Ondan Beri Gönüldüm Dost İle Bile Geldim

Andan berü gönildüm dostıla bile geldüm
Bu âleme çıkıcak bir aceb hâle geldim

Ol dost açdı gözümi gösterdi kendözümi
Gönlümdeki râzumı söyledüm dile geldüm

Gör ne yuvadan uçdum râzumı halka açdum
Işk duzagına düşdüm tutıldum ele geldüm

Tuzaga düşen gülmez âşıklar râhat olmaz
Söylerem dilüm bilmez bir aceb ile geldüm

Ben bunda geldüm ise ilüme girü gidem
Sanma ki bunda beni altûna mâla geldüm

Degülem kâl ü kîlde bu yitmiş iki dilde
Hâlüm ahvâlüm nedür bu mülke sora geldüm

Ne hâldeyüm ne bilem duzakdayum ne gülem
Bir garîbçe bülbülem ötmege güle geldüm

Gül Muhammed deridür bülbül anun yâridür
Ol gülile ezelî cihâna bile geldüm

Mescidde medresede çok ibâdet eyledüm
Işk odına yanuban andan hâsıla geldüm

Kudret sûret yapmadın feriştehler tapmadın
Âlemi halk dutmadın ilerü yola geldüm

Yine Yûnus'a sordum eydür Hak nûrın gördüm
İlk yaz güneşi gibi mevc urup toga geldüm

~ Yunus Emre


(Günümüze aktarımı)
Ondan beri gönüldüm, dost ile bile geldim,
Bu aleme çıkınca bir acep hale geldim.

O dost açtı gözümü, gösterdi kendözümü,
Gönlümdeki razımı, söyledim, dile geldim.

Gör ne yuvadan uçtum, razımı halka açtım,
Aşk tuzağına düştüm, tutuldum ele geldim.

Tuzağa düşen gülmez, aşıklar rahat olmaz,
Söylerim dilim bilmez. bir acep ile geldim.

Ben bunda geldim ise ilime geri gidem,
Sanma ki bunda beni altına mala geldim.

Değilim kal ve kilde, bu yetmiş iki dilde,
Acep halim ne halde, bu mülke sora geldim.

Ne haldeyim ne bilem, tuzaktayım ne gülem,
Bir garipçe bülbülem, ötmeğe güle geldim.

Gül Muhammed teridir, bülbül onun yâridir,
O gül ile ezeli cihana bile geldim.

Mescitte, medresede, çok ibadet eyledim,
Aşk oduna yanarken ondan meydana geldim.

Kudret suret yapmadan, feriştehler tapmadan,
Alemi halk tutmadan, ileri yola geldim.

Yine Yunus'a sordum, dedim Hak nurun gördüm.
İlk yaz güneşi gibi, mevc vurup doğa geldim.