|
Eski Türkçe aslı |
Günümüze aktarımı |
XVI |
Aytoldı İligke Devlet Sıfatın Ayur |
Ay-Toldı Hükümdara Devlet Sıfatını Söyler |
657 |
Küle aydı ay toldı uktı özüm, ayıttıñ munı sen eşitgil sözüm |
Ay-Toldı gülerek, dedi : — Evet, neyi sorduğunu anladım, izah edeyim. |
658 |
Ukup kıldım emdi bu işlerni men, kerek erdi sen me munı uksa sen |
Bütün bu işleri ben şimdi bilerek yaptım; çünkü senin de bu hareketlerimi anlaman lâzımdı. |
659 |
Munu men me emdi saña keldüküm, meniñ kılkım erdi bu körkittüküm |
İşte, benim de şimii sana gelişim ve bu yaptığım hareketler benim yaradılışım icâbıdır. |
660 |
Orun berdiñ aşnu men oldurmadım, orun yok maña sen munı uk tedim |
Sen önce bana yer gösterdin, ben oraya oturmadım. — Benim için yer yoktur, sen bunu anla ! — demek istedim. |
661 |
Topık yerde urdum bu söz berkitü, özüm yañzağını saña körkitü |
Söylediğimi teyit etmek ve neye benzediğimi sana göstermek için, yere bir top koydum. |
662 |
Neteg kim orunsuz topık yuvlunur, anı teg me devlet özüm tegzinür |
Düm-düz yerde top nasıl kendi kendisine yuvarlanırsa, saadet de öyledir; ben sıyrılıp, giderim. |
663 |
Seve baktıñ erse közüm yümdüküm, saña körkitür-men negü erdüküm |
Sen sevgi ile bakınca, ben gözümü yummak suretiyle, sana nasıl olduğumu göstermek istedim. |
664 |
Bu kün men me devlet karağu sanı, maña kim ilinse tutar-men anı |
Bugün ben bir devletim, ben bir topa benzerim; kim bana yaklaşırsa, ben onu yakalarım. |
665 |
Yana sözlediñ sen yeme sözledim, seve baktıñ erse yüzüm kizledim |
Sen tekrar konuştun, ben de cevap verdim; sevgi ile bakınca, yüzümü sakladım. |
666 |
Özüm körkitür öz kılınçın saña, ayur kılkım irsel ınanma maña |
Bununla sana kendi tabiatimi göstermek ve : — Tabiatım kararsızdır, bana inanma : — demek istedim. |
667 |
Negü ter eşit emdi türkçe mesel, başında keçürmiş bu kökçin sakal |
Şimdi dinle, türkçe bir ata-sözü, başından çok şeyler geçmiş olan bu ak sakallı ne der. |
668 |
Küvenme kıvı kutka kutluğ kişi, ınanma özüñ kutka atlığ kişi |
Ey devletli, sen bu boş devlete güvenme; ey namlı, sen bu devlete inanma. |
669 |
Akar suv yorık til bu kut turmadı, ajun tezginürler yorıp tınmadı |
Akar su, güzel söz ve devlet, bunlar durmadan, yorulup-dinlenmeden, dünyayı dolaşırlar. |
670 |
İnançsız-turur kut vefâsız yayığ, yorırda uçar terk adakı tayığ |
Saadete inanılmaz, o vefasız ve dönektir; yürürken, hemen uçar, ayağı kaygandır. |
|
İlig suali Aytoldıka |
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ |
671 |
İlig aydı uktum açıldı sözüg, yazuk udri kolduñ kutuldı özüñ |
Hükümdar şöyle dedi:—Anladım, sözün açıklandı: günâhının affını istedin ve kurtuldun. |
672 |
Maña ayğıl emdi ne ol erdemiñ, bedük sözledi söz bu öktem tiliñ |
Şimdi bana söyle, senin meziyetin nedir; bu pervasız dilin büyük sözler söyledi. |
|
Aytoldı cevabı İligke |
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI |
673 |
Bu ay toldı aydı kör erdem üküş, meniñdin tegir tegse erke ülüş |
Ay-Toldı cevap verdi : — Meziyetim çoktur; insanlara kısmet gelirse, benden gelir. |
674 |
Kılınçım oñay körse yaşım kiçig, kamuğ beg bedükke meniñdin keçig |
