|
Eski Türkçe aslı |
Günümüze aktarımı |
XXXVII |
Öğdülmiş İligke İdişçi Başı Negü Teg Kerekin Ayur |
Öğdülmiş Hükümdara İçkici-Başının Nasıl Olması Gerektiğini Söyler |
2883 |
Yanut berdi ögdülmiş aydı elig, muñar ma idi ked yetürsü bilig |
Öğdülmiş cevap verdi ve: — Hükümdar bu hususu da çok iyi düşünmelidir — dedi — |
2884 |
Öz igdiş kerek ked sınamış yılın, köñül basmış erse könitmiş yolın |
Öz kardeşlerinden veya uzun yıllar iyice tecrübe edilmiş, nefsine hâkim ve doğru yolda yürüyen biri olmalıdır. |
2885 |
Bütün çın bağırsak közi köñli tok, köni bolsa kılkı mesel atğu ok |
Güvenilir, doğru, sâdık, gözü ve gönülü tok, tabiatı da atılan ok gibi doğru olmalıdır. |
2886 |
Anın ötrü bolsa idiş tutğuçı, yarağay bu işke yetilgey küçi |
Bu işe içkiyi iyi muhafaza eden ve bunu hazırlamağa muktedir böyle biri münâsip olur. |
2887 |
Kamuğ törlüg otlar idişçi tutar, güvâriş ya macûn ya çurnı katar |
Içkici-başı her türlü otları hazır bulundurur; hazım, kuvvet veya müshil ilâcı, hazırlar. |
2888 |
Telim törlüg otlar anıñda bolur, yegü yalğağu ot ya içgü kolur |
Onun elinde yenilen, yalanan veya içilen, arzu edilen her türlü ilâç bulunur. |
2889 |
Kuruğ öl yemiş tut ya içgü süçig, anıñdın bolur bu boğuzka keçig |
Kuru veya yaş meyva yahut içki ve şarap, bunlar boğaza hep onun elinden girer. |
2890 |
Boğuzdın bolur barça begke hatar, boğuz tatğı aşçı idişçi tutar |
Bey için her türlü tehlike boğazdan gelir; boğazın tadı aşçı ve içkicinın elindedir. |
2891 |
Bu aşçı idişçi bütün bolmasa, idi sarp bolur begke içse yese |
Aşçı ve içkici itimat edilir kimseler olmazsa, beyin emniyetle yiyip içmesi çok güç olur. |
2892 |
Negü ter eşit ay biliglig bügü, boğuz ked küdezgü aş akru yegü |
Bilgili ve hakîm insan ne der, dinle; boğaza çok dikkat etmeli ve yavaş-yavaş yemelidir. |
2893 |
Boğuzuğ küdezse başıña asığ, aşığ az yese bu ağızka tatığ |
Boğazı gözetmek, baş için faydalıdır; az yemek, ağıza tatlı gelir. |
2894 |
Üküş kördüm erni yava kıldı baş, küdezmedi boğuzın kovı kıldı yaş |
Çok insan gördüm; boğazını gözetmediğinden, beyhude yere başına kıydı ve hayatını heder etti. |
2895 |
Boğuzdın kirür ig kişike kemi, boğuzdın bolur hem añar ot emi |
Hastalık ve rahatsızlık insana boğazdan gelir; tedavi ve ilâç da boğazdan olur. |
2896 |
Ukuşluğ kerek hem bilig ked bilir, ukuşluğ kişidin kişilik kelir |
O akıllı ve çok bilgili olmalıdır; akıllı insandan insanlık gelir. |
2897 |
İsizke katılmaz ukuşluğ kişi, bütün çın bolur bu biliglig işi |
Akıllı insan kötüye karışmaz; bilgili insan da doğru ve dürüst hareket eder. |
2898 |
Köni ermese küygey erdi ulun, köni turmasa kör bolur er bulun |
Ok düz olmasa idi; doğru gitmezdi; insan doğru hareket etmezse, başkalarının esîri olur. |
2899 |
Köni bol sen iş kıl ay ersig begim, könilikte taştın yok ermiş yegim |
Ey kahraman beyim, sen doğruluk ile çalış; bence doğruluktan daha iyi bir şey yoktur. |
2900 |
İdişçi başı ked koyuğ er kerek, köni tutsa ötrü köñül ög yürek |
îçkici-başılık için çok titiz insan lâzımdır; o gönlünü, aklını ve yüreğini doğru tutmalıdır. |
2901 |
Könilik öze işlese iş bütün, yakurmasa özke yarağsız otun |
