Sana İbret Gerek İse

Sana ibret geregise gel göresin bu sinleri
Ger taşısan eriyesin bakup göricek bunları

Şunlar ki çokdur mâlları gör niçe oldı hâlleri
Sonucı bir gönlek geymiş anun da yokdur yenleri

Kanı mülke benüm diyen köşk ü sarây begenmeyen
Şimdi bir evde yaturlar taşlar olmış üstünleri

Bunlar eve girmeyeler zühd ü tâat kılmayalar
Bu beyligi bulmayalar zîrâ geçdi devrânları

Kanı ol şîrîn sözlüler kanı ol güneş yüzlüler
Şöyle gâib olmış bular hîç belürmez nişânları

Bunlar bir vakt begler idi kapucılar korlar idi
Gel şimdi gör bilmeyesin beg kangıdur ya kulları

Ne kapu vardur giresi ne yimek vardur yiyesi
Ne ışık vardur göresi dün olmışdur gündüzleri

Bir gün senün dahı Yûnus benven didüklerün kala
Seni dahı böyle kıla nitekim kıldı bunları

~ Yunus Emre


(Günümüze aktarımı)
Sana ibret gerek ise, gel göresin bu sinleri,
Eğer taş olsan erirsin, bakıp görünce bunları.

Şunlar ki çoktur malları, gör nice oldu halleri,
Sonunda bir gömlek giymiş, onun da yoktur yenleri.

Hani mülke benim diyen, köşk ve saray beğenmeyen,
Şimdi bir evde yatarlar, taşlar olmuş üstünleri.

Bunlar eve girmeyeler, züht ve taat kılmayalar,
Bu beyliği bulmayalar, zira geçti devranları.

Hani o şirin sözlüler, hani o güneş yüzlüler?
Şöyle kayıp olmuş bunlar, hiç belirmez nişanları.

Bunlar bir vakt beğler idi, kapıcılar korlar idi,
Gel şimdi gör bilmeyesin, beğ hangidir, ya kulları?

Ne kapı vardır giresi, ne yemek vardır yiyesi,
Ne ışık vardır göresi, dün olmuştur gündüzleri.

Bir gün senin dahi Yunus, benim dediklerin kala,
Seni dahi böyle ede, nitekim etti bunları.