Tabiatım yumuşak, dikkat edersen, yaşım da küçüktür; fakat bütün bey ve büyüklere giden yollar benden geçer. |
675 |
Yüzüm körki körklüg ne kılkım silig, tilemiş tilekke yetürdüm elig |
Yüzüm güzel, huyum mülayimdir; arzu edilen her şey benim elimin altındadır. |
676 |
Özüm kayda bolsa kamuğ ârzûlar, meniñ birle yügrür maña öz ular |
Nerede olursam-olayım, bütün arzular benimle beraber yürür ve bana bağlanır. |
677 |
Erej minde emgek meniñdin tezer, sevinç minde sakınç maña yol azar |
Huzur bendedir; mihnet benden kaçar; sevinç bendedir, üzüntü bana yol bulmaz. |
678 |
Maña öznese kim üzelip ölür, maña kim boyun egse ârzû bulur |
Kim bana kafa tutarsa, ıstırap içinde mahvolur; kim bana boyun eğerse, arzusuna kavuşur. |
679 |
Urayın tegüçi özi ursukar, basayın tegüçi özi bassıkar |
Beni vurmak isteyenin kendisi vurulur; beni ezmek isteyenin kendisi ezilir. |
680 |
Muñar meñzetü keldi emdi bu söz, munı eştip uksu biliglig ked öz |
Şu söz şimdi buna uygun düştü; bilgili ve iyi insan bunu dinlesin ve anlasın. |
681 |
Bu kut kayda bolsa boyun bir yaraş, kalı öznese kutka kadğun küreş |
Saadet nerede ise, ona boyun eğ ve kendini beğendir; devlete kafa tutarsan, üzüntü ile boğuşursun. |
682 |
Bu kut kelse yalñuk kutadur köni, tümen ârzû birle talulap yer aş |
Saadet gelirse, insan hakikaten mesut olur; bütün arzularına kavuşur huzur içinde yaşar. |
|
İlig suali Aytoldıka |
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ |
683 |
İlig aydı uktum bu erdemleriñ, münüñ barmu ayğıl bileyin seniñ |
Hükümdar şöyle dedi:—Bu meziyetlerini anladım; senin kusurun var mı; söyle, onu da bileyim. |
|
Aytoldı cevabı İligke |
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI |
684 |
Bu ay toldı aydı maña yas kılur, münüm yok velikin kişiler ayur |
Ay-Toldı şöyle cevap verdi : — Bana iftira ederler; kusurum yokken, kusurumun olduğunu söylerler. |
685 |
Münüm bu meni yalñuk irsel teyü, ayığlap yorırlar kişike ayu |
Kusurum varsa, şudur: insanlar, kendi aralarında, beni dönek diye kötüler, dururlar. |
686 |
Mün ermez maña kör bu irsellikim, yañı neñ talular ma özke begim |
Halbuki dönekliğim benim için bir kusur değildir; ben kendime dâima yeni ve taze şeyler seçerim. |
687 |
Kamuğ eski neñler irinçig bolur, irinçig yüki kör yirinçig bolur |
Bütün eskimiş şeyler yıpranmış olur; yıpranmış şeylere tahammül etmek insana sıkıntı ve tiksinti verir. |
688 |
Yañı neñ bolurda bu eski nerek, talu neñ bolurda yavuz ne kerek |
Yeni şey varken, eskiye ne lüzum var; güzel şey varken, kötüye ne lüzum var. |
689 |
Yañıda bolur körse barça tatığ, tatığnı tilep er kör emger katığ |
Dikkat edersen, bütün zevkler yenide bulunur, zevk için de insan her zahmete katlanır. |
690 |
Yayığ tep sökerler bu kılkım üçün, maña mün ururlar bu atım üçün |
îşte bu tabiatım, için, dönek diye, bana söğerler ve bundan dolayı bana kusur isnat ederler. |
691 |
Muñar meñzetü aydı alp er açuk, anıñ manisi kör bu sözke tanuk |
Bir kahramanın buna benzer ap-açık bir sözü vardır, onun mânası bu söylediklerime şahittir. |
692 |
Törümiş neñ erse yokalğu-turur, törütügli hâlik ne kolsa kılur |