Bütün işleri doğruluk ile yapmalı; uygunsuz ve küstah kimseleri kendisine yaklaştırmamalıdır. |
2902 |
Öz elgi bile katsa içgü körüp, özi beklese kodsa tamğa urup |
İçkiyi bizzat kendi eli ile karıştırmalı; kendisi mühürleyerek, muhafaza altına almalıdır. |
2903 |
Yegü içgü katmış kamuğ otlarığ, öz elgi bile katsa tutsa arığ |
Yemek ve içkiye karıştırılan bütün otları kendi eli ile katmalı ve bunların temizliğine dikkat etmelidir. |
2904 |
Kuruğ öl yemiş ya cülengbin cülâb, özi katğu tutğu bu barça şerâb |
Kuru, yaş meyva veya gül-balı, gül-şurûbu, bütün bu içkileri kendisi yapmalı ve muhafaza etmelidir. |
2905 |
Açınu süçinü bağırsaklıkın, idişin küdezse ötese hakın |
Şefkat, sevgi ve sadâkatle beyin içkisini gözeterek, onun hakkını ödemelidir. |
2906 |
Kirür otrü emgek begi tapğıña, ol emgek tusulur kulı asğıña |
Böylece beyinin hizmetine onun emeği geçer ve bu emek kulun faydasını te'min eder. |
2907 |
Kayu neñke kirse kişi emgeki, uş ol neñde boldı cânınıñ köki |
İnsanın hangi şeye emeği geçerse, onun canı o şeye bağlanmış olur. |
2908 |
Muñar meñzetü sözledi söz silig, siligler sözi körse barça bilig |
İyi tabiatlı insan buna benzer bir söz söylemiştir; böyle insanların sözü, dikkat edersen, hep bilgidir. |
2909 |
Kayu neñke kirse kişi emgeki, sevüg boldı ol neñ sevüg cân köki |
İnsanın hangi şeye emeği geçerse, o şey sevgili can kökü gibi sevilir. |
2910 |
Kişi emgek ıdsa tiriglik ıdıp, anı sevgü yüdgü yüdürse yüki |
İnsanın ömür boyunca emek verdiğini sevmeli ve yüklenince de onun külfetine katlanmalıdır. |
2911 |
Bu yañlığ bulunsa idişçi başı, añar berse bolğay idişçi işi |
Böyle bir içkici-başı bulunursa, içki işi ona verilebilir. |
2912 |
Bu işke munı teg silig er kerek, munıñ tapğı körki yarutsa yürek |
Hizmetinin iyiliği ile içten memnun kalmak için, bu işe böyle temiz tabiatlı bir insan lâzımdır. |
2913 |
Munıñda basakı bu boşğutları, sakalsız kerek barça körki yarı |
İçkici-başının sakileri de hep genç ve güzel yüzlü olmalıdırlar. |
2914 |
Yalıñ yüzlüg oğlan tolun teg yüzi, bodı tal kara saç bediz teg özi |
Yüzünde henüz tüy belirmemiş bu oğlanların yüzü dolun ay, boyu fidan, saçı kara ve görünüşleri tasvir gibi güzel olmalıdır. |
2915 |
Beli bolsa yılmık yana yarnı keñ, ürüñ bolsa kırtış kızıl kızğu eñ |
Belleri ince, omuzları geniş, teni beyaz ve yanakları al-kırmızı olmalıdır. |
2916 |
Yaşıl kök sarığ al ağı ton kedip, aşağu kötürse yaraşur yorıp |
Onların yeşil, mavi, san ve pembe ipek elbiseler giyip dolaşmaları ve yemek taşımaları hoş olur. |
2917 |
Sakalsız kerek bu idişçi arığ, küdezilse içgüde kıl tü yamığ |
İçkinin kıl, tüy ve çer-çöpten korunması için, içkici sakalsız ve temiz bir insan olmalıdır. |
2918 |
İdişte tü bolsa yarağsız bolur, tü aş suvka tüşse tatığsız bolur |
İçkide kıl bulunursa, yakışık almaz; kılın yemeğe ve içkiye düşmesi tatsız bir şeydir. |
2919 |
Munın aydı bolğay bilig bergüçi, sakalsız kerek tep idiş tutğuçı |
Bilgi veren bundan dolayı — "Kadeh sunanlar sakalsız olmalıdır" — demiş olacaktır. |
2920 |
İdişçi arığ bolsa körklüg yüzi, anıñdın siñer içse içgü kozı |
