N'Ideriz Biz Dirlik Suyun

N'iderüz dirlik suyın biz cânı yagmâya virdük
Cevherleri sarrâflara madeni yagmâya virdük

Bizüm il bâzirgânı hîç assı gözetmedi
Çün assı bizüm degül ziyânı yagmâya virdük

Biz hod uryân giderüz dükkânı yagmâya virdük

Bizüm bâzârumuzda yokluk alur müşteri
Çün iş böyle harîdâr varını yagmâya virdük

Dîn ü millet bâzârın yagmâladı sen ü ben
Çıkduk iki aradan sen-beni yagmâya virdük

Küfrile îmân sözi hicâb oldı bu yolda
Safâlaşduk küfrile îmânı yagmâya virdük

Zühdile çok istedük hîç müyesser olmadı
Terk idüben küllîsin gümânı yagmâya virdük

Yüz bin yıllık ömr olsa bir kuşlıkça degüldür
Geçdük bitmez sagışdan zamânı yagmâya virdük

Pâyânlu devr-i zamân çok egledi Yûnus'ı
Pâyânsuz devre irdi devrânı yagmâya virdük

~ Yunus Emre


(Günümüze aktarımı)
N'ideriz biz dirlik suyun, canları yağmaya verdik,
Cevherleri sarraflara, madeni yağmaya verdik.

Bizim il bezirganı ki, hiçbir kazanc gözetmedi,
Çünkü bu kar bizim değil, ziyanı yağmaya verdik.

Biz şöyle uryan gideriz, dükkanı yağmaya verdik.

Bu bizim pazarımızda, yokluk alır her müşteri,
Çünkü iş böyle haridar varını yağmaya verdik.

Din ve millet pazarını, ki yağmaladı sen ve ben,
Çıktık her iki aradan, sen beni yağmaya verdik.

Küfür ile iman sözü hicap oldu işbu yolda,
Safalaştık küfür ile, imanı yağmaya verdik.

Zühd ile biz çok istedik hiç de müyesser olmadı,
Terk ederek küllîsini gümanı yağmaya verdik.

Yüz bin yıllık ömür olsa, ki bir kuşlukça değildir,
Geçtik bu bitmez sağınçtan zamanı yağmaya verdik.

Payanlı bir devri zaman, nice anlasın Yunus'u,
Payansız bir devre erdik, devranı yağmaya verdik.