Bencileyin Gören Kişi
Bencileyin gören kişi ben sevdügümün yüzini
Delü ola taga düşe yavu kıla kendözini
Kim şükrâne yitüriser bir kez seni görmeklige
Hâşâ anı gören kişi niçe ırısar gözini
Dilile kim eydibile anun cemâli tertîbin
Cân tutagı gerek dada anun kılıncı tuzını
Kişi neyi severise dilinde sözi ol olur
Gensüz söyleyesüm gelür gönlüm alanun sözini
Her kancaru varırısa ol şirin huylu dilberim.
Yitmiş iki milletine geçüriserdi nazını.
Hîç kimsene geniyile dostına âşık olmadı
Mahabbet burcında komış âşıklarun yılduzını
Dertsüzlere benüm sözüm benzer kaya yankusına
Hâldaş bilür hâldaşınun gönlindeki şol râzını
Her kim severise seni ebed diri kalur cânı
Her dem senün ışkunla geçürür dün ü gündüzini
Zühre eger göreyidi Yûnus göziyle gördügin
Çengini elden bıragup unıdayıdı sâzını
~ Yunus Emre
(Günümüze aktarımı)
Bencileyin gören kişi, ben sevdiğimin yüzünü.
Deli olup dağa düşer, yavı kılar kendözünü.
Kim şükrünü yetirirse, bir kez seni görmekliğe,
Haşa onu gören kişi nasıl ıratır gözünü.
Dil ile kim diyebilir onun cemali tertibin,
Can dudağı gerek tadam, onun kılıncı tuzunu.
Kişi neyi sever ise, dilinde sözü o olur,
Rahat söyleyesim gelir, gönlüm alanın sözünü.
Her nereye varır ise, o şirin huylu dilberim,
Yetmiş iki milletine, geçirir türlü nazını.
Hiç kimse rahatlık ile dostuna aşık olmadı,
Mahabbet burcunda komuş aşıkların yıldızını.
Dertsizlere benim sözüm, benzer kaya yankısına,
Haldaş bilir haldaşının gönlündeki şu razını.
Her kim sever ise seni ebed diri kalır canı,
Her dem senin aşkın ile yaşar gece gündüzünü.
Eğer Zühre gördüğünü, Yunus gözüyle görseydi,
Çalgıyı elden bırakıp, unutur idi sazını.