Yoktan var olan her şey tekrar yok olacaktır; yaratan Tanrı ne isterse, onu yapar. |
693 |
Tiriglik tedüküñ bu yel teg keçer, kaçar tutsa bolmaz anı kim bulur |
Bu hayat dediğin yel gibi geçer; tutmak olmaz, kaçar; onu kim bulabilir. |
694 |
Küvenme bu kutka kelir hem barır, ınanma bu devlet berür hem alır |
Bu saadete güvenme, geldiği gibi gider; bu devlete inanma, verdiği gibi alır. |
695 |
Yayığ ermez erse bu devlet özi, ne edgü neñ erdi bu kut ay kozı |
Ey kuzum, bu ikbâl ne güzel şey olurdu, eğer devlet dönek olmasa idi. |
696 |
Kelip barmaz erse bu devlet yana, tünermegey erdi yarumış küne |
Devlet gelip, tekrar gitmese idi, bu aydınlanmış olan gün tekrar kararmazdı. |
|
İlig suali Aytoldıka |
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ |
697 |
İlig aydı uktum bu irsellikiñ, erip kitgü yerde bolurmu bekiñ |
Hükümdar sordu : — Sebatsızlığının sebebini anladım; artık bırakıp gittiğin zaman seni alıkoymanın bir çâresi var mı? |
|
Aytoldı cevabı İligke |
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI |
698 |
Bu ay toldı aydı meniñ bu özüm, keyik teg-turur kılkı kestim sözüm |
Ay-Toldı şöyle cevap verdi : — Kısaca benim kendim ve tabiatim bir geyiğe benzer. |
699 |
Meni terk bulumaz tilegli seve, kalı bulsa tutmaz kılur terk yava |
Seven ve isteyen beni kolay bulamaz; bulsa bile, tutamaz ve çabuk kaybeder. |
700 |
Meni buldaçı er tutup beklese, kaçumaz-men andın söz aydım kese |
Eğer beni bulan kimse tutup, bağlamağı bilirse, ben ondan kaçamam, bu muhakkatır. |
|
İlig suali Aytoldıka |
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ |
701 |
Elig aydı ayğıl bu berkiñ kayu, negü teg kişen ol seni berklegü |
Hükümdar şöyle dedi: — Bağın nedir, söyle; seni nasıl bir köstek ile bağlamalıdır ? |
|
Aytoldı cevabı İligke |
AY-TOLDI'NİN HÜKÜMDARA CEVABI |
702 |
Bu ay toldı aydı maña berk kişen, bu bir kaç neñ ol kör bereyin nişân |
Ay-Toldı dedi : — Benim için bağ ve köstek olacak bir kaç şey vardır; bak, onları belirteyim. |
703 |
Meni bulğuçı kılkı alçak kerek, köñül kodkı til sözde yumşak kerek |
Beni bulan kimse mütevâzi tabiatli, alçak gönüllü ve tatlı dilli olmalıdır. |
704 |
Özini küdezse ayı ertmese, yavuz yunçığ işke yakın turmasa |
Kendisini gözetmeli ve hiç bir zaman ifrata gitmemeli, kötü ve çirkin işlere yaklaşmamalıdır. |
705 |
Teñi birle tutsa tirilmiş neñin, yorık tüzse kılkı kılınçı yañın |
Toplamış olan malı yerine sarfetmeli; hayatını, işini, tavır ve hareketini düzenlemelidir. |
706 |
Özinde uluğka tapuğ kılsa öz, özinde kiçigke süçig tutsa söz |
Kendinden büyüğe saygı göstermeli; kendinden küçüğe ise, rifk ve şefkatle muamele etmelidir. |
707 |
Kişig satğamasa küvezlik bile, basıtmasa özde kiçigke küle |
Kibir ve gurur ile başkalarını incitmemeli, kendisini küçüklerin eğlence ve tahakkümüne bırakmamalıdır. |
708 |
Yavalık bile borka baş sokmasa, yavalıkka boşlağ neñin saçmasa |
Boşu-boşuna kendisini içkiye vermemeli, boş yere malını saçıp, heba etmemelidir. |
709 |
Oyunka katılmasa elgin tilin, könilik öze tutsa kılkı yañın |
