Benim Ol Aşk Bahrisi

Benem ol ışk bahrîsi denizler hayrân bana
Deryâ benüm katremdür zerreler ummân bana

Kâf Tagı zerrem degül ay u güneş bana kul
Aslum Hak'dur şek degül mürşiddür Kur'ân bana

Çün dosta gider yolum mülk-i ezeldür ilüm
Hak'dan söyler bu dilüm ne kul ne sultân bana

Yogıdı bu bârigâh varıdı ol pâdişâh
Âh bu ışk elinden âh derd oldı dermân bana

Âdem yaradılmadın cân kalıba girmedin
Şeytân la'net olmadın Arşıdı sayvân bana

Diledi göre yüzin işide kendü sözin
Nazar kıldı bir kezin anda cân virdi bana

Yaradıldı Mustafâ yüzi nûr gönli safâ
Ol kıldı Hakk'a vefâ andandur ihsân bana

Togdı ol dîn metâ'sı andan oldı kamusı
Âdem Halîl ü Mûsâ hüccet ü bürhân bana

Âşık dilin bilmeyen yâ delüdür yâ dehrî
Ben kuş dilin bilürem söyler Süleymân bana

Yûnus Emrem bu yolda eksükligin bildürür
Mest oluban çagırur dervîşlik bühtân bana

~ Yunus Emre


(Günümüze aktarımı)
Benim ol aşk bahrisi, denizler hayran bana,
Derya benim katremdir, zerreler umman bana.

Kaf Dağı zerrem değil, ay ve güneş bana kul,
Aslım Hak'tır şek değil, murşittir Kuran bana.

Çün dosta gider yolum, ezel mülküdür ilim,
Hak'tan söyler bu dilim, ne kul ne sultan bana.

Yok iken o barigah, var idi o padişah,
Ah bu aşk elinden ah, dert oldu derman bana.

Adem yaratılmadan, can kalıba girmeden,
Şeytan lanet olmadan, Arş idi seyran bana.

Diledi göre yüzün, işide kendi sözün,
Nazar kıldı bir kezin, orda can verdi bana.

Yaratıldı Mustafa, yüzü nur, gönlü safa.
O kıldı Hakk'a vefa, ondandır ihsan bana.

Adem, Halil ve Musa hüccet ve bürhan bana.

Aşık dilin bilmeyen ya delidir ya dehri,
Ben kuş dilin bilirim, söyler Süleyman bana.

~ Yunus Emre bu yolda, eksikliğin bildirir,
Mest olarak çağırır, dervişlik bühtan bana.