|
Eski Türkçe aslı |
Günümüze aktarımı |
II |
Yalavaç Aleyhi’S-Selâm Ögdisin Ayur |
Peygamber Aleyhi's-Selâmın Medhini Söyler |
34 |
Sevüg savçı ıdtı bağırsak idi, bodunda talusı kişide kedi |
Esirgeyen rabbim halkın en seçkini ve insanların en iyisi olan sevgili Peygamberi gönderdi. |
35 |
Yula erdi halkka karañku tüni, yaruklukı yadtı yaruttı seni |
O karanlık gecede halka meş'ale idi ; etrafa ışık saçtı ve seni aydınlattı. |
36 |
Okıçı ol erdi bayattın saña, sen ötrü köni yolka kirdiñ toña |
O sana Tanrı tarafından gönderilen dâvetçi idi; sen bu sayede doğru yola girdin, ey yiğit. |
37 |
Atasın anasın yuluğ kıldı ol, tilek ümmet erdi ayu berdi yol |
Atasını ve anasını feda etti ; tek dileği ümmeti idi, ona yol gösterdi. |
38 |
Künün yemedi kör tünün yatmadı, seni koldı rabda adın kolmadı |
Gündüz yemedi, gece yatmadı; Tanrıdan seni istedi, başka bir şey istemedi. |
39 |
Seni koldı tün kün bu emgek bile, anı ög sen emdi sevinçin tile |
Bunca zahmet ile gece-gündüz hep seni üstedi ; şimdi sen onu öğ ve rızasını dile. |
40 |
Kamuğ kadğusı erdi ümmet üçün, kutulmak tiler erdi râhat üçün |
Bütün kaygusu ümmeti idi ; rahat etmek için, onun azaptan kurtulmasını dilerdi. |
41 |
Atada anada bağırsak bolup, tiler erdi tutçı bayattın kolup |
Atadan ve anadan daha merhametli idi ; Tanrıdan dâima bunu niyaz eder, bunu dilerdi. |
42 |
Bayat rahmeti erdi halkı öze, kılınçı silig erdi kılkı tüze |
O ümmeti üzerine Tanrının bir rahmeti idi ; güzel tavırlı, dürüst ve kendisine güvenilir bir tabiatte idi. |
43 |
Tüzün erdi alçak kılınçı silig, uvutluğ bağırsak akı keñ elig |
Asîl tabiatli, alçak gönüllü ve güzel tavırlı idi ; haya sahibi, şefkatli, cömert ve eli açık idi. |
44 |
Yağız yer yaşıl kökte erdi küsüş, añar berdi teñri ağırlık üküş |
Kara yerde de aziz idi, mâvî gökte de ; Tanrı ona çok değer vermişti. |
45 |
Başı erdi öñdün kamuğ başçıka, kedin boldı tamğa kamuğ savçıka |
O bütün rehberlerin önünde baş idi ; sonra da bütün resullerin hâtemi oldu. |
46 |
Köñül badım emdi anıñ yolıña, sevip sözi tuttum bütüp kavlıña |
Onun yoluna şimdi gönül bağladım ; bütün dediklerine inandım ve severek sözünü tuttum. |
47 |
İlâhi küdezgil meniñ köñlümi, sevüg savçı birle kopur kopğumı |
Ey Tanrım, benim gönlümü gözet ; kıyamette beni sevgili Peygamber ile birlikte hasret. |
48 |
Kıyâmette körkit tolun teg yüzin, elig tuttaçı kıl ilâhi özin |
Kıyamette dolun ay gibi yüzünü göster; ey Tanrım, kendisini bana şefaatçi kıl. |