Eli ve dili ile oyuna karışmamalı, tavır ve hareketlerinde dürüst olmalıdır. |
710 |
Yayığ kut kişeni bu neñler-turur, bu yañlığ basa kutnı kaçmaz kalur |
Dönek saadetin kösteği bunlardır; saadet bu şekilde bağlanırsa, kaçamaz, kalır. |
711 |
Bu sözke tanukı bu şâir sözi, bu şâir sözi sözke kattı tuzı |
Şâirin şu sözü buna şahittir; şâir sözü söze tuz katmıştır. |
712 |
Keyik sanı devlet kişike tezig, kalı kelse bekle tuşa hem tizig |
Saadeti insan için, ürkek bir geyik farzet; eğer gelirse, sıkı tut, ayağına köstek vur. |
713 |
Tuta bilse devlet tezümez-turur, kalı tezse tegmez yana terk kezig |
İnsan tutabilirse, saadet kaçamaz, kalır; eğer kaçarsa, sana sıra tekrar çabuk gelmez. |
|
İlig cevabı Aytoldıka |
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI |
714 |
İlig aydı uktum ayâ kut seni, katığ sevdim erdi irer sen meni |
Hükümdar:—Ey saadet, seni anladım; seni çok sevmiştim, fakat sen benden ayrılmak istiyorsun — dedi — |
715 |
Yayığlık yok erse bu irsellikiñ, ne edgü iş erdi seniñ kelmekiñ |
Bu karasızlığın ve bu hercâyiliğin olmasa idi, senin gelmen ne iyi bir iş olurdu. |
716 |
Velikin yayığ sen özüñ bi-vefâ, vefâ körkitür sen kılur sen cefâ |
Fakat sen kararsız ve vefasızsın; kendini vefalı gösterir, fakat cefâ edersin. |
717 |
Anada atada bağırsak bolup, ayada tutar sen küler yüz urup |
Gün olur, anneden-babadan daha merhametli olursun; güler yüz göstererek, insanı el üstünde taşırsın. |
718 |
Ara körmedük teg yüz evrer özüñ, adınsığ bolur barça kılkıñ sözüg |
Gün olur, görmezlikten gelirsin, yüzünü çevirirsin; bütün tavrın ve sözün bir anda değişiverir. |
719 |
Tirer sen yumıtsa saçar sen kamuğ, okır sen yüz ursa yapar sen kapuğ |
Yığarsın; toplanınca, tekrar hepsini dağıtırsın; önce çağırırsın; fakat gelince, kapını kaparsın. |
|
Aytoldı cevabı İligke |
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI |
720 |
Bu ay toldı aydı ay ilig kutı, münüm erdemim barça aydım atı |
Ay-Toldı : — Ey devletli hükümdar — dedi — kusur ve meziyetlerimin ne olduğunu hep söyledim. |
721 |
Meni kim bulup berk tutayın tese, ayu berdim ol neñni tutsun usa |
Beni kim bulup, elinde sıkı tutmak isterse, gereken şeylerin hepsini saydım; elinden gelirse, tutsun. |
722 |
Maña urmasa örk meni tuttaçı, keyik teg kaçar-men kim ol yetteçi |
Beni tutan bana yular vurmazsa, ben geyik gibi kaçarım; bana kim yetişebilir. |
723 |
Negü ter eşitgil sınamış karı, sınamış karılar sözi söz korı |
Dinle, tecrübeli ihtiyar ne der; tecrübeli ihtiyarların sözü sözlerin mayasıdır. |
724 |
Kelir kut tuta bilmese sen barır, berür neñ yeyü bilmese sen alır |
Saadet gelir; tutmasını bilmezsen, gider; mal verir; yemesini bilmezsen, alır. |
725 |
Yayığ kutnı bulsa idi bekrü tut, kalı beklemese yana bardı büt |
Kararsız saadeti bulursan, çok sıkı tut; eğer muhafaza altına almazsan, tekrar gideceğinden şüphe etme. |
726 |
Kutadmış kişi kör sakınmış kerek, kamuğ teñsiz iştin yıramış kerek |
Saadete ermiş olan insanın ihtiyatlı olması ve bütün yakışıksız işlerden uzak durması gerektir. |
727 |
Arığ bolsa özi yorısa köni, munıñ bağı mundağ biliñü munı |