Kadehçi temiz ve güzel yüzlü olursa, içilen içki iştiha ile içilir ve insanın içine siner. |
2921 |
Negü tutsa körklüg kişi kılkı uz, yaraşur alır kör bu cân ülgi köz |
Güzel yüzlü, tavır ve hareketi zarif olan kimse ne sunsa, yakışır; bak, göz ondan canın hissesini alır. |
2922 |
Negü ter eşitgil bu beyt ayğuçı, eşitgil munı sen ayâ bilgüçi |
Şu beyti söyleyen ne der, dinle; ey bilen insan, bunu sen dinle. |
2923 |
Yüzi körki körglüg kerek kılkı uz, negü tutsa andın tamar barça tuz |
Yüzü-gözü güzel, tavır ve hareketi zarif olmalıdır; o ne sunarsa sunsun, zevkle içilir. |
2924 |
Karın açmış erke yüzi körse aş, usup susamış ka körüp kanğusuz |
Karnı acıkmış insana onun yüzünü görmek bir yemektir; susamış insan için, o bakıp kanılmaz bir içkidir. |
2925 |
İdişçi başı kör uş andağ kerek, idiş tutğuçılar bu mundağ kerek |
İçkıci-başı işte böyle, sâkîler de öyle olmalıdır. |
2926 |
İnansa añar ötrü begler bütüp, yakın tutsa bolğay bütün çın tutup |
Beyler onlara itimât ederek, inanır ve doğru-dürüst insan olarak, onları kendilerine yakın tutabilirler. |
2927 |
Ay elig kaç işke er üdrüm tile, bağırsak közi tok uvutı bile |
Ey hükümdar, şu bir kaç işe sâdık, gözü tok ve haya sahibi, seçkin insanlar ara. |
2928 |
Birisi yalavaç bitigçi biri, takı bir idişçi kör aşçı biri |
Bunlardan biri — elçi, biri — kâtip, biri — içkici-başı ve biri de — aşçı-başıdır. |
2929 |
Bularığ idi ked talula birin, kalı tuşsa teñsiz ökünme yarın |
Bunların her birini çok iyi seç; eğer uygunsuz kimseler seçilirse, sonra peşiman olma. |
2930 |
Yalavaç bitigçi kalı bolsa yig, anıñ yası elke tokır ay tetig |
Eğer elçi ile kâtip olgun kimseler olmazsa, ey zeki insan, bunun zararı memlekete dokunur. |
2931 |
İdişçi ya aşçı yeg erse kalı, anıñ yası cân kör tiriglik ulı |
Eğer içkici ve aşçı-başılar çiğ olurlarsa, bunların zararı hayatın esası olan cana dokunur. |
2932 |
Katığlan ay elig bu bir kaç kişig, talulayu üdrü tutuzğıl işig |
Ey hükümdar, gayret et, bu birkaç insanı iyi seç, sonra işleri onların ellerine bırak. |
2933 |
Yana aydı ögdülmiş elig kutı, bedük boldı begler işi teg atı |
Öğdülmiş devamla : — Ey devletli hükümdar, beylerin işi gibi, adı da büyük olur — dedi — |
2934 |
Bedük işte teñsiz baş ağrığ bolur, baş ağrığ kötürmese beglik kalur |
Büyük işin her türlü derdi olur; bu derdler ortadan kaldırılmazsa, beylik ortadan kalkar. |
2935 |
Negü ter eşitgil keñeşçi öge, keñeşte töker begke yünçü üke |
Dinle, istişarede beyin önüne yığınla inci döken has-müşâvir ne der. |
2936 |
Ayâ beg erej kolma emgek kötür, erej birle emgek adakşu yatur |
Ey beyim, rahat arama, zahmeti ortadan kaldır; rahat ile zahmet bir arada bulunur. |
2937 |
Beg emgep el itse bodun şük bayur, bayusa bodun beg tileki bolur |
Bey zahmet çekip, memleketi tanzim ederse, halk kendi-kendine zenginleşir; halk zenginleşirse, beyin her arzusu yerine gelir. |
2938 |
Sevinme ked artuk erejlig kişi, bolur âhır emgek erejke tuşı |
Ey huzur içinde yaşayan bey, buna fazla sevinme; sonunda huzuru zahmet takip eder. |
2939 |
Neçe me bu aşçı idişçi saña, bütün erse artuk ay ersig toña |
