|
Eski Türkçe aslı |
Günümüze aktarımı |
XL |
Öğdülmiş Odgurmış Tapa Barmışın Ayur |
Öğdülmiş in Odgurmış'ı Ziyaretini Söyler |
3289 |
Ederledi terkin atını tutup, kadaşı tapa bardı evdin turup |
Atını tutup, derhal eyerledi; oradan kalkıp, akrabasına doğru gitti. |
3290 |
Yakın tegdi erse kadaşka barıp, atındın kodı tüşti tegdi yorıp |
Akrabasına yaklaşınca, atından aşağı indi, yürüyerek, kapısına geldi. |
3291 |
Tegip akru elgin tokıdı kapuğ, turup çıktı odğurmış ıdtı tapuğ |
Gelip, eli ile yavaşça kapıyı çaldı; Odgurmış ibâdeti bıraktı, yerinden kalktı. |
3292 |
Kapuğ açtı çıktı kadaşın körüp, kuçuştı esenleşti yüz köz öpüp |
Kapıyı açtı, çıktı; hısımını gördü, kucaklaşıp, öpüşerek selâmlaştı. |
3293 |
Elig aldı evke kigürdi bat a, orun berdi oldurdı elgin tuta |
Elinden tutup, hemen içeri aldı; yer gösterdi ve elini tutarak, oturdu. |
3294 |
İdi ök sevindi kadaşın körüp, bayatka şükür kıldı artuk ögüp |
Akrabasını gördüğüne pek çok sevindi; Tanrıya çok hamd ve şükür etti. |
3295 |
Ne körklüg sevinç ol kişi adrılıp, selâmet kavuşsa tileyü kelip |
İnsanın ayrıldıktan sonra tekrar araması ve gelip, sağ-sâlim kavuşması ne büyük bir saadettir. |
3296 |
Ne edgü bolur ol kadaştın yırap, barıp tegse tuşsa yağukluk ulap |
Akrabalardan uzaklaştıktan sonra, yakınlık hisleri ile tekrar kavuşup, görüşmek ne kadar hoş oluyor. |
3297 |
Ne körklüg bolur kör bağırsak kadaş, kadaşka yağukluk ulasa adaş |
Akrabaların birbirine candan yakınlık ve samimiyet göstermeleri ne güzel şeydir. |
3298 |
Ne körklüg bolur kör bağırsaklıkın, kadaşka kadaş köñli bolsa yakın |
Akrabanın akrabaya merhametle ve gönülden bağlı olması ne güzel olur. |
3299 |
Negü ter eşitgil bağırsak kadaş, yakınlık ulağlı köñüldeş adaş |
Akrabasına dostluk ve gönülden yakınlık gösteren şefkatli akraba ne der, dinle. |
3300 |
Kamuğ ğâyib özler körüşse közün, sakınç boldı kısğa sevinçi uzun |
Birbirini kaybedip, tekrar buluşan şahısların kederleri kısa, sevinçleri uzun sürer. |
3301 |
Ne körklüg bolur kör kişi adrılıp, selâmet kavuşsa iki öz özün |
Ayrılıktan sonra iki şahısın tekrar birbirine sağ-sâlim kavuşması ne kadar güzel şeydir. |
|
Odgurmış suali Öğdülmişke |
ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ |
3302 |
Ayıttı kadaşların odğurmışa, esen tep haber berdi ögdülmişe |
Odgurmış akrabalarını soruşturdu; Ögdilmiş onların sağ ve salim olduklarını söyledi. |
3303 |
Yana aydı odğurmış ayğıl maña, kalı keldiñ emdi ne boldı saña |
Odgurmış tekrar sordu:—Bana söyle, şimdi buraya ne maksatla geldin, sana ne oldu böyle. |
3304 |
Eşittim seni men ilig birle tep, bodunka tusulur bilig birle tep |
Ben senin hükümdarın yanında bulunduğunu, bilgin ile halka faydalı olduğunu duydum, |
3305 |
Nelük keldiñ erki olarnı kodup, bodun yüklerin sen boyunka yüdüp |
Halkın yükünü boynuna yüklendikten sonra, onları bırakıp, nasıl buraya geldin. |
|
Öğdülmiş cevabı Odgurmışka |
ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI |
3306 |
Yanut berdi ögdülmiş aydı özüm, seni ârzûladı ay körklüg yüzüm |
Ögdilmiş cevap verdi ve :—Ey güzel yüzlüm, benim seni göreceğim geldi — dedi— |
3307 |
Turup keldim emdi köreyin teyü, sakınç kadğu bağın yöreyin teyü |
Seni merak ettim, bu meraktan kurtulayım — diye, kalkıp buraya geldim. |
3308 |
Küser erdim artuk seni körgüke, bu kün buldum inçlik saña kelgüke |
Seni görmeği candan istiyordum; sana gelmek için ancak bugün fırsat bulabildim. |
3309 |
Büte keçti üdlek seni körmedim, tiler erdim ârzûn üdi bulmadım |
Seni görmeyeli çok zaman geçti; görüşmeği çok arzu ediyordum, fakat vakit bulamadım. |
3310 |
Üdi emdi ermiş munukı özüm, saña tuştı şükrin kılur til sözüm |
Vakti bugün imiş, işte geldim; çok şükür, sana kavuştum. |
3311 |
Esen bolsa ermiş bu yalñuk özi, tilekke tegir ay bağırsak kozı |
insan sağ olursa, dileğine ulaşırmış, ey benim cana yakın kuzum. |
3312 |
Negü ter eşitgil küsemiş kişi, keçer üdlekig ked sınamış kişi |
Zamanın çok çabuk geçip-gittiğini iyice tecrübe etmiş ve kavuşmağı özlemiş olan insan ne der, dinle. |
3313 |
Tirig bolsa yalñuk tilekin bulur, tilek bulğuka mün tiriglik bolur |
İnsan sağ olursa, dileğini bulur; hayat dilek için bir sermâyedir. |
3314 |
Tirig bolsa yalñuk tilep tapşur ok, esen bolsa barmış yana kavşur ok |
İnsanlar sağ olurlarsa, birbirini arayıp bulurlar; can sağ olursa, ayrılan yine muhakkak kavuşur. |
3315 |
Tiriglik tilegil tileme tilek, tilek bulğuka bu tiriglik yölek |
Dilek dileme, sağlık dile; hayat dileğe erişmek hususunda ancak bir yardımcıdır. |
3316 |
Bayat berdi âhır tilekim maña, esenlik bile men kavuştum saña |
Tanrı nihayet arzumu yerine getirdi; ben sağ-sâlim sana kavuştum. |
3317 |
Adın ma sözüm bar bu sözde basa, anı ma ayayın özüñ tıñlasa |
Bundan başka bir sözüm daha var; dinlersen, onu da söyleyeyim. |