Kendisi temiz olmalı ve doğru yolda yürümeli; bunun bağı böyledir, bunu bilmelidir. |
|
İlig suali Aytoldıka |
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ |
728 |
İlig aydı uktum münüñ erdemiñ, bu ay toldı atıñ ne ol bu seniñ |
Hükümdar : — Senin kusurunu ve meziyetini anladım, — dedi — senin bu Ay-Toldı adın ne demektir? |
729 |
Negü ol munıñ manisi ay maña, bileyin ukayın büteyin saña |
Bunun mânası nedir, bana söyle; ben de bileyim, anlayayım ve sana güveneyim. |
|
Aytoldı cevabı İligke |
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI |
730 |
Bu ay toldı aydı meniñ atımı, bügü meñzetür ayka bu kılkımı |
Ay-Toldı: — Benim adımı ve bu tabiatimi hakimler bir aya benzetirler — dedi — |
731 |
Bu ay tuğsa aşnu idi az tuğar, küniñe bedüyür yokaru ağar |
Ay doğarken, önce çok küçük doğar; sonra gün geçtikçe büyür ve yükselir. |
732 |
Tolun bolsa tolsa ajunka yarur, ajun halkı andın yarukluk bulur |
Büyüyüp, dolun ay hâline gelince, dünyaya ışık saçar ve dünya halkı onun aydınlığından faydalanır. |
733 |
Tükel bolsa kör ay bu ağsa ediz, yana irlü törçir kiter körk meñiz |
Ay büyüyüp, tamamlanarak, en yüksek noktaya çıkınca, tekrar eksilmeğe başlar ve güzelliği gider. |
734 |
Yaruklukı eksür yana yok bolur, tuğar keçe azın yana ok tolur |
Onun parlaklığı azalır ve sonunda kaybolur; sonra tekrar, küçük olarak, doğar ve yine büyür. |
735 |
Meniñ bu özüm me bu yañlığ-turur, ara bar bolur ma ara yok bolur |
Benim de tabiatım bunun gibidir; bâzan var, bâzan da yok olurum. |
736 |
Neçe yunçığ özke yüz ursa özüm, baru körki artar keser-men sözüm |
Ne kadar düşkün olursa-olsun, ben bir kimseye teveccüh edersem, onun ahvâli, muhakkak, gittikçe düzelir ve güzelleşir. |
737 |
Bayusa bedüse yadılsa çavı, kiter-men anıñdın kiter yüz suvı |
Zenginleşip, büyüyerek, şöhreti yayılınca, ben ondan uzaklaşırım; onun da itibarı gider. |
738 |
Yana saçlur andın tirilmiş neñi, söki teg bolur yandru kılkı yañı |
Topladığı malı tekrar dağılır; onun ahvâli yine eskisi gibi olur. |
739 |
Muñar meñzetü keldi şâir sözi, bu şâir sözi ol biligsiz közi |
Buna benzer bir şâir sözü vardır; bu şâir sözü bilgisiz için bir gözdür. |
740 |
Kelir kut kişike atı çavlanur, yañı ay teg artar yarukı tolur |
İnsana saadet gelir, meşhur olur; yeni ay gibi, büyür ve parlaklığı artar. |
741 |
Yayığ telve devlet köñül bamağıl, tolun teg bu devlet yana irilür |
Dönek ve deli saadete gönül bağlama; saadet dolun ay gibidir, tekrar küçülür. |
742 |
Takı bir bu mani ayayın saña, eşitgil anı sen munu büt maña |
Adımın başka bir mânasını daha söyleyeyim; şimdi bunu da dinle ve bana inan. |
743 |
Bu ay ornı boldı evi münkalib, orunsuz bolur münkalib neñ kılıp |
Bu ay hep yerini, evini değiştirir; dâima yer değiştiren, ne yapsan, bir yere ısınmaz. |
744 |
Bu ay burcı sertân bu ev evrilür, evi evrilür hem özi çevrilür |
Ayın burcu Seretân'dır, bu ev döner; evi dönünce, kendisi de döner. |
745 |
Kayu evke kirse bu ay terk çıkar, çıkarı üçün terk yatarın yıkar |
Bu ay hangi eve girerse, oradan çabucak çıkar; çabuk çıkabilmek için de, yattığı yeri yıkar. |
746 |
Meniñ me özüm kör añar okşadı, ara kılkım ildi ara yokladı |