Ey cesur kahraman, aşçı ve içkici-başılar sana ne kadar çok itimat telkin ederlerse-etsinler, |
2940 |
Olarda bağırsak özüñe özüñ, adın bolmağay sen uzatma sözüg |
Seni onlardan daha çok esirgeyecek olan yine kendinsin; sözün kısası, bu başka bir kimse olamaz. |
2941 |
Negü ter eşitgil öge buyrukı, unıtma munı sen biti hem okı |
Has-müşâvir ne tavsiye eder, dinle; bunu unutma, yaz ve dâima oku. |
2942 |
Sevüg cân özele iminde imin, kolup bulmadım men özümde öñin |
Aradım, aziz can için kendimden daha emin başka bir kimse bulamadım. |
2943 |
Katığlan küdezgil katığ tut anı, kalı bardı erse tileme emin |
Gayret et, gözet, onu sağlam tut; eğer giderse, ona çâre bulunmaz. |
2944 |
Ayıtmış nı aydım ay elig kutı, negü teg kerekin emi hem otı |
Ey devletli hükümdar sorulanlara cevap verdim; onun nasıl olması lâzım geldiğini, çâre ve tedbirini bildirdim. |
2945 |
Bu yañlığ kişi birle begler bedür, yağı boynı yençer kü çavın ıdur |
Beyler böyle insanlar ile yükselir, düşmanın boynunu ezer, kendilerinin nâm ve şöhretini yayarlar. |
2946 |
Munu sözledim men saña belgülüg, takı bir sözüm bar adın ülgülüg |
İşte sana açıkça söyledim, fakat üzerinde durulacak başka bir sözüm daha var. |
2947 |
Elig tıñlar erse anı sözleyin, yok erse bu sözni özüm kizleyin |
Hükümdar dinlemek lutfunda bulunursa, onu da söyleyeyim; eğer münâsip görmezse, sözüm bana kalsın. |
|
İlig suali Öğdülmişke |
HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ |
2948 |
Yanut berdi elig ayur ay bügü. negü ol maña ay sözüg sözlegü |
Hükümdar cevap verdi ve : —Ey hakim, diyeceğin nedir, bana söyle —dedi— . |
2949 |
Seniñdin eşitgü kerek barça söz, biligke teriz sen ukuşka ögüz |
Senden her sözü dinlemek icap eder; sen bilgi denizi ve akıl deryâsısı. |
|
Öğdülmiş cevabı İligke |
ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI |
2950 |
Yanut berdi ögdülmiş aydı elig, eligdin tegir elke törlüg bilig |
Öğdülmiş cevap verdi ve : — Ey hükümdar, memlekete her türlü bilgi hükümdardan gelir — dedi— |
2951 |
Eligke ötündüm tapuğçı yolı, negü teg tapınğu begiñe kulı |
Hizmetkârların yolunu ve kulun beyine nasıl hizmet etmesi lâzım geldiğini hükümdara arzettim. |
2952 |
Yeme bilgü begler tapuğçı kulın, negü teg açınğu tapınsa yılın |
Beyler de hizmetkâr kullarına ve yıllarca hizmet edenlere nasıl ihsanda bulunmak lâzım geldiğini bilmelidirler. |
2953 |
Neçe beg hakı erse kullar öze, yeme kul hakı yokmu begler öze |
Kullar üzerinde beyin o kadar hakkı var da, beyler üzerinde kulların hakkı yokmudur. |
2954 |
Kalı beg hakın körse kullar turup, kerek kul hakın körse tapğın körüp |
Eğer kullar beyin karşısında hizmet ile, onun hakkını yerıne getirirlerse beyin de, hizmetlerine göre, kullarının hakknı vermesi lâzımdır. |
2955 |
Tapuğçı tapuğ kılsa dünyâ üçün, kalı bulmasa dünyâ emger küçün |
Hizmetkâr dünyalığı için hizmet eder; eğer, dünyalığını bulamazsa, gadre uğramış olur. |
|
İlig suali Öğdülmişke |
HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI |
2956 |
Elig aydı keldür maña ay aça, negü ol tapuğçı hakı ay seçe |
Hükümdar : — Haydi, bana açık söyle ve bir-bir anlat; hizmetkâr hakkı ne demektir — dedi. |