|
Eski Türkçe aslı |
Günümüze aktarımı |
LXXVII |
Öğdülmiş Odgurmışka Tüş Yörügin Ayur |
Öğdülmiş Odgurmış'a Rüya Tâbirini Söyler |
5993 |
Bu tüş ilmi bilgü kerek aşnu ked, yöre bilse ötrü idi saknu ked |
Rüyayı yorabilmek için, önce bu tâbir ilmini çok iyi bilmek lâzımdır. |
5994 |
Telim törlüg ol emdi tüşke yörüg, anı bilgü barça ay kılkı örüg |
Bu rüya tâbiri çok çeşitlidir; ey sakin tabiatli insan, bunların hepsini bilmek gerekir. |
5995 |
Biligsizke ayma tüşüñni aça, bilirke ayıt tüş ayıtma keçe |
Bilgisize rüyanı açma ve anlatma, rüyanı bilene sor ve bunu geciktirme. |
5996 |
Kiçeki tüşüñke yörügi adın, yana körse kündüz körügi adın |
Gece gördüğün rüyanın tâbiri başka, gündüz gördüğün rüyanın tâbiri başkadır. |
5997 |
Bu tüş ilmiñe baksa şartı üküş, munı bilgü aşnu yetürse ukuş |
Bu rüya tâbiri, dikkat edersen, bir çok şartlara bağlıdır; buna akıl erdirmek için, önce şunları bilmek lâzımdır. |
5998 |
Tüşüg yörmegü öz köñülçe körüp, yeme aymağu tegme erke turup |
Rüya görünce, onu kendi gönülüne göre yormamah ve her kese bunu söylememelidir. |
5999 |
Tüşüñ barça tüş tep tilin yörmegü, bu tüşnüñ yörügi telim ay bügü |
Her rüyayı da rüya diye yormamah, ey hakîm, rüyanın tâbiri çoktur. |
6000 |
Tüşüñ yörme yörse bilig birle yör, kıyâs mani birle idi yetrü kör |
Rüyanı yorma; yorarsan, bunu bilerek yor ve mânasını dikkatle mukayese et. |
6001 |
Kişi tüş tüşese yörügke barır, yöre bilmese tüşnüñ asğı kalır |
İnsan nasıl yorarsa, rüya ona göre zuhur eder; tâbir etmesini bilmezsen, rüyanın faydası yoktur. |
6002 |
Negü ter eşitgil ay bilgi teñiz, bu söz işke tutğıl kızartğıl meñiz |
Denizler kadar geniş bilgili insan ne der, dinle; bu söze göre hareket et, yüzün gülsün. |
6003 |
Yörügke barır tüş tuşüñ yakşı yör, tüpi aslı bilgil ukuş birle kör |
Rüya yormağa bakar, rüyanı dikkatle, bilerek ve anlayarak yor. |
6004 |
Neteg yörse tüşni anı teg bolur, yavuz yörme tüşni saña kılğa kor |
Rüyayı nasıl yorarsan, neticesi ona göre olur; rüyayı kötüye yorma, sana zararı dokunur. |
6005 |
Telim tüş bolur yem içimke barır, yarağsız yemiş bolsa teñsiz kelir |
Bir çok rüyalar vardır ki, yemek ve içmekten gelir; yaramayan yemekler yenilmiş ise, rüya da uygunsuz olur. |
6006 |
Takı bir tüş ol kör bu yıl faslıña, tadusı küçenip barır aslıña |
Bâzı rüyalar vardır ki, yılın mevsimlerine bağlıdır; ahlattan biri kuvvetlenerek, rüyayı kendi aslına çeker. |
6007 |
Yıl ülgi yaz erse kiçig erse er, kızıl körse barça yağız körse yer |
Yılın mevsimi bahar ve insan da çok genç ise, her şeyi kızıl ve yeri kara görürse, |
6008 |
Anı kan küçemiş bolur belgülüg, ayu ber kan alsun añar ülgülüg |
Belli ki, onun kanı kuvvetlenmiştir, ona bir mikdar kan aldırması tavsiye edilir. |
6009 |
Yıl ülgi yay erse tüşegli yegit, sarığ al tüşese ya kürküm ögit |
Yılın mevsimi yaz ve rüya gören delikanlı ise, rüyasında sarı, penbe renklerle safran veya öğütülmüş bir şey görürse, |
6010 |
Sarığı küçenmiş bolur ay bügü, özini boşutğu terengbin yegü |
Ey hakîm, onun safrası kuvvetlenmiş olur; midesini boşaltması ve kudret-halvası yemesi lâzımdır. |
6011 |
Yıl ülgi küz erse er erse orut, kara körse tağ ya kuduğ körse üt |
Yılın mevsimi güz ve insan da geçkin bir yaşta ise, rüyasında siyah, dağ, kuyu veya çukur görürse, |
6012 |
Bu sevdâ küçenmiş bolur ay kadaş, ot içgü meñesin arıtğu adaş |
Ey kardeş, onun sevdası kuvvetlenmiştir; ey dostum, o ilâç içmeli ve beynini temizlemelidir. |
6013 |
Kış erse yana tüş körügli karı, akar suv tüşese ya buz kar tolı |
Mevsim kış ve rüya gören de ihtiyar ise, rüyasında akar su veya buz, kar ve dolu görürse, |
6014 |
Küçenmiş bolur kör anıñ balğamı, isig neñ yitürgü içürgü emi |
Onun balgamı kuvvetlenmiş olur; bunun ilâcı ona sıcak şeyler yedirmek ve içirmektir. |
6015 |
Takı biri azğas-u ahlâm bolur, bu tüşke yörüg yok ay kılkı unur |
Bir de bir nevi karışık rüyalar vardır; ey kudretli insan, bu rüyalara tâbir yoktur. |
6016 |
Keçe saknu yatsa anı körse tüş, añar ma yörüg yok anıñ yanğı tuş |
Bir kimse akşam bir şey düşünerek yatar ve bunu rüyasında görürse, bunun için de uygun bir tâbir yoktur. |
6017 |
Takı bir tüş ol körse yektin bolur, tüşegli anı körse suvka yunur |
Yine bir rüya vardır ki, bu şeytandan gelir; bu rüyayı gören kimse gusül etmelidir. |
6018 |
Yana pişesin körse tüşte kör er, añar ma yörüg yok ay kılkı kür er |
Eğer bir kimse rüyada kendi san'atini görürse, ey cesur insan, bunun da tâbiri yoktur. |
6019 |
Munı barça bilgü yetürgü ukuş, adırğu üdürgü anın yörse tüş |
Bunların hepsini iyice bilmeli, anlamalı, ayırmalı, seçmeli ve sonra rüyaları tâbir etmelidir. |
6020 |
Negü ter eşitgil muabbir hakim, ayıtğu kerek er tüşer erse kim |
Rüya tâbir eden hakîm ne der, dinle; rüyayı kim görmüş ise, tâbirini de o sormalıdır. |
6021 |
Bu tüş körse yörme bilü bilmeyü, neteg yörse tüşni bolur anlayu |
Rüya görünce, onu bilir-bilmez yormamalı; rüya nasıl yorulursa, öyle çıkar. |
6022 |
Sakınç körse tüşte yanutı sevinç, sevinç körse kadğu bolur yığlayu |
Kederli bir rüya görülürse, bunun karşılığı sevinçtir; sevinç görülürse, kaygı gelir ve insanı ağlatır. |
6023 |
Bir ök yañlığ ermez bu tüşke yörüg, munı ked sakıñu ay kılkı örüg |
Her rüya aynı şekilde tâbir edilmez, ey mekîn insan, bunu çok iyi düşünmelidir. |
6024 |
Kara âm tüşiñe yörügi adın, adın boldı begler tüşi kör adın |
Avam rüyasının tâbiri başka, beylerinki ise, başkadır; dikkat et. |
6025 |
Sevinç körse tüşte oyun ya büdig, sakınç kadğularka açıldı sezig |
Bir kimse rüyasında neş'e, oyun ve raks görürse, keder ve kaygılar başlayacak demektir. |
6026 |
Yana yığlasa tüşte körse sakınç, erej birle avnur bulur miñ sevinç |
Eğer biri rüyada ağlar ve keder görürse, o kimse rahat içinde avunur ve bin türlü sevinç bulur. |
6027 |
Yana tüş bolur kör yörügi anıñ, adınka bolur asğı bolmaz seniñ |
Bir de öyle rüya vardır ki, bunun tâbiri başkasını ilgilendirir, sana bir faydası olmaz. |
6028 |
Kişike körüp yörlür emdi bu tüş, añar yakşığ erse yağutur ukuş |
Rüya adamına göre tâbir edilir; yorarken, akıl ona uygun olanı yakıştırır. |
6029 |
Tüş ol kör anı körse beklik bulur, ol-ok tüş takı birni iglig kılur |
Rüya vardır ki, onu gören sıhhate kavuşur; aynı rüya başka birini hasta eder. |
6030 |
Munı barça bilgü kerek ay kadaş, anın ötrü yörse tüşüg ay adaş |
Ey kardeşim, bunun hepsini bilmek gerek; ey dostum, rüya ondan sonra yorulur. |
6031 |
Negü ol tüşüñni maña ay aça, anı men yöreyin kör adra seçe |
Şimdi sen nasıl bir rüya gördün, bana bunu iyice anlat, ben de onu düşünüp-taşınarak, tâbir edeyim. |