@𝕏
Türk Bitig

Odgurmış'ın Öğdülmiş İle Münazara Ettiğini Söyler

  1. Odgurmış Öğdülmiş Birle Münâzara Kılmışın Ayur
    Odgurmış'ın Öğdülmiş İle Münazara Ettiğini Söyler
  2. Yanut berdi odğurmış aydı sözüg, eşittim sözümni eşitgil özüñ
    Odgurmış cevap verdi : — Söylediklerini dinledim, sen de benim sözlerimi dinle — dedi —
  3. Yakınlık ulamış üçün bir bayat, muyan bersü miñ miñ tümen edgü at
    Gösterdiğin bu yakınlığın Tanrı ecrini ihsan etsin, iyi insanlara bahşettiği yüz binlerce sevaba sen de nail ol.
  4. Takı bir sözüg ay ne erki adın, anı ma maña sözle kodrna kedin
    Başka söyleyeceğin söz ne imiş, onu da bana söyleyiver.

    Öğdülmiş cevabı Odgurmışka
    ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMUŞ'A CEVABI
  5. Cevâb kıldı ögdülmiş aydı bu söz, seni kördi erse yaruk boldı köz
    Öğdülmış cevap verdi ve : — Bu sözüm şudur — dedi— seni görünce, özüm parladı.
  6. Kişi öz tilekin yorısa yoluğ, añar tegmez emgek ay bilgi uluğ
    insan kendi arzusu ile yol yürürse, zahmet çekmez, ey bilgisi büyük.
  7. Negü ter eşitgil sınamış sözi, anıñ manisi uk ay köñli yazı
    Tecrübeli insan ne der, dinle, mânasına dikkat et, ey huzura kavuşmuş insan.
  8. Kayu işke ârzû yorısa tilek, adak ursa buldı ol ârzû yölek
    Hangi işe arzu ve dilek ile girişilirse, bu dilek her adımda ona bir destek olur.
  9. Tilek birle mañsa yırak yer yakın, kaçan körse yüzin bulur cân ilek
    istekle yürüyünce, uzak yer yakın olur, arzuladığı yüzü görünce, can sahibini bulur.
  10. Yana aydı ögdülmiş uş bu özüm, saña kadğura tilde kesmez sözüm
    Öğdülmiş devam etti:—îşte ben dâima seni merak ediyorum, dilimden düşürmüyorum.
  11. Uluş kendni kodtuñ yakın ka kadaş, kişide yıradıñ biliş yok adaş
    Köy ve şehri, yakın akraba ve kardeşleri bıraktın, insanlardan uzaklaştın, burada hiç bir tanıdık ve ahbabın yok.
  12. Ağır yük yüdüp bu özüñ yalñuzun, yalıñ aç yorır sen ne yunçığ özün
    Tek başına ağır zahmetlere katlandın, aç ve çıplak yaşıyorsun, dermansız bir hâldesin.
  13. Kadaş köñli barça saña kadğurar, körü ıdsa bulmaz köñül yelgürer
    Senin için bütün akrabaların sızlanıyor, görmek isteyince, bulamıyor ve iştiyak içinde çırpınıyorlar.
  14. Apa oğlanı barça yalñuz umaz, özüñ munda yalñuz kalı iglemez
    Hiç bir insan tek başına yapamaz, sen burada yalnızsın, hasta da olabilirsin.
  15. Bu kadğu meni evde yatğurmadı, sakınç kadğu birle özüm umadı
    Bu düşünce ile ben evde duramadım, endişe ve kayguya karşı koyamadım.
  16. Saña ok törütmedi teñri tamuğ, saña aymadı bu adâbığ kamuğ
    Tanrı cehennemi yalnız senin için yaratmadı, bütün bu azapları yalnız senin için zikretmedi.
  17. Negü ol nelük munça emger özüñ, maña belgülüg ay bileyin sözüg
    Niçin ve neden kendine böyle eziyet ediyorsun, bana bunu açıkça söyle, ben de senin bu husustaki fikirlerini anlayayım.

    Odgurmış cevabı Öğdülmişke
    ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
  18. Yanut berdi odğurmış aydı bu söz, eşittim eşitgil cevâb bersü öz
    Odguımış cevap verdi :— Bu sözünü dinledim, ben de cevap vereyim, dinle— dedi —
  19. Bu söz kim sen aydıñ bağırsaklık ol, kadaş belgüsi hem yağuk yaklık ol
    Bu söylediğin sözler senin şefkatinden ileri geliyor, bu akrabalık nişanesi ve yakınlık alâmetidir.
  20. Kadaş kadğuların kadaş yemese, adın yat kaçan yer kadaş bolmasa
    Akrabaların kederini akrabalar paylaşır, insanın bir akrabası olmazsa, onun İstırabına yabancı kimseler nasıl ortak olabilirler.
  21. Özüm ka kadaştın neçe adrılıp, nelük turğay erdim bu yerke kelip
    Ben de kardeş ve akrabalardan ayrılarak, buraya gelip, niçin bu kadar zaman burada kaldım.
  22. Baka kördüm emdi dinim yegliki, bu yerde köründi özüm yegliki
    Çünki dinimin selâmetini ve kendi menfaatimi bunda gördüm.
  23. Anın keldim emdi bu yerke turup, bayat tapğı kılsa men yalñuz bolup
    Onun için kalkıp, buraya geldim, halvete çekilip, böylece Tanrıya ibâdetle meşgul olmak istedim.
  24. Bu dünyâ işiñe katılmış kişi, kılumaz tapuğ birle ukbi işi
    Bu dünya işlerine karışan kimse aynı zamanda ibâdet ve âhiret işini yerine getiremez.