Ben kendim de işte ona benzerim; gidişim kâh aşağıya, kâh yukarıya doğrudur. |
747 |
Kelir-men barır-men yorır-men burun, ajunuğ kezer-men maña yok orun |
Gelirim, giderim; ileriye doğru yürürüm; dünyayı dolaşırım, benim için yer-yurt yoktur. |
748 |
Bu mani üçün atım ay toldı tep, atadı biliglig sözin yinçge yıp |
Bundan dolayı âlim, ince bir nükte ile, bana Ay-Toldı adını vermiştir. |
749 |
Munu men me devlet münüm erdemim, ayu berdim emdi igim hem emim |
işte ben de saadetim ve şimdi bütün kusur ve meziyetlerimi, hastalığı ve ilâcını izah ettim. |
750 |
Aça sözledim söz maña emdi büt, ıdayın tese ıd kalı tutsa tut |
Sözümü açıkça söyledim, imdi bana inan; beni elden kaçırmak istersen, bırak; eğer tutmak istersen, tut. |
|
İlig cevabı Aytoldıka |
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI |
751 |
İlig aydı barça eşittim sözüg, yaruttı sözüg hem yaradı özüñ |
Hükümdar : — Bütün sözlerini dinledim — dedi— sözün beni aydınlattığı kadar, seni de beğendim. |
752 |
Tiler erdim emdi seni teg kişi, bayat berdi ârzû ay erde başı |
Ben de şimdi senin gibi bir insan arıyordum; ey insanların ileri geleni, Tanrı dilediğimi verdi. |
753 |
Bayat kimke berse tilek ârzûsı, anıñ şükri boldı yanut kılğusı |
Tanrı birini dilek ve arzusuna kavuşturunca, karşılığında -onun da Tanrıya şükür etmesi gerekir. |
754 |
Bu künde naru bu özüm tınmadın, munıñ şükri kılğu kerek ermedin |
Bugünden itibaren ben de durmadan, usanmadan, bunun şükrünü yerine getireyim. |
755 |
Negü ter eşit emdi bilge tetig, özi bardı kodtı biziñe bitig |
Şimdi dinle, kendisi gitmiş, fakat bize eserini bırakmış olan zeki ve âlim insan ne der. |
756 |
Şükür kıl ay nimet idisi unur, şükür kılsa nimet bayat arturur |
Ey nimet sahibi olan muktedir kimse, şükür et; şükür edersen, Tanrı nimetini arttırır. |
757 |
Bu nimet idisi unıtur özin, munıñ şükri bilse evürmez yüzin |
Bu nimet sahibi çok defa kendisini unutur; fakat şükür ederse, nimet ondan yüz çevirmez. |
758 |
Az edgüke artuk üküş şükri kıl, üküş bolsa nimet anıñ kadri bil |
Az bir iyiliğe karşı çok şükür et; nimet çok olursa, onun kıymetini bil. |
759 |
Şükür kılsa nimet biri on bolur, biri on bolup kör evi neñ tolur |
însan şükür ederse, nimetin biri on olur; biri on olur ve evi mal ile dolar. |
760 |
İlig berdi alkış kör ay toldıka, ayur tünle kündüz maña tur baka |
Hükümdar Ay-Toldı'yi öğdü ve : — Sen gece-gündüz benim hizmetimde bulun — dedi. |
761 |
Telim neñ tavar berdi ögdi üküş, ağırladı berdi kör altun kümüş |
Çok mal, mülk verdi; onu çok öğdü; ona ihsanda bulundu, altın ve gümüş verdi. |
762 |
Añar sözledi sözni barça ilig, anıñdın tiledi kamuğ ög bilig |
Hükümdar her işini ona danıştı, her işte onun fikrine ve bilgisine baş vurdu. |
763 |
Kör ay toldı ma bu ağırlık bulup, tapındı bütün çın bağırsak bolup |
Ay-Toldı da, bu itibâra lâyık olmak için, ona doğruluk ve dürüstlük ile candan hizmet etti. |
764 |
Bir ança yorıdı sınadı ilig, kamuğdın tükel buldı bulmış erig |
Hükümdar onu daha bir müddet tecrübe etti ve bulduğu insanın her keşten daha mükemmel olduğunu gördü. |