Teferrüc Eyleyi Vardım
Teferrüc eyleyü vardum sabâhın sinleri gördüm
Karışmış kara topraga şu nâzük tenleri gördüm
Çürimiş toprak içre ten sin içinde yatur pinhân
Boşanmış tamar akmış kan batmış kefenleri gördüm
Yıkılmış sinleri tolmış hep evleri harâb olmış
Kamu endîşeden kalmış ne düşvâr hâlleri gördüm
Yaylalar yaylamaz olmış kışlalar kışlamaz olmış
Bar dutmış söylemez olmış agızda dilleri gördüm
Kimisi zevk ü işretde kimi sâz u beşâretde
Kimi belâ vü mihnetde dün olmış günleri gördüm
Sogulmış şol kara gözler belürsüz olmış ay yüzler
Kara topragun altında gül diren elleri gördüm
Kimi boyun burup yatmış tenini topraga katmış
Anasına küsüp gitmiş boyun buranları gördüm
Kimi zâri kılup aglar zebânîler cânın taglar
Dutuşmış sinleri oda çıkan dütünleri gördüm
Yûnus imdi bunı gördi anı bize haber virdi
Aklum şaşdı ögüm dirdi nitekim bunları gördüm
~ Yunus Emre
(Günümüze aktarımı)
Teferrüc eyleyi vardım, sabahın sinleri gördüm,
Karışmış kara toprağa, şu nazik tenleri gördüm
Çürümüş toprak içre ten, sin içinde yatar pinhan,
Boşanmış damar, akmış kan, batmış kefenleri gördüm.
Yıkılmış sinleri dolmuş, hep evleri harap olmuş,
Kamu endişeden kalmış, ne düşvar halleri gördüm.
Yaylalar yaylamaz olmuş, kışlalar kışlamaz olmuş,
Bar tutmuş söylemez olmuş, ağızda dilleri gördüm.
Kimisi zevk ve işrette, kimi saz ve beşarette,
Kimi bela ve mihnette, dün olmuş günleri gördüm.
Soğumuş şu kara gözler, belirsiz olmuş ay yüzler,
Kara toprağın altında, gül deren elleri gördüm.
Kimi boyun burup yatmış, tenini topraga katmış,
Anasına küsüp gitmiş, boyun buranları gördüm.
Kimi zarı kılıp ağlar, zebaniler canın dağlar,
Tutuşmuş sinleri oda, çıkan dumanları gördüm.
Yunus şimdi bunu gördü, gelip bize haber verdi,
Aklım şaştı ögüm durdu, netekim bunları gördüm.