  25. Bu halkka tüzü yapmağınça kapuğ, törütügli rabka kılumaz tapuğ
    İnsan bütün bu halka kapısını kapatmayınca, yaratan Tanrıya ibâdet edemez.
  26. Havâ nefs boyunın sığu ked katığ, özüñ ötrü bulsa tapuğda tatığ
    İnsan ibâdette zevk bulabilmek için, hevesin kafasını iyice ezmelidir.
  27. Negü ter eşitgil sakınuk kişi, havâ bire bolmaz bütün din işi
    Takva sahibi insan ne der, dinle, nefsine kapılan kimse din işini tam yapamaz.
  28. Havâ nefs bile kör yağı ol uluğ, bu iki azıtur tapuğçı kuluğ
    Din hevesin ve nefsin en büyük düşmanıdır, bu ikisi ibâdet etmek isteyen kulu yolundan şaşırtır.
  29. Havâka bolu berse tutğun bolur, et öz ârzû bulsa meni kul kılur
    Nefsine kapılırsa, insan onun esiri olur, tenin arzusuna uyarsam, beni kul eder
  30. Havâka basıkma ukuş birle kes, et öz baş kötürse bilig birle bas
    Hevesin tesirinde kalma, akıl ile karar ver, ten baş kaldırırsa, bilgi ile hâkim ol.
  31. Bu yañlığ üçün men uluş kend kodup, bu yerke sığındım ağır yük yüdüp
    Böyle olduğu için, ben köy ve şehirleri bırakıp, ağır zahmetlere katlanarak, buraya sığındım.
  32. Kişide öñin boldum erse kalı, kuruğ sözlemez-men ne ğibet tili
    İnsanlardan ayrı yaşıyorsam, buna mukabil boş söz de sarfetmiyorum ve dedi-kodu yapmıyorum.
  33. Bu yalñuz-turur sen tediñ ay kadaş, bayat yadı iş tap maña ay adaş
    Ey kardeş, sen bana:—Yalnız yaşıyorsun—dedin, ey dostum, zikruHah benim için kâfi bir arkadaştır.
  34. Yakın ka kadaştın yırak boldukum, olarka tüdürmedim açım tokum
    Yakın akraba ve kardeşlerden uzak bulunmama gelince, ne aç olduğum zaman ve ne tok olduğum zaman, onlara bir yük olmadım.
  35. Bodun köñli yuvka küdezmeki sarp, köñül sınsa hasmı bayat adli tap
    Halkın gönülü yufkadır, onu muhafaza etmek çok güçtür, burada gönül kınlırsa, ilâhî adaletle karşılaşılır, bu ise, kâfidir.
  36. Neçe bolmasa halkka mendin asığ, yeme körmegeyler meniñdin yasığ
    Her ne kadar benden halka fayda yok ise de, onlar benden zarar da görmezler.
  37. Asığ yas ne edgü ne isiz barı, bayattın-turur kör anıñ takdiri
    Fayda ve zarar, iyilik ve kötülük hep Tanrıdan gelir, bu onun takdiridir.
  38. Bu arşta kodı kör serâka tegi, tüzü barça bir teg bayatka muñı
    Yukarıdaki Arş ile aşağıdaki toprak arasında bulunan her şey, aynı şekilde, Tanrıya muhtacdır.
  39. Negü bar kişiler ara ay külüg, asığ tut ya kor yas saña belgülüg
    Ey namlı, insanlar arasında ne var, fayda yahut zarar ve ziyan, onu sen biliyorsun.
  40. Negü asğı bar tep ayur sen tapuğ, tapuğ kulluk ol kulka açtı kapuğ
    İbâdetin ne faydası var — diye soruyorsun, ibâdet kulluktur ve kula kapıları açar.
  41. Kul atı anın boldı kulka ayağ, tapuğ kılsa tün kün ulu bolsa tağ
    Kul adı bundan dolayı kula unvan oldu, o dağa çekilip, gece-gündüz ibâdet etmelidir.
  42. Yaratsa yaratmasa erklig bayat, tapuğ atı tilde atamasa at
    Kula bu ad verilmemiş olsa bile, kadir Tanrı ister kabul etsin-ister etmesin, ibâdet ve zikir dilden düşmemelidir.
  43. Bu yalñuzlukumdın maña yası yok, et öz din esenin munın buldum ok
    Bu yalnızlığımın bana zararı yoktur, ten ve din sıhhatini ben burada buldum.
  44. Negü ter eşitgil bu beyt ayğuçı, taşı körme mani baka kör içi
    Şu beyti söyleyen ne der, dinle, dışına bakma, içine ve mânasına dikkat et.
  45. Yorı yalñuz işsiz ay yalñuk uzı, tutı kıldı yalñuz tili kör sözi
    Ey insanların mahiri, tek başına ve arkadaşsız yürü, bak, papağan konuşmağı ve söz söylemeği kendi başına elde etti.
  46. Tapuğçı tapınsa bu yalñuz özün, negü kor kılur künke yalñuz özi
    Kul yalnız ve tek başına ibâdet ederse, bu tek bir kimseden halka nasıl zarar gelebilir.
  47. Kişike katılmaknı ögdüñ kadaş, negü teg kalılğu ya bolsa adaş
    Ey kardeş, insanlara karışmağı öğdün, fakat insan onlara nasıl katılır ve onlar ile nasıl ahbap olur.
  48. Maña kelmişiñde berü men bu kün, tapuğdın kesildim baka kör ögün
    işte bana geldiğinden beri ben bugün ibâdetten geri kaldım, bir düşünsene.
  49. Tek ök bir saña öz katılmış üçün, yası munça erse küçeme küçün
    Bir tek seninle buluşmanın zararı bu kadar olursa, artık beni fazla zorlama.
  50. Özüm kirse emdi kişiler ara, kaçan tegge elgim tapuğka kör e
    imdi ben insanlar arasına girersem, ibâdete ne zaman elim değer.

    Öğdülmiş cevabı Odgurmışka
    ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI
  51. Yanut berdi ögdülmiş aydı sözüg, eşittim eşit sen evürme yüzüñ
    Öğdülmiş cevap verdi ve: — Sözünü dinledim, sen de beni dinle, yüzünü çevirme — dedi —
  52. Sen aymış bu söz barça andağ-turur, hakikat körü barsa tıldağ-turur
    Söylediklerinin hepsi doğrudur, lâkin dikkat edersen, bunlar hakikatte ancak birer bahanedir.
  53. Kişike tusulğu kerek bu tirig, tirig tutsa atın kopursa erig
    İnsan hayatında kendisini yükseltmek ve adını yaşatmak için, başkalarına faydalı olmalıdır.
  54. Tiriglik nişânı ne ol belgüsi, kişi körmese bir anıñ edgüsi
    İnsanlar ondan bir iyilik görmezlerse, onun yaşadığı nereden belli olur.
  55. Kisi alğu tuğsa oğul kız üküş, oğulsuz tese erke körksüz söküş
    İnsan evlenmeli ve bir çok çoluk-çocuk sahibi olmalıdır, "evlâtsızdır" — demek, insan için bir hakarettir.
  56. Negü ter eşitgil kişi üdrümi, uruğ kesmegüke kisi ol emi
    İnsanların seçkini ne der, dinle, neslin kesilmemesinin çâresi kadındır.
  57. Oğulsuz ölürde ökündi tilin, ayâ kin keligli oğul kız kılın
    Evlâtsız insan ölürken peşimanlığını ikrar etti ve:— Ey benden sonra gelen sen, çoluk-çocuk sahibi ol— dedi.
  58. Kimiñ oğlı kalsa atada kedin, atama anı sen tirigde adın
    Öldükten sonra evlâdı kalan bir baba için "yaşamıyor" denilemez.
  59. Oğulsuz kişi ölse kesti uruğ, ajunda atı yitti ornı kuruğ
    Evlâtsız insanın, ölünce, nesli kesilir, dünyadan adı silinir ve yeri boş kalır.

    Odgurmış cevabı Öğdülmişke
    ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
  60. Yanut berdi odğurmış aydı bu çın, munıñda adınsığ yeme bar adın
    Odgurmış cevap verdi ve : —Doğru, fakat bunun başka türlü bir şekli de var — dedi —
  61. Kalı edgü bolsa oğul kız silig, anı teg bolur kim yorıttıñ tilig
    Eğer çoluk-çocuk iyi ve hayırlı olursa, bu iş senin dediğin gibi olur.
  62. Kalı bolsa isiz ulıtğay seni, özüñ ölse terkin unıtğay seni
    Eğer evlât hayırsız çıkarsa, hayatta seni inletir, ölünce de, seni çabucak unutur.
  63. İsiz kılğa atıñ öze karğışın, seni sökge yat baz uluğlar başın
    Senin adını kötüler ve üstelik, büyükler başta olmak üzere, bütün yat-yabancı bed-duâ ederek, sana söğer.
  64. Oğul kız yağı ol yağı ne kerek, yağısız tiriglik takı edgürek
    Çoluk-çocuk insana düşmandır, düşman neyine gerek, düşmansız hayat sürmek daha iyidir.
  65. Yağıdın negü teg yarukluk bolur, yağı atı yaska tanukluk berür
    Düşmandan nasıl rahatlık umarsın, düşmanın atı bile senin aleyhine şahitlik eder.
  66. Ne edgü bilig berdi bilgi koyuğ, oğul kız atı erke kitmez oyuğ
    Bilgisi derin olan insan ne iyi bilgi vermiştir, oğul-kızın adı, insan için, giderilemeyen bir gölgedir.
  67. Muñar meñzer emdi biliglig sözi, köni sözlemiş körse köñli yazı
    Bilgilinin buna benzer bir sözü vardır, dikkat edersen, temiz kalpli insan doğru söylemiştir.
  68. Özüñ sızğurur sen oğul kız teyü, bu emgek biligli oğul kız kayu
    Sen oğul-kız diye, kendini üzersin, bu zahmeti takdir eden oğul-kız nerede.
  69. Terer sen harâmığ barır sen kalır, sen ınçık yeyü bar ol ârzû yeyü
    Haram toplarsın, gidersen, kalır, sen inleye-inleye git, safâsını o sürsün.
  70. Kime mindi sakın kisi alğuçı, teñiz otra kirdi kime miñüçi
    Evlenen kimseyi bir gemiye binmiş farzet, gemiye binen kimse denize açılır.
  71. Oğul kız törüse kimesi sınur, kime sınsa suvda tirig kim kalur
    Oğul-kız dünyaya gelirse, gemisi parçalanır, gemi parçalanınca, su içinde kim diri kalır.
  72. Oğul kız atasın suyurkağu ol, oğul kız atası yemi ağu ol
    Oğul-kız sahibi insanın kusuruna bakmamak, evlât sahibinin yediği zehirdir.
  73. Oğul kız isizi atada kedin, atamaz atasın anasın adın
    Evlâtların hayırsızı ölen anne ve babasını, bir kerre olsun, anmaz.
  74. Bu yañlığ iyâldın kaçan bar vefâ, kılıkı yavuz ol kılınçı cefâ
    Böyle çocuktan hiç vefa umulurmu, onun tabiatı kötü ve işi gücü cefâdır.
  75. Oğul kız atası tü emgek küder, belâ mihnet erse yañan teg yüder
    Oğul-kız babası her türlü zahmete katlanır, belâ ve mihnetleri de fil gibi yüklenir.
  76. Adaş koldaş ardaş tutuñu tediñ, bu edgü idi ters yüki yüdmekiñ
    Dost, ahbap ve arkadaş edinmeli—dedin, bu iyi, fakat bunların yükünü yüklenmek çok zordur.
  77. Yeme yakşı aymış bügü bilgi yarp, kişi köñli yuvka küdezmeki sarp
    Parlak bilgili hakîm yine çok güzel söylemiş, insanın gönülü yufka ve muhafazası güçtür.
  78. Sırınçğa sakışı-turur bu köñül, idi ked küdez sınmasu ay oğul
    Gönül sırça gibidir, ey oğul, onu çok iyi muhafaza et, kırılmasın.
  79. Köñül oğlağu ol sınağı muñar, isigke erir terk soğukka toñar
    Gönül nazlıdır, bu tecrübe edilmiştir, şöyle ki, sıcakta erir, soğukta donar.
  80. Adaş köñli sınsa bolur kır yağı, yağı kayda bolsa bolur miñ çoğı
    Dostun gönülü kırılırsa, o içinden sana düşman olur, düşmanın bulunduğu yerde huzur ve sükûn kalmaz.
  81. Yağıdın tiriglik tatığsız bolur, yağı kayda erse yarağsız bolur
    Düşman yüzünden hayat tatsızlaşır, nerede olursa-olsun, düşman zararlıdır.
  82. Neçe me kiçig erse düşmân saña, anı sen uluğ tut ay ersig toña
    Düşman senin için ne kadar küçük olursa-olsun, sen onu büyük kabul et, ey merd ve cesur insan.
  83. Çıbun boldı düşman yañanka bedük, ısırsa yañanığ suçıtur ked ök
    Sinek fil için büyük bir düşmandır, fili ısırdığı zaman, onu zıp zıp zıplatır.
  84. Negü ter eşitgil yağılığ kişi, yağı birle urşu tükemiş yaşı
    Dinle, düşmanı olan ve ömrünü düşman ile çarpışarak geçiren insan ne der.
  85. Kiçig düşmânım tep usanma özün, nelük korkayın tep küvenme sözün
    Düşmanım küçüktür — diye, sen ihmalkâr davranma, — niçin korkayım — diyerek, öğünme.
  86. Yağıñ boldı erse osal bulmağıl, yağıka yağı bol tüzünke tüzün
    Düşmanın varsa, onu ihmâl etme, düşmana karşı düşmanca hareket et, iyi huylu insana karşı da halîm-sehm ol.

    Öğdülmiş cevabı Odgurmışka
    ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI
  87. Yanut berdi ögdülmiş açtı tilin, ayur söz eşitgil köñülke alın
    Ögdilmiş cevap verdi, söze başladı : — Sözümü dinle ve kalbine yerleştir — dedi —
  88. Törütti bayat bu ajunuğ bilip, yegü içgü ıdtı halâldin kılıp
    Tanrı bu dünyayı bilerek yarattı, helâlinden yiyecek ve içecek gönderdi.
  89. Katılsa karılsa tutup edgü iş, işi edgü bolsa kılur edgü iş
    iyi arkadaş edinerek, onlarla düşüp-kalkmalı, insanın arkadaşı iyi olursa, kendisi de iyi olur.
  90. Kişi asğı bolsa kişike katıl, kişike tusulmak kişi asğı bil
    Başkalarına faydalı olabileceğin yerde insanlara karış, bil ki, insanlara faydalı olmak insanın kendi menfaatidir.
  91. Bu yalñuz yorığlı kişi kıvçakı, kişike tusulmaz bolur ay akı
    Ey cömert, bu tek başına yaşayan yabanî adamın başkalarına faydası dokunmaz.
  92. Kişike tusulmaz kişi ol ölüg, tusulğıl ölüg bolma ersig külüg
    Başkalarına faydası dokunmayan insan ölü gibidir, faydalı ol, ölü olma, ey mert yiğit.
  93. Telim bolsa erke adaş koldaşı, yadıldı atı ilke itti işi
    Bir kimsenin arkadaş ve ahbabı ne kadar çok olursa, onun adı o nisbette memlekete yayılır ve işi yoluna girer.
  94. Bu dünyâ içinde bulur bu tilek, kalı ukbi kolsa bu ol hem yölek
    O bu dünyada dileğine kavuşur, eğer âhiret saadeti isterse, onu da bununla temin eder.
  95. Sakınç kadğu bolsa yuluğlar özüñ, sevinç bolsa sevnür yarutur közüg
    Kara gününde bu dostlar onun uğrunda hayatlarını feda ederler, sevinçli gününde de sevinçten gözleri parlar.
  96. Yadar erdemin barça halkka ayur, münin körse kizler til açmaz tuyur
    Onun faziletini her kese söyler ve yayarlar, kusurunu görünce de, ağızlarını açmazlar, gizlerler.
  97. Yağı ol erig yatsa odğurğuçı, münin erdemin ilke bildürgüçi
    insanı gaflet uykusundan uyandıran düşmandır ve yine düşmandır ki, onun kusıîr ve faziletlerini memlekete ilân eder.
  98. Yağı bolmağınça er ersigliki, kaçan belgürer ilde atı köki
    Düşmanı olmazsa, insanın mertliği, adı ve aslı ne zaman belli olur.
  99. Üküş bolsa emdi bu erdem kimiñ, üküş boldı teñsiz yağısı anıñ
    Kimin fazileti çok olursa, onun dengi olmayan düşmanı da o kadar çok olur.
  100. Kimiñ erdemi bolsa aslı ağı, tepiz el kişisi ol erke yağı
    Kim faziletli ve asîl nesepli olursa, memleketin her tarafında bir çok kimseler ona düşman olurlar.
  101. Ked erke bolur kör yağı belgülüg, yavuzka yağı yok yavuz er ölüg
    iyi insanın düşmanı belli olur, kötünün düşmanı yoktur, kötü adam zâten ölüdür.
  102. Kayu erke düşmân yumıtsa kalın, ol er erdemi erde artuk bilin
    Hangi insanın etrafına bir düşman kalabalığı toplanmış ise, bil ki, o insanın fazileti diğerlerinden fazladır.
  103. Yağı birle tegşıp er atı bedür, yağısız kişi atı kopmaz yatur
    Düşman ile çarpışa-çarpışa insanın adı büyür, düşmansız kimsenin adı yükselmez, yerde kalır.
  104. Negü ter eşitgil kör erdemlig er, bu erdem bile er tilek ârzû yer
    Faziletli insan ne der, dinle, bu fazilet ile insan dilek ve arzusuna nâıl olur.
  105. Negü er bolur kör miñ er düşmânı, miñer sözlemese küniñe anı
    Bin tane düşmanı olup da, hakkında her gün bin defa konuşulmayan insana insan denilirmi.
  106. Börimü bolur körgil ıtta kayar, udula işitse miñ itler üni
    Bak, arkasından binlerce köpeğin sesini duyunca, kaçana kurt mu denir.
  107. Kişig soñdamaz-men tediñ yalñuzun, kuruğ sözlemez-men tediñ til sözün
    Yalnız olunca, insanları çekiştirmem, dilimi lüzumsuz ve boş lâflar ile günaha sokmam — dedin.
  108. Kimi sözlegey sen kişi bolmasa, kişiler arala özüñ turmasa
    Ortada kimse yoksa ve kendin insanlar arasında oturmuyorsan, kimin hakkında konuşacaksın.
  109. Er ol er-turur kör kişiler ara, yorıp til küdezse bu bulsa töre
    Bak, yiğit o kimsedir ki, insanlar arasında gezer, fakat dilini muhafaza eder ve böylece baş-köşeye geçer.
  110. İrig sözke yumşak yanut kılsa öz, açığ sözleseler süçig tulsa söz
    Kaba söze yumuşak cevap vermeli ve acı sözlere de tatlı sözle mukabele etmelidir.
  111. Kişi yüki yüdse yüdürmese yük, cefâ kılsalar bu vefâ kılsa şük
    Başkalarının yükünü yüklenmeli, fakat onlara yük yüklememeli, cefâ edenlere karşı, ses çıkarmadan, vefa göstermelidir.
  112. Köñülde kiterse kör öç keklerin, tilinde yorıtsa köñülde barın
    Öç ve kibiri gönülden atmalı, gönlünde ne varsa, dilinde de o olmalıdır.
  113. Negü ter eşitgil kişi edgüsi, bu edgü bile yadmış atı küsi
    İyilik ile nâm ve şöhret kazanmış olan, insanların iyisi ne der, dinle.
  114. İrig sözlemegil kişike tilin, irig sözke ağrır köñül keç yılın
    İnsanlara karşı kaba söz söyleme, kaba sözün acısını gönül uzun yıllar çeker.
  115. Seni kim söker erse öggil anı, otun ol bolur sen tüzünler sanı
    Sana kim söğerse, sen onu eğmelisin, böyle olursa, o küstahlardan sayılır, sen de asillerden sayılırsın.
  116. Cefâ kılğuçıkakılu tur vefâ, vefâ er kılur ol isizler cefâ
    Cefâ edene karşı vefa göstermekte devam et, yiğit olan vefa gösterir, kötüler ise, cefâ ederler.
  117. Kesilse seniñdin yakın ka kadaş, yakınlık ula sen aña ay adaş
    Yakınların, akraba ve kardeşlerin senden uzaklaşsalar bile, ey arkadaş, sen onlara karşı dâima yakınlık göster.
  118. Saña küç kılur erse küçkey kalı, keçürgil anı sen bu ol din yolı
    Eğer zâlim sana zulüm ederse, sen onu affet, din yolu budur.
  119. Yazuk kılsa kul küñ keçür ol yazuk, bu yazuk keçürmiş muyan kıl azuk
    Kul ve câriye suç işlerlerse, sen onların suçunu bağışla, bu suç bağışlama sevabını, âhiret için, kendine azık et.
  120. Bu ol erlik anın eren yük yüdüp, yorır sabrı birle ölümüg küdüp
    Yiğitlik budur, bunun için er olanlar zahmete katlanıp, sabırla ölümü bekleyerek dolaşırlar.
  121. Bu kün sen bir evke kirip yalñuzun, ne edgü bulur sen ay kılkı tüzün
    Bugün sen tek başına bir eve kapanmakta ne gibi bir fayda umuyorsun, ey yumuşak huylu.
  122. Erej ârzû nimet közün körmediñ, kümüş gevher altun bakır bulmadıñ
    Huzur, arzu ve nimeti gözünle görmedin, gümüş, mücevher, altın ve bakıra da hiç sahip olmadın.
  123. Sarây karşı yer suv seni birle yok, at üstem kız oğlan kanı birle yok
    Senin sarayın, köşkün, yerin ve yurdun yok, at, koşum, çoluk-çocuk hani, bunlardan hiç biri sende yok.
  124. Kişiler öze yok saña erk elig, özüñ yığsa sen bolsa atıñ silig
    İnsanlar üzerinde de senin hiç bir kuvvet ve hâkimiyetin yok ki, onu kötüye kullanmayasın ve temiz nâm kazanasın.
  125. Kayu neñ bulup kodtuñ emdi anı, kayu telve zâhid atadı seni
    Ne buldun ki, sonra ondan vaz geçtin, hangi mecnûn sana zâhid adını taktı.
  126. Üküşüg kodup er azığ taplasa, bu er ötrü zâhid bolur kur basa
    Erkek olan, çoğu elde edebildiği hâlde, az ilev iktifa eder, böyle bir insan zâhidlik mertebesine erişir.
  127. Tilep bulmasa barça zâhid bolur, sabırda adın hile bulmaz-turur
    Yoksa, aradığını bulamayan her kes zâhid olur, sabırdan başka bir çâre bulamadığından, elindeki ile yetinir.
  128. Er ol er bolur kör miñ ârzû bulup, añar yüz evürse eren teg bolup
    Erkek o kimsedir ki, bin arzusunu bulur ve ondan mertçe yüz çevirir.
  129. Yetürse içürse çığayka ülep, bayatka tapuğ kılsa köñlin ulap
    Yedirir, içirir ve malını fakirlere dağıtarak, Tanrıya can ve gönülden ibâdet eder.
  130. Kelir bolsa dünyâ köñül bamasa, barır erse ağrıp kaşın tügmese
    Gelen dünya nimetlerine gönül bağlamaz, elinden gidenlere de içi sızlayıp, yüzü buruşmaz.
  131. Kalı üstese elgi ârzû öze, özini tutunsa köñül til tüze
    Arzusunu elde etmek için kuvvet bulduğu hâlde, kendisini tutar, gönülüne ve diline hâkim olur.
  132. Bu sözke yakar körse mani bu söz, eşit işke tutğıl ayâ kılkı tüz
    Dikkat edersen, şu sözün mânası buna uyar, dinle ve ona göre hareket et, ey yumuşak huylu.
  133. Erende eri ol kamuğ neñke erk, bulup kılğu yerde özin tutsa berk
    Erlerin eri odur ki, her şeye muktedir olur, fakat yapmağa gelince, nefsine karşı mukavemet eder.
  134. Takı erde yegrek eren ol-turur, miñ ârzû bulup bu özin tıdsa terk
    Yine bu erden daha iyi erkek odur ki, bir arzusuna nail olduğu hâlde, kendisine derhal hâkim olur.

    Odgurmış cevabı Öğdülmişke
    ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
  135. Yanut berdi odğurmış aydı çın ay, negü ol tilekiñ ayâ körki ay
    Odgurmış cevap verdi:—Doğru söyle, arzun nedir, ey ay gibi güzel yüzlüm — dedi —
  136. Negü sözlese men sözümni yerip, cevâbın kılur sen özümni serip
    Ben ne söylersem, reddediyorsun, sözümü beğenmeyip, itirazda bulunuyorsun.
  137. Açukluğ maña ay tilekiñ ne ol, negü kolğu erse aça sözle kol
    Bana açık söyle, dileğin nedir, ne istiyorsan, açıkça söyle ve iste.

    Öğdülmiş cevabı Odgurmışka
    ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI
  138. Yanut berdi ögdülmiş aydı özüm, tilek birle keldi açayın sözüm
    Öğdülmiş cevap verdi : — Ben buraya bir maksatla geldim, dileğimi arzedeyım — dedi —
  139. Bu kün toğdı ilig eşitti seni, öziñe kereklep kör ıdtı meni
    Hükümdar Kün-Toğdı seni haber aldı, sana ihtiyacı olduğu için, beni gönderdi.
  140. Katığ ârzûladı seni körgüke, meni sözçi ıdtı okıp eltgüke
    Seni görmeği çok arzu etti, seni çağırıp götürmek İçin, dâvetçı olarak, beni yolladı.
  141. Neçe me ağır kelse barğu kerek, iligke tegip bir körüngü kerek
    Ne kadar ağır gelse bile, senin oraya kadar gidip, hükümdara bir görünmen gerekir.
  142. İlig me idi edgü sultân-turur, bodunka bağırsak sevüg cân-turur
    Hükümdar çok iyi bir padişahtır, çok merhametli, halkın candan sevdiği bir insandır.
  143. Kim ilig yüzin körse kutluğ bolur, ikigün ajunda tükel kut bulur
    Hükümdarın yüzünü gören her kes kutlu olur, her iki dünyada tam saadete kavuşur.
  144. Negü ter eşitgil bu el kend begi, ajun başlap ilke yetilmiş ögi
    Devleti idare eden, memleket işlerinde dirayet sahibi olan memleket beyi ne der, dinle.
  145. Törülüg köni beg kut ol belgülüg, kutı birle tegrür tözüke ülüg
    Kanunlara riâyet eden, doğru bey, gerçekten, bir saadettir, onun saadetinden her kes kendisine hisse alır.
  146. Kayuda çavıksa köni beg atı, añar barğu andın bulur er kutı
    Nerede adaleti ile şöhret bulan bir bey bulunursa, oraya gitmeli, insan onda saadetini bulur.
  147. Bu kök tirgüki ol könilik törü, törü artasa kök turumaz örü
    Adalete istinat eden kanun — bu göğün direğidir, kanun bozulursa, gök yerinde duramaz.
  148. Törülüg bu begler yok erse tirig, bayat buzğay erdi yeti kat yerig
    Bu kanun koyan beyler hayatta bulunmasalardı, Tanrı yedi kat yerin nizâmını bozmuş olurdu.
  149. Köni beg yüzi körse kutluğ bolur, muyanka tegir hem yazukı yulur
    Adil beyin yüzünü gören kutlu olur, sevaba girer ve günahtan kurtulur.
  150. Bilir sen bu kün men kişi boldukum, sebeb ilig erdi yölekim tokum
    Bilirsin, bugün benim adam olmama sebep hükümdardır, o bana destek olmuştur.
  151. Bayat berdi erdi ukuş ög bilig, tüzü edgülükke tegürdüm elig
    Tanrı bana anlayış, akıl ve bilgi verdi ve ben bundan dolayı her türlü iyiliği yapmağa muvaffak oldum.
  152. Bayat berdi tevfik kamuğ edgüke, bodun asğıña hem yüki yüdgüke
    Halka faydalı olmak ve onun yükünü yüklenmek hususunda her türlü iyilik için Tanrı bana tevfık ihsan etti.
  153. Seni me tiler emdi ilig bu kün, elig bir kılıp yazsa beglig tügün
    El-ele verip, beylik düğümünü çözmek için, hükümdar bugün seni de istiyor.
  154. Okıtçı meni ıdtı emdi saña, meni yalñuz ıdma ay ersig toña
    Şimdi sana dâvetçi olarak beni gönderdi, ey mert yiğit, ben yalnız dönmeyeyim.
  155. Bitig ıdtı ilig öz elgin bitip, negü sözledi erse körgil okıp
    Hükümdar kendi eli ile yazıp, sana bir mektup da gönderdi, ne demiş ise, kendin bak, oku.
  156. Çıkardı bitig berdi elgin sunup, bitig aldı odğurmış açtı tutup
    Çıkarıp, mektubu sundu, Odgurmış aldı ve bir az düşünceli, mektubu açtı.

    Odgurmış suali Öğdülmişke
    ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  157. Okıdı bitig keç sakındı uzun, ayur ked bilig bermiş ilig sözün
    Mektubu okudu, uzun-uzun düşündü ve: — Hükümdar çok manalı sözler yazmış —dedi —
  158. Okımış ilig emdi kelgil teyü, kamuğ edgülükni atamış sayu
    îmdi hükümdar— "Gel!" — diye davet etmiş, her türlü iyilikleri teker-teker sayıp dökmü
  159. Bedük iş-turur kör bu işler maña, neteg kılğu ayğıl keñeş ber muña
    Bunlar benim için çok büyük bir iştir, söyle, bana bir akıl öğret, ne yapmalı?

    Öğdülmiş cevabı Odgurmışka
    ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI
  160. Yanut berdi ögdülmiş aydı ilig, seni sözleyü şük kurıtmaz tilig
    Öğdülmiş cevap verdi : — Hükümdar dâima senden bahseder, bir ân bile seni dilinden düşürmez — dedi —
  161. Tili teprese sözde atıñ çıkar, seni körgüke ol köz açtı bakar
    Konuşmağa başlar-başlamaz, ağzından adın çıkar, o seni dört gözle beklemektedir.
  162. Kimi sevse ermiş köñül ârzûlap, tilin sözde atı yorır söz ulap
    Gönül arzulayarak, kimi severse, her sözde onun adı dilinden düşmezmiş.
  163. Sevitmiş negü ter bu beytig okı, sevüglüg yüzi ol köñül toklukı
    Şu beyti oku, kendisini sevdirmiş insan ne der, gönlü doyuran, sevgilinin yüzüdür.
  164. Köñül kimni sevse körür közde ol, közün kança baksa uçar yüzde ol
    Gönül kimi severse, göz dâima onu görür, göz nereye bakarsa, orada o uçar.
  165. Köñülde negü erse ârzû tilek, ağız açsa barça tilin sözde ol
    Gönülde arzu ve dilek ne ise, insan söze başlayınca, dâima ondan bahseder.

    Odgurmış cevabı Öğdülmişke
    ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
  166. Yanut berdi odğurmış aydı maña, keñeş ber yarağı ne ol ay toña
    Odgurmış cevap verdi : — Ey yiğit, bana tavsiyede bulun, ne yapmalıyım — dedi —
  167. Bağırsak kadaşım sen ök sen yakın, keñeş ber ötegil kadaşlık hakın
    Sevgili kardeşim, bana yakın ol=>n sensin, bir fikir ver, kardeşlik hakkını yerine getir.
  168. Seniñdin kolur-men bu işke keñeş, bilig birle sen bu keñeşke teñeş
    Bu işte senin bilgin ile mütenâsip bir tavsiyede bulunmanı istiyorum.
  169. Kadaş sen tilese yeme tut adaş, adaşlı kadaşlı ikigün tüdeş
    Sen bir kardeşsin, istersen arkadaş olarak da kabul et, kardeş ve arkadaş arasında fark yoktur.
  170. Bağırsak sen ök sen bu kün çın maña, negü kılğu ayğıl büter-men saña
    Bugün bana gerçekten bağlı olan sensin, ne yapmalı, söyle, sana güveniyorum.

    Öğdülmiş cevabı Odgurmışka
    ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI
  171. Yanut berdi ögdülmiş aydı bu söz, ayıtma maña sen ayâ kutluğ öz
    Ögdülmiş cevap verdi ve: —-Ey mübarek insan, bunu sen bana sorma — dedi —
  172. Meni ıdtı ilig okıtçı saña, negü teg keñeşür sen emdi maña
    Hükümdar beni sana dâvetçi olarak gönderdi, sen şimdi benim ile nasıl istişarede bulunursun.
  173. Baralım timekte adın yok sözüm, neteg ayğa barma teyü bu özüm
    Gidelim—demekten başka, benim bir sözüm yoktur, ben sana nasıl "gitme" diyebilirim.
  174. Seni birle bolsa kör asğı üküş, öz asğın tilerke keñeşmez ukuş
    Seninle birlikte bulunmak benim için çok faydalıdır, kendi faydasını isteyen kimse ile akıllı insan istişare etmez.
  175. Negü ter eşitgil biliglig çigil, biligsiz eşitgil boyun bir egil
    Bilgili çiğil ne der, dinle, ey bilgisiz, dinle ve buna boyun eğ.
  176. Öz asğı tilerke keñeşmegü söz, saña asğı bolmaz ayâ kutluğ öz
    Kendi istifâdesi bahis mevzuu olan bir kimse ile istişarede bulunmamalı, ey mübarek insan, bundan sana fayda gelmez.
  177. Keñeş ol kişike keñeş ay kadaş, ol er kolmaz erse öz asğın adaş
    Ey arkadaş, istişare ederken, kendi faydasını düşünmeyen kimse ile istişare et.
  178. Öz asğın tilegli öz ülgi üçün, yarağlığnı teñsiz-turur ter küçün
    Kendi faydasını düşünen kimse, menfaati için, münâsip olanın dahi uygun olmadığını söyler.
  179. Neçe iş kişike keñeşgü kerek, köñül taplamış işni kılğu kerek
    Bâzı işler vardır ki, insanlar ile istişare etmek lâzımdır, fakat neticede insan yine gönlünün münâsip gördüğü işi yapmalıdır.
  180. Özüñke bağırsak seniñ öz özüñ, kişike ınanma kesildi sözüg
    Seni en çok düşünen yine bizzat kendinsin, insanlara güvenme, işte o kadar.
  181. Sen ök bil negü kılğu erse keñeş, tileme meniñdin bu işke keñeş
    Ne yapmak lazımsa, bunu kendin bilmelisin, istişare et, fakat benden bu iş için fikir sorma.
  182. Seni alğalı keldim andın turup, keñeş bu yorı barğıl emdi kopup
    Oradan kalkıp, buraya seni götürmek için geldim, tavsiyem şu: yürü, buradan kalkıp, oraya gidelim.
  183. Kişiler arakı muyan edgülük, bu yerde bulunmaz munu belgülük
    İnsanlar arasına karıştığın zaman elde edeceğin sevap ve iyilik burada bulunmaz, bu şüphesizdir.
  184. Uluş kend içindeki edgü neçe, saña sözledim emdi adra seçe
    Kasaba ve şehir içindeki çeşitli iyilikleri şimdi sana teker-teker ve açık olarak söyledim.
  185. Bilir sen bu gözler köni sözledim, saña edgü koldum bilir bir idim
    Bunları doğru söylediğimi takdir edersin, Tanrı bilir ki, senin iyiliğini istedim.
  186. Kişidin kaçar sen ne kıldı kişi, kişike katıl it kişiler işi
    İnsanlardan kaçıyorsun, onlar sana ne yaptı, insanlara karış ve onlar gibi yaşa.
  187. Müsülmân işin it muñıña yara, bayat birge uçmak kör ornuñ töre
    Müslümanların işini gör, ihtiyaçlarına yardım et, Tanrı sana cennet verir, yerin baş-köşe olur.
  188. Köñül til köni tut kılınçıñ bütün, kayuda tilese tirilgil kutun
    Gönlünde ve dileğinde hulûs sahibi ol, hareketin dürüst olsun, nerede istersen, orada saadet içinde ömür sür.
  189. Kişisiz tirilme kişiler ara, kişi aybı körme özüñni kör e
    insanlardan uzaklaşıp, yalnız yaşama, başkasının kusurunu görme, kendine bak.
  190. Muñar meñzer emdi bu beyt ay bügü, okığu munı ötrü işke bağu
    Ey hakîm, şu beyit imdi buna benzer, bunu okumalı ve ona göre hareket etmelidir.
  191. Kayuda tilese yorı edgü bol, tüpi aslı kolma özüñ edgü kol
    Nereye gidersen git, yalnız iyi ol, soya ve asalete bakma, kendinde iyilik ara.
  192. Kişi edgüsi kör unıtmaz özin, kayuda yorısa teler edgü yol
    İnsanların iyisi gaflete düşmez, nereye giderse, orada doğru yolu arar.
  193. Er edgü kerek tutsa edgü kılınç, kayuda tilese bulur miñ sevinç
    İnsan iyi olmalı, iyi hareket eden kimse her yerde bin türlü sevinç bulur.
  194. Bu edgü kamuğ yerde edgü bolur, ol edgü yanutı hem edgü bulur
    İyilik her yerde iyidir, insan iyiliğe karşı her yerde iyilik bulur.
  195. Sen edgü kılınç tut isiz bolmağıl, kayuda tilese yorı korkmağıl
    Sen iyilik yap, kötü olma, böylelikle nerede istersen, orada korkmadan dolaşabilirsin.