  45. Yağı boynı yençer hazine urur, tilek ârzû nimet ulaşu kelür
    Düşmanın başını ezer ve hazine toplar, dilek, arzu ve nîmet birbiri ardınca gelir.
  46. Bu barça asığ sanı boldı tegim, asığ kılğuçığ edgü tutğu begim
    Bunların hepsi gelir ve kâr gibidir, ey beyim, kâr getiren hoş tutulmalıdır.
  47. Negü ter eşitgil bu sartlar başı, öz asğın tilep dünyâ kezgen kişi
    Tüccar-başı, kendi kârı uğurunda dünyayı dolaşan insan, ne der, dinle.
  48. Asığlığ kul erse oğulda yakın, asığsız oğulnı yağı bil sakın
    Faydalı olan kimse, kul bile olsa, oğuldan daha yakındır, faydasız oğulu düşman bil ve ondan sakın.
  49. Kamuğ teprenigli asığka yorır, asığ bolmasa avçı evde karır
    Bütün uğraşan insanlar menfaatleri uğrunda koşarlar, bir menfaati olmasa idi, avcı evinde ihtiyarlayıp giderdi.
  50. Er at boldı begler kanatı yügi, kanatsız kuş uçmaz ay begler begi
    Asker beylerin kanat tüyüdür, ey beyler-beyi, kanatsız kuş uçamaz.
  51. Er at birle begler küçi belgürer, er at birle begler tügünler yörer
    Beylerin kuvvet ve kudreti asker ile belli olur, beyler asker ile düğümleri çözerler.
  52. Yumıtsa kayu begke ersig eren, ajunka bu beg boldı sâhib-kırân
    Hangi beyin etrafında cesur asker toplanırsa, o dünyaya sâhip-kıran bir bey olur.
  53. Kayu begde erdem yumıtsa tükel, añar yığlur ârzû ne kolsa tükel
    Hangi beyde bütün faziletler birleşirse, bütün istedikleri şeyler onun etrafında toplanır.
  54. Ajunçıkaerdem kerek miñ tümen, bu erdem bile yer ajunçı cihân
    Dünya hâkimine binlerce fazilet lâzımdır, dünya hâkimi bu faziletler ile cihanı elde eder.
  55. Uçuz tutma erdemni ögren oğul, bu erdem yorıkı ürüñ kuş teg ol
    Ey oğul fazileti kıymetsiz sayma, öğren, bu faziletin tabiatı ak kuşa benzer.
  56. Ürüñ kuş kutı teg bu erdem kutı, yorı kuş atağıl sen erdem atı
    Bu faziletin saadeti ak kuşunki gibidir, haydi, sen fazilete kuş adını ver.
  57. Negü ter eşitgil ürüñ başlığ er, ajunuğ karıtmış uzun yaşlığ er
    Dünyayı ihtiyarlatmış, çok yaşamış, ak saçlı insan ne der, dinle.
  58. Bilig erdem ögren ağır tut anı, ağır kılğay âhır ol erdem seni
    Bilgi ve fazilet öğren, ona hürmet et, bu fazilet sonra sana da hürmet te'min eder.
  59. Bilig bil ukuş uk yorıma yava, üdi kelse edgü berür ol küni
    Bilgi edin, anlayış sahibi ol, vaktini boş geçirme, vakti gelince, o sana iyilik getirir.

    İlig cevabı Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  60. Bu sözler eşitti sevindi elig, ayur ay ukuşluğ uruğı silig
    Hükümdar bu sözleri dinledi, sevindi ve: — Ey akıllı, ey nesebi temiz — dedi —
  61. İdi yakşı urduñ kişilik ulı, bu ol çın vefâlığ kişiler yolı
    İnsanlığın temelini çok iyi tesbit ettin, gerçekten vefalı insanların yolu budur.
  62. Bodun erki boldı meniñ bu özüm, uzun boldı elgim yorık til sözüm
    Ben kendim halk üzerine hâkim oldum, her şeye muktedir oldum ve sözüm her yerde geçer oldu.
  63. Küvenmez men emdi bu beglik bulup, öz inçlik tilep me tiriglik bulup
    Şimdi ne bu beyliğe nail olduğum ve ne de bu hayatta kendi huzurumu dilediğim için öğünüyorum.
  64. Tilekim bu ol kim maña kelgüçi, bayusa meniñdin bedüse küçi
    Asıl dileğim şudur : bana gelen kimse zenginleşsin, benim sayemde kudret ve nüfuzu artsın.
  65. Bu begler sevinçi yarınkı asığ, duâ tap maña edgü atın yanığ
    Bu beylerin sevinci yarının kârıdır, buna karşılık hayır-duâ ve iyi adla zikredilmem bana yeter.
  66. Bu barı hazine bu altun kümüş, er atka ülegüke tirdim üküş
    Bütün bu hazineyi, bu bir çok altın, gümüşü askere dağıtmak için biriktirdim.
  67. Kişike berür-men tilep edgü at, duâ artsu atım yorıtsu bayat
    İyi nâm kazanmak arzusu ile, bunları başkalarına veriyorum, çok duâ kazanayım ve Tanrı adımı dünyaya yaysın.
  68. Tilekim bu ol kim maña tapğuçı, bayup kalsa minde kedin kalğuçı
    Dileğim şudur: bana hizmet edenler ve bundan sonra yaşayacak olan hizmetkârlarım sıkıntı çekmesinler.
  69. Özüm köçse barsa kalır bu bodun, duâ birle tapsa maña ol üdün
    Ben göçüp giderim, bu halk kalır, o zaman beni diıâ ile anmalarını isterim.

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  70. Yanut berdi ögdülmiş aydı elig, yetürdi bu işke tükel ög bilig
    Öğdülmiş cevap verdi ve:— Hükümdar bu işi akıl ve bilgi ile çok ıyi kavradı — dedi —
  71. Ölügli kişike negü bar adın, meger edgü atı yorısa kedin
    Ölen insan için, kendisinden sonra iyi adının Jcalmasından daha başka ne olabilir.
  72. Bu dünyâ tilese ülegü kümüş, kalı ukbi kolsa bu ol hem yuluş
    Bu dünyayı isteyen insan gümüş dağıtmalıdır, ukbâ isteyen için de kurtuluş yolu budur.
  73. Bu altun kümüşüg üle ay elig, kayu el tilese yetilgey elig
    Ey hükümdar, altın ve gümüş dağıt, hangi memleketi istersen, oraya hâkim olursun.
  74. Negü ter eşitgil bügü beg tili, bu beglik işiñe ol urmış ulı
    Hâkim bey ne der, dinle, bu devler işinin temelini o atmıştır.
  75. Ülegü neñ er tutğu begler kalın, kaçan kolsa tutğay yağısı elin
    Beyler mal dağıtmalı ve çok asker tutmalıdır, ne zaman isterse, düşmanının memleketini ele geçirir.
  76. Hazine nerek köp er at çok kerek, begi bay kereksiz bodun tok kerek
    Hazine neye gerek, çok asker lâzım, beyin zenginliğine lüzum yok, halk tok olmalıdır.
  77. Er at bolsa begler eli eksümez, er at bolmasa beg elin keç yemez
    Asker bulundukça, beylerde memleket eksik olmaz, asker olmasa, bey memleketine uzun müddet hâkim kalamaz.
  78. Er at bolsa begdin sevinçlig yaruk, kayu el tilese bulur beg anuk
    Asker beyden memnun oidumu, bey hangi memleketi isterse, onu elinde bulur.
  79. Akı bolsa elgi ajun begleri, ikigü ajunnuñ bu buldı töri
    Dünya beylerinin eli açık olursa, onlar her iki dünyada baş-köşeye otururlar.
  80. Negü ter eşitgil biliglig tilin, saranlık bile beg yeyümez elin
    Bilgili ne der, dinle, hasis bir bey memleketine hâkim olamaz.
  81. İki neñ karıştı yakışmaz kaçar, saranka yağumaz akığ berk kuçar
    Bu iki şey birbirine zıddır, onlar birbirlerinden kaçarlar, insan hasise yanaşmaz, cömerde sıkıca yapışır.
  82. Sarandın kaçar barça erdemlig er, akıka yumıtur tilek ârzû yer
    Bütün faziletli insanlar hasisten kaçarlar ve cömerdin etrafında toplanarak, dilek ve arzularına kavuşurlar.
  83. Saranlık bile boldı beglik yağı, saranka kopar tegme yerde çoğı
    Hasislik ile beylik birbirine düşmandır, hasise karşı her yerde isyanedilir.
  84. Adın iki neñ ol bu el tutrukı, birisi sav altun kılıç bir takı
    Memleketi ayakta tutan daha iki şey vardır : biri — som altın, biri de — kılıçtır.
  85. Akılık bile beklegü ol elig, akılık bile beg bedür ay elig
    Memleketi cömerdlikle muhafaza etmelidir, ey hükümdar, bey cömerdlikle büyür.
  86. Kür alp er kötürse yaşın teg temür, azığlığ erenlerde teşlür tamur
    Cesur, kahraman adam, yıldırım gibi kılıç sallarsa, azılı muhariplerin damarı patlar.
  87. Sav altun bile türtse begler elig, kılıçsız tili birle evrer elig
    Altın vere-vere eli nasır tutan beyler memleketi kılıç kullanmadan, söz ile idare ederler.
  88. Bu iki bile itgü uş bu elig, bu iki bile er bedür ay elig
    Memleketi şu iki şey ile tanzim etmeli, ey hükümdar, insan bu iki şey ile büyür.
  89. Sav altun yazar ol tügülmiş kişig, sav altun iter ol buzulmış işig
    Çatılan yüzleri som altın güldürür, bozulmuş işlen som altın yoluna koyar.
  90. Kılıç kayda erse kümüş anda ol, kümüş kayda erse kılıç tuttı yol
    Kılıç nerede ise, gümüş oradadır, gümüş nerede ise, kılıç oraya yönelir.
  91. Ayâ beg kümüş saç tirilsü ked er, kümüş yığsa saçlur kılıçlığ kur er
    Ey hükümdar, gümüş saç, yiğit kimseler toplansın, kendin için gümüş toplarsan, etrafındaki kılıçlı yiğitler dağılır.
  92. Kılıçlığ kür er kör kümüşke tutuğ, yumıtmış sav altun kılıçka yuluğ
    Kılıçlı, cesur yiğit, bak, gümüşe rehindir, toplanmış som altın kılıca feda olsun.
  93. Saran beg tirer neñ hazine urur, akı beg kılıç birle artlap alur
    Hasis bey mal toplar ve hazine yapar, cömert bey bunu kılıç ile vuravura alır.
  94. Bu yañlığ-turur bu ajun öñdisi, saranka söküşi akı öñdisi
    Bu dünyada böyle âdet olmuştur: hasise söğerler, cömerdi öğerler.
  95. Sözin kesti ögdülmiş öpti yerig, eligke duâ kıldı ögdi birig
    Öğdülmiş sözünü bitirdi, yer öptü, hükümdara duâ etti ve Tanrıyı öğdü.

    İlig cevabı Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
  96. Bu sözler eşitti sevindi elig, duâ kıldı rabka kötürdi elig
    Hükümdar bu sözleri dinledi ve sevindi, ellerini kaldırarak, Tanrı'ya duâ etti.
  97. Ayur ay bağırsak ınanğu idim, katığlık yerinde sığıñu idim
    Sonra dedi: — Ey inandığım, merhametli rabbim, ey müşkül anlarda sığındığım rabbim.
  98. Seniñde adın yok yölekim maña, küvençim sen ök sen umınçım saña
    Benim senden başka istinatgahım yoktur, güvendiğim bizzat sensin, ümidim sendedir.
  99. Kayu edgü kaldı maña kılmadıñ, negü ârzû kaldı maña bermediñ
    Bana yapmadığın hangi iyilik var, yerine getirmediğin hangi arzum kaldı.
  100. Neteg tapnuğay-men bu ol çın sözüm, ayâ meñü muñsuz bu muñluğ özüm
    Ey ebedî ve ganî Tanrım, doğrusunu söylüyorum, benim bu âciz varlığım sana nasıl lâyıkı ile kulluk edebilir.
  101. Seniñdin kolur-men basut küç bile, köni yol öze tut meni sen yöle
    Sana niyaz ederim, yardımın ve kudretin ile doğru yola yönelt, bana destek ol.
  102. Kamuğ edgülükte takı artukı, bu ögdülmiş ol emdi köñlüm tokı
    Bütün bu iyilikler arasında en iyisi, şimdi ruhumu doyuran bu Öğdülmiş'tir.
  103. Munı berdiñ emdi maña sen atâ, kılur-men munıñ şükri yüz miñ kata
    Onu sen bana ihsan ettin, bunun için sana yüz bin defa şükür ederim.
  104. Et öz cân yuluğlar meniñ işime, duâ arturur bu keçer yaşıma
    Benim işim uğrunda tenini, canını feda ediyor ve bu fâni hayatımda bana çok duâ kazandırıyor.
  105. Maña küç ber emdi öteyin hakın, sevinsü maña bolsu köñli yakın
    Şimdi bana kuvvet ver, onun hakkını ödeyeyim, memnun olsun ve bana kalpten bağlansın.
  106. Yana aydı elig ay ögdülmişe, ukuşluğ biliglig seni ögmişe
    Hükümdar yine söyle dedi: — Ey öğdülmiş, akıllı ve bilgili her kes seni medhetmiştir.
  107. Ukuşluğ tilese ukuş sen tükel, biliglig tilese bilig sen kemâl
    Akıllı biri lâzım olursa, sen aklın kendisisin, bilgili biri lâzım olursa, sen bilginin kendisisin.
  108. İnançlığ bağırsak bütün sen silig, könilik bile sen kötürdüñ elig
    Güvenilir, içten bağlı doğru ve temizsin, senin bütün hareketlerin dâima doğruluk yolunda olmuştur.
  109. Tapınduñ açığda aşundı tapuğ, tapuğ kalmadı sen yetürdüñ kamuğ
    Hizmet ettin, senin hizmetin benim ihsanımı aştı, yerine getirmediğin hizmet kalmadı.
  110. Meniñdin kerek emdi edgü yanut, saña hak öteyin tiriglik anut
    Benden şimdi iyi bir karşılık görmelisin, sana hakkını ödeyeyim, sen hayatını ona göre tanzim et.
  111. Neteg kim sevindi seniñdin köñül, bayat bersü andağ sevinç ay oğul
    Benim gönlüm senden nasıl hoşnut ise, ey oğul, Tanrı seni de öyle sevindirsin.
  112. Sözüg kesti elig serindi turu, yer öpti tapuğçısı koptı örü
    Hükümdar sözünü bitirdi ve bir müddet sustu, durdu, hizmetkârı yer öptü ve ayağa kalktı.
  113. Turup çıktı andın sevinçlig bolup, atın mindi keldi eviñe turup
    Oradan memnun ve mesrur olarak çıktı, bir az sonra atına binip, evine döndü.
  114. Kıyıksız keçe tañda kıldı tapuğ, yaradı tapuğ açtı devlet kapuğ
    Yine sadâkatle, sabah-akşam hizmet etti, hizmeti takdir edildi ve saadet kapıları açıldı.
  115. Tirildi ögi hem koyuldı bilig, bolu berdi evren uzadı elig
    Felek dönüp, kudreti artınca, aklı derlenip toplandı, bilgisi derinleşti.
  116. Negü ter eşitgil kutı belgülüg, kutı birle elde çavıkmış külüg
    Saadete eren ve bu suretle memlekete adını yayan ve şöhreti bulunan insan ne der, dinle.
  117. Kimiñ birle devlet yaraşsa kelip, başın kökke tegrür yokaru kılıp
    Kime saadet gelip, onunla uyuşursa, onun başını yükselterek, göğe erdirir.
  118. Kelü berse devlet yumıtsa bu neñ, kişi körli tirlür bolur kızğu eñ
    Saadet gelir ve servet toplanırsa, insanın gönülü huzura kavuşur, yüzü sevinçle parlar.
  119. Muñar meñzetü aydı kökçin saña, bu söz yakşı tıñla ay ersig toña
    Kır saçlı sana buna benzer bir söz söylemiştir, ey kahraman yiğit, bu sözü iyice dinle.
  120. Kimiñ bolsa devlet uzadı elig, kamuğ tetrüsi öñ sözi ög bilig
    Kim devlete ererse, onun kudreti artar, bütün eğrisi — doğru, her söylediği — hikmetin tâ kendisi olur.
  121. Ajun feylesûfı neñi bolmasa, neçe tıldam erse kişedi tilig
    Dünya feylesufu ne kadar natuk olursa-olsun, serveti yoksa, dili kösteklidir.
  122. Bu yañlığ-turur bu ajun öñdüsi, yayığ dünyâ devlet çavıkar küsi
    Dünyanın âdeti böyledir, dönek dünya ve devletin adı böyle çıkmıştır.
  123. Yavuzka yüz ursa yüzi suvlanur, kiçigke köz açsa bedüklük bulur
    Eğer o kötü birine teveccüh ederse, o kimse şeref kazanır, eğer küçüğe bakarsa, o büyüklük bulur.
  124. Tegir erse kimke bu devlet kelip, tüzer iç taşını bu barça itip
    Bu devlet kime nasip olursa, onun içini-dışmı düzeltir ve her şeyini tanzim eder.
  125. Kalı kelse keldrür kamuğ ârzûlar, ajunda çavıkar atı belgürer
    Devlet kime gelirse, bütün istenilen şeyleri beraber getirir, o insan dünyada meşhur olur, adı her tarafa yayılır.
  126. Kalı barsa eltür bu keldürmişin, yağız yerke ildrür kötürmiş başın
    Eğer giderse, bu getirdiklerini de beraber götürür, yükselttiği başı tekrar kara toprağa indirir.
  127. Ayâ ög köñüllüg ukuşluğ oduğ, ayı sevme dünyâ tokığay yoduğ
    Ey akıl ve gönül sahihi, anlayışlı ve uyanık olan insan, bu dünyaya hiç gönül verme, onun beklenmedik yerlerde sana zararı dokunur.
  128. Nerek bu karañku tünerig orun, süzük meñü elke aşunğıl burun
    Bu karanlık zulmet yeri neye gerek, durulmuş ebedî ülke için önceden hazırlan.
  129. Tünek ol bu dünyâ kötürgil köñül, ediz ordu el kol sen amrul amul
    Bu dünya bir zindandır, ona gönül bağlama, sen yüsek saray ve ülke iste, huzur ve sükûna kavuş.
  130. Negü ter eşitgil ay köñli süzük, kamuğ iş içinde ay köñli tüzük
    Gönülü durulmuş ve her işinde gönülü dürüst olan insan ne der, dinle.
  131. Ay himmet idisi ajun kol talu, talu koldaçı er kutı top tolu
    Ey himmet sahibi, güzel bir dünya iste, güzel olanı isteyen insanın saadeti eksiksiz olur.
  132. Keçer dünyâ kodğıl tile ukbini, kodu bermese dünyâ kodğay seni
    Bu fâni dünyayı bırak, ukbâyı dile, sen dünyayı bırakmazsan, o seni bırakır.
  133. Cefâçı bu dünyâ cefâ kıl añar, cefâ kılsa ötrü yaraşur sañar
    Bu dünya cefakârdır, sen de ona cefâ et, ona ne kadar cefâ edersen, o da sana o kadar râm olur.
  134. Ayâ yolda azmış başı tezginük, ayı sevme dünyâğ tüpi ol öyük
    Ey yoldan azmış, başı dönmüş adam, bu dünyaya hiç gönül verme, onun dibi bataklıktır.
  135. Öyükke kirigli üyüldi kodı, örü kelmedi ol sevinç bulmadı
    Bataklığa giren dibe batar, oradan kimse bir daha çıkamaz, orada sevinç arama.
  136. Örü tartğıl özni öyüktin kutul, özüñ kullukın sen tapuğ birle yul
    Kendini yukarı çek, bataklıktan kurtul, ibâdet ile kulluk vazifelerini yerine getir.
  137. Yana yanğıl emdi tilek birge öz, tiliñ evre yandur turu kaldı söz
    Bugün tekrar ona dön, senin dileğini o verecektir, artık aksini söyle, başkaca söylenecek söz kalmadı.
  138. Köñül tüzdi ilig kör anda naru, bodunka berü turdı edgü törü
    Bundan sonra hükümdar gönlünü doğrulttu, halka iyi kanunlar vaz'etmekte devam etti.
  139. Bodun inçke tegdi turuk semridi, severi bedüdi yağı yavrıdı
    Halk huzura kavuştu, zayıflar kuvvetlendi, onu sevenler yükseldi, düşmanları zayıfladı.
  140. Keçürdi küvençin sevinçin küni, ajunka yadıldı atı çav üni
    Gününü sevinç içinde güvençle geçirdi, adı, şöhreti ve nâmı dünyaya yayıldı.
  141. Tirildi bir ança yorıdı bu yañ, böri toklı birle kozı boldı teñ
    Bir müddet böyle yaşadı ve böyle hareket etti, kurt ile kuzu müsavi oldu.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  142. İlig bir kün oldrup kör ögdülmişig, okıdı ayıttı keçer kün işig
    Hükümdar bir gün yalnız otururken, Öğdülmiş'i yanına çağırttı, günlerin nasıl geçtiğini ve işleri sordu. —
  143. Negü teg keçer kün ay ögdülmiş ay, çığaymu telim boldı ilde ya bay
    Ey Öğdülmiş, söyle, gün ve aylar nasıl geçiyor, memlekette yoksul mu çoğaldı, yoksa zenginmi.
  144. El içre negü bar yarağsız yavuz, bodun hâli açğıl maña örtme söz
    Memleket içinde kötü, uygunsuz neler var, bana halkın vaziyetini anlat, benden bir şey gizleme.
  145. Bodun tillerinde negü söz yorır, söküşmü telimrek ya ögdi kelir
    Halk arasında ne gibi sözler dolaşıyor, öğenleri mi daha çok, yoksa, zammedenleri mi.
  146. Münümmü üküşrek azu erdemim, ayu ber maña sen kılayın emim
    Kusurummu daha çok, yoksa fazîletimmi, bana söyle, ben de ona göre tedbirler alayım.

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  147. Yanut berdi ögdülmiş aydı ilig, tilek keldi tuttı tegürdi elig
    Öğdülmiş cevap verdi ve: — Ey hükümdar, memlekette herkes arzu ettiği şeyleri bulmaktadır — dedi —
  148. İlig devletinde itildi ajun, sakınç kısğa boldı sevinçler uzun
    Hükümdarın devleti sayesinde dünya düzeldi, keder kısa ve sevinçler uzun oldu.
  149. Bayudı bodun inçke tegdi yatur, uluş kend bezendi köñül yilgütür
    Halk zenginleşti ve huzura kavuştu, memleket ve şehirler süslendi, gönüller ferahladı.
  150. Erej birle erter bodun künleri, sevinçin keçer kör bütün tünleri
    Halk günlerini huzur içinde, gecelerini de hep sevinç içinde geçiriyor.
  151. Tilin sözledi barça edgü senâ, duâ birle tınmaz tınığlı tına
    Her kesin dilinde medih ve senan dolaşıyor, nefes alan her canlı durmadan sana duâ ediyor.
  152. Törü suv teg ol küç kör ot teg yoduğ, süzük suv akıttıñ udıttı otuğ
    Kanun su gibidir, zulüm ise, ateş gibi her şeyi mahveder, sen berrak su akıttın ve ateş söndü.
  153. Törü tüz yorıttıñ itildi ajun, kim erse küçek ilde körmez közün
    Kanunu doğru tatbik ettin, dünya düzene girdi, hiç kimse memlekette artık bir zorbaya rastlamıyor.
  154. Ay ilig üç iştin tegir küç basınç, biri beg osal bolsa tegse irinç
    Ey hükümdar, şu üç şey zulüm ve tazyıka sebep olur, biri— beyin ihmalkârlığı ki, bundan musibet gelir.
  155. İkinçi basınçak bodun başlar er, üçünçi suk erse bodun bağrı yer
    ikincisi — halkın başında bulunan insanın zayıf olması, üçüncüsü de — halkın bağrını yiyen tamahkârlıktır.
  156. Seniñde yok emdi bu üçte biri, kayudın tegir ilke küçkey eri
    Şimdi bu üçünden hiç biri sende bulunmadığından, memleketin neresinde bir zorba zuhur edebilir.
  157. Ay edgü törülüg arığ beg silig, bayat berdi erdem saña ög bilig
    Ey âdil, temiz ve halîm bey, Tanrı sana akıl, bilgi ve bir çok faziletler verdi.
  158. Özüñ buldı tevfik kamuğ edgüke, bodun todtı bütti yegü kedgüke
    Her türlü iyilik için Allah sana tevfik verdi, halkın karnı tok ve sırtı pek oldu.
  159. Şükür kıl bayatka tapuğ kıl sevin, erej kıl bir ança sen inçin avın
    Tanrıya şükür et, ibâdet kıl ve sevin, müsterih ol, bir az huzur ve rahat içinde yaşa.
  160. Taşırtın negü tuşsa yañluk yazuk, munu men yügürdeçi kul-men anuk
    Dışarıda yanlış veya yersiz ne olursa, işte senin hizmetine koşan kulun ben varım.
  161. Şükür kıldı artuk sevindi ilig, senâ kıldı rabka kötürdi elig
    Hükümdar şükür etti ve çok sevindi, elini kaldırdı ve Tanrıya sena etti.
  162. Ayur ay bağırsak idim sen uluğ, ağır kıldıñ ilde bu yunçığ kuluğ
    Ey merhametli rabbim — dedi — sen büyüksün, bu zayıf kulunun memlekette itibârını yükselttin.
  163. Tegürdüñ maña sen kamuğ edgülük, munıñ şükri boynum öze boldı yük
    Sen bana her türlü iyilikleri ihsan ettin, şükür etmek boynumun borcudur.
  164. Bu şükrüğ kaçan kılğa özüm yete, munıñ şükri mendin saña sen öte
    Ben sana bu şükrü ne zaman hakkı ile ödeyebilirim, benim şükür borcumu sana sen öde.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  165. Yana aydı ilig ay ögdülmişim, bayat fazlı erdi seni bulmışım
    Hükümdar devam etti:— Ey Öğdülmişim, seni bulmam bana Tanrının bir lutfu idi.
  166. Sebeb sen sen emdi kamuğ edgüke, küçüg tıdğuka hem törü bergüke
    Zulme mâni olmama, adaleti yerine getirmeme ve her türlü iyiliğe sebep şimdi sen oldun.
  167. Bayat berdi emdi kamuğ edgülük, seni berdi artuk adın on ülüg
    Tanrı bana bugün bütün iyilikleri ihsan etti, bir de bunlardan on misli fazla değerde olan seni verdi.
  168. Neçe beg katığlansa yalñuz özün, bolu bermese kul itümez uzun
    Bey yalnız, tek başına ne kadar gayret ederse-etšin, kulun yardımı olmazsa, bunu uzun zaman devam ettiremez.
  169. Beg içtin bolur körgü taştın közi, bağırsak kulı ol közi hem sözi
    Bey içeridedir, onun dışarıdaki gözü, sâdık kuludur, o beyin hem gözü, hem sözüdür.
  170. Közüm sen tilim sen elim sen maña, anın edgü boldı atım ay toña
    Sen de benim gözüm, dilim ve elimsin, ey mert yiğit, ben bu sayede iyi nâm kazandım.
  171. Negü ter eşit emdi hakan tili, ajun başlamış bütrü basmış eli
    Dünya hâkimi ve bütün memleketleri idaresi altına almış olan hakan ne der, dinle.
  172. Bağırsak kuluğ bulsa begler tilep, anı tutğu altun kümüşke kalap
    Beyler arayıp, sâdık bir kul bulurlarsa, onu altın ve gümüş mahfaza içinde tutmalıdırlar.
  173. Köni çın kişi bulsa begler bütün, özi inçke tegdi tirildi kutun
    Beyler doğru, dürüst ve itimat edilir bir insan bulurlarsa, kendileri huzura kavuşurlar ve hayatları saadet içinde geçer.
  174. Tapuğçı talusı bağırsak bolur, bağırsak tapuğçığ tilep kim bulur
    Hizmetkârın seçkini içten bağlı olur, böyle bir hizmetkârı kim arayıp bulabilir.
  175. Bağırsak yok erse ajunda talu, kişilik kaçan turğay erdi tolu
    Dünyada seçkin ve içten bağlı kimseler bulunmasa idi, insanlık nasıl kemâle erişirdi.
  176. Esirker-men emdi ay ögdülmiş e, bir ök sen atañdın maña kalmış a
    Bana babandan yadigâr olarak yalnız senin kalmana çok teessüf ediyorum.
  177. Takı bir bar erse seni teg adın, uda bergey erdi kör öñdün kedin
    Senin gibi daha başka biri bulunmuş olsa idi, senden önce veya senden sonra aynı yolu takip etmiş olurdu.
  178. Bir ök sen maña kör ay kılkı köni, seni öz yetürse adın bir kanı
    Ey dürüst tabiatlı, benim yanımda şimdiden teksin, seni kaybedersem, başka birini nerede bulurum.
  179. Bu yalñuzlukuñka özüm eymenür, takı bir iş erse saña ay unur
    Ben senin böyle tek olmandan korkuyorum, ey kudretli insan, kâşki senin bir eşin daha bulunsa idi.
  180. Saña tegmegey erdi emgek üküş, maña ma duâ teggey erdi ülüş
    Bütün bu zahmet senin üzerinde kalmazdı, ben de daha çok duâ kazanmış olurdum.
  181. Tile barmu körgil kadaşlar ara, saña udğu teg bir ayıtğıl köre
    Ara, akrabaların arasında senin yolunu takıp edebilecek bir kimse var mı, soruştur.

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  182. Yanut berdi ögdülmiş aydı ilig, esen bolsu işke yetilgey elig
    Öğdülmiş cevap verdi ve : — Hükümdar sağ olsun, iş yapacak kimseler her vakit bulunur — dedi —
  183. Erejlensü ilig tuçı inçrünü, tilek ârzû kelsü özi tınçrunu
    Hükümdar her vakit rahat ve huzur içinde bulunsun, sükûn içinde bütün dilek ve arzuları yerine gelsin.
  184. Meniñ emgerimke ilig altunı, ağır kılmasu köñli tutsu köni
    Benim zahmetime karşılık hükümdarın altını var, hiç endişe etmesin ve gönülünü ferah tutsun.
  185. Maña tegse emgek erej me tegir, erej birle emgek yanaşu yorır
    Ben zahmet çekiyorsam, rahat da ediyorum, huzur ile zahmet yan yana yürür.
  186. Kalı el işiñe tusulğu kişi, tiler erse ilig bodun el başı
    Eğer hükümdar memleket işinde faydalı ve halkın başında bulunacak bir insan istiyorsa,
  187. Negü ter eşitgil ay ilçi bügü, bügülep kılur ilçi künde ögü
    Bak, hikmeti ile her gün yeni bir tedbir arayan hakîm devlet adamı ne der, dinle.
  188. Üküş bolsa ilke basutçı tile, el itlür bedük beg yatıp yer küle
    Ne kadar çok olursa-olsun, memleket işine yardımcılar ara, memleket böyle tanzim edilir ve büyük bey huzur içinde bütün arzularına kavuşur.
  189. Telim bolsa ilde tusulur tetig, begig inçke tegrür kılur bu itig
    Memlekette faydalı ve zeki insanlar ne kadar çok olursa, işleri bunlar görürler, bey de o kadar rahat eder.
  190. Yok ermez kadaşlar ara bar meniñ, bu yañlığ kişi bilgi artuk anıñ
    Yok değil, benim akrabalarım arasında da çok geniş bilgili böyle bir insan vardır.
  191. Kamuğ erdemi bar sakınuk oduğ, kayu işke tegse bodur tü boduğ
    Kendisi her türlü fazilet ve takva sahibi olup, uyanıktır ve elinden her türlü iş gelir.
  192. Kılınçı köni atı odğurmış ol, kamuğ edgülükke elig urmış ol
    Hareketi doğru ve adı Odgurmış'tır, o her türlü iyiliğe el vurmuştur.
  193. Velikin evürdi bu dünyâda yüz, turup tağka kirdi köñül kıldı tüz
    Fakat o bu dünyadan yüzünü çevirdi, kalkıp dağa çıktı, dünya endişelerini gönlünden uzaklaştırdı.
  194. Bayat tapğı birle özin emgetür, tapuğ birle yazuk igin emletür
    Tanrıya ibâdet ederek, kendisini zahmete veriyor ve ibâdetle günah hastalığını tedavi ediyor.
  195. Meniñde yüz üsteñ anıñ erdemi, bodunda talusı kişi ködrümi
    Onun fazileti benimkinden yüz misli fazladır, o halkın ileri geleni ve insanların seçkinidir.
  196. Meni birle bolsa meniñ ol kadaş, kamuğ işke bolğay anıñ bilgi baş
    Benim bu akrabam burada yanımda bulunsa idi, o bize her işte bilgisi ile rehberlik ederdi.
  197. İlig altunı tınğa köñli bütüp, sevinçin tirilgey ajunuğ tutup
    Hükümdar, altınına lüzum kalmadan, ona gönülden inanarak, dünyayı idare eder ve sevinç içindeyaşardı.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  198. İlig aydı ârzûm tilekim bu ol, anı bulsa ötrü tayanğay köñül
    Hükümdar:—Arzum ve dileğim budur — dedi— onu bulursam, her işte ona emniyet edebilirim.
  199. Negü teg kılur sen bu işke itig, maña yakru ber sen anı ay tetig
    Bu işin çâresi ne ise, bak, ey zeki, sen onu muhakkak benim yanıma getir.
  200. Negü teg okılım anı ay berü, kimi ıdsa bolğay okıtçı naru
    Onu buraya nasıl davet edelim, onu çağırmak üzere kimi gönderelim.
  201. Bitigmü kerek ya söz ıdsa tilin, yarağı negü teg sen andağ kılın
    Mektûpmu lâzım yahut ağızdan sözmü ulaştırmak, sen nasıl münâsip görürsen, öyle yap.

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  202. Yanut berdi ögdülmiş aydı bu söz, ayıtmış ka ilig cevâb kıldı öz
    Öğdülmiş cevap verdi: —Hükümdarın suâline cevabım şudur — dedi —
  203. Kadaşım barını ötündi özüm, kelirmü ya kelmez açılmaz sözüm
    Böyle bir akrabamın bulunduğunu arzettim, fakat gelip-gelmeyeceği hakkında bir şey söyleyemem.
  204. Kalı kelse edgü ağırladı söz, apañ kelmese bolğa yarlığ uçuz
    Eğer gelirse, çok iyi, emrinize hürmet gösterdi demektir, eğer gelmezse, fermanınıza ehemmiyet vermemiş olur.
  205. Sarılğaymu erki ilig altunı, ileñeymü erki maña ol köni
    Hükümdarın altını acaba ona tesir ederrñi, o doğru insan acaba beni tekdir mi eder.

    İlig cevabı Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
  206. İlig aydı men söz ayıttım saña, sen öz bilmişiñ sözni aydıñ maña
    Hükümdar : — Ben sana bir şey sordum, sen de kendi bildiğini bana söyledin — dedi—
  207. Okı kelse kelgey kalı kelmese, negüke ileñü sözüm tutmasa
    Çağır gelirse-gelir, eğer gelmezse ve benim sözümü dinlemezse, senin ne kabahatin var.
  208. Sen ögdüñ anıñ törlüg erdemlerin, ol erdem üçün men tiler-men erin
    Sen onun her türlü faziletlerini öğdün, bu faziletlerinden dolayı ben onu istiyorum.
  209. Biliglig ukuşluğ tidüküñ üçün, anı ârzûladım havâka öçün
    Hava ve hevese düşman olduğundan, sen de bilgili ve akıllı dediğin için, onu arzuladım.
  210. Biliglig ukuşluğ kişi ol kişi, anıñda naru barça yılkı tuşı
    insan dediğin bilgili ve akıllı insandır, onun dışındakilerin hepsi de hayvan gibidir.
  211. Biliglig ukuşluğ bilir bilse iş, biliglig ukuşluğ kılur kılsa iş
    iş bilirse, bilgili ve akıllı insan bilir, iş yaparsa, bilgili ve akıllı insan yapar.
  212. Muñar meñzer emdi bu söz belgülüg, eşitgil munı sen ay ersig külüg
    Bu gerçekten şuna benzer, ey merd kahraman bunu dinle.
  213. Bilig birle yazlur kamuğ ters tügün, bilig bil ukuş uk tirilgil ögün
    Bütün kör düğümler bilgi ile çözülür, bilgi bil, anlayışlı ol, akıl ile yaşa.
  214. Bilig işke tutğıl takı til köni, takı ögrenü tur usanma bu kün
    Bilgi ile iş gör, sözün doğru olsun, öğrenmekte devam et, bu günü boş geçirme.
  215. Maña yalñuz ermez anıñdın asığ, saña ma kadaştın asığ hem tatığ
    Bu akrabandan yalnız ben değil, sen de istifâde edeceksin ve hoşnut olacaksın.
  216. Kadaşlığ bolur sen kerek bu kadaş, kadaş bolmasa tutğu erke adaş
    insanın akrabası varsa, yanında bulunmalı, akrabası yoksa, insan ahbap edinmelidir.
  217. İdi yakşı aymış kör ilçi başı, kamuğda küçi bek kadaşlığ kişi
    Dinle, memleket hâkimi çok yerinde söylemiş, akrabaları olan kimse her keşten daha kuvvetlidir.
  218. Kadaşlığ kişi küsi çavı bedük, adaşlığ kişi atı savı bedük
    Akrabaları olan kimsenin nâm ve şöhreti büyüktür, arkadaşları olan insanın adı ve sözü muteberdir.
  219. Kadaşıñ yok erse yorı tut adaş, adaş edgü bolsa bu boldı kadaş
    Akraban yoksa, arkadaş ve ahbap edin, iyi arkadaş akraba gibi olur.

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  220. Yanut berdi ögdülmiş ilig kutı, anı çın tilese iteyin otı
    Öğdülmiş cevap verdi:— Ey devletli hükümdar, onu sen gerçekten arzu ediyorsan, çâresine bakayım —dedi—
  221. İlig yarlıkasa barayın özüm, okıyın anı men açayın sözüm
    Hükümdar emir buyurursa, kendim gideyim, meseleyi açarak, onu buraya davet edeyim.
  222. Tilin sözleyin men tükel törlügün, biligdin ukuştın söz üdrüp ögün
    Bilgi, akıl ve zekâmı kullanarak, türlü dil döküp, onu iknaya çalışayım.
  223. İlig me bitisü öz elgin bitig, okısu ılığ yarlığın ol tetig
    Hükümdar da kendi eli ile mektup yazsın ve o zeki insan da hükümdarın fermanını bizzat okusun.
  224. Maña bütsü mendin teyü bilmesü, yeme yarlığ eştip kite turmasu
    Bana itimat etsin ve bunun yalnız benim arzum olduğunu sanmasın, fermanı da duysun ve arzuya muhalefet etmesin.
  225. Neçe me özüm sözlese söz tilin, üilig yarlığı bu bitig söz adın
    Ben ağızdan ne kadar söz söylesem dahi, hükümdarın fermanı, yazılı sözü başkadır.
  226. Negü ter eşitgil ay aslı ağı, kara köñlin avlar begi yarlığı
    Dinle, aslı sırmalı ipek gibi temiz ve kıymetli olan ne der : —Beyin fermanı halkın gönlünü avlar.
  227. Takı yakşı aymış biliglig özi, tügülmiş köñülni yazar beg sözi
    Bilgili ne kadar güzel söylemiş : — Beyin sözü kapalı gönülleri açar.
  228. İsig sözlese kulka begler tilin, unıtmaz anı kul tirilse yılın
    Beyler kula iltifat ederlerse, kul bunu hayatı boyunca unutmaz.
  229. Kalı beg tili yumşak erse süçig, anı sevdi bodnı uluğ tut kiçig
    Eğer beyin dili yumuşak ve tatlı ise, onu, büyük-küçük, bütün halk sever.

    İlig cevabı Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E GEVABI
  230. İlig aydı emdi bu erse yarağ, bitiyin bitigim añar bolsu ağ
    Hükümdar:— Münâsip görüyorsan, şimdi mektubu yazayım, bu onu avlayacak bir ağ olsun — dedi —
  231. Saña barğu erse itiñil itig, munu men özümdin bitiyin bitig
    Senin gitmen lâzım ise, hazırlan, ben de bir mektup yazıp, sana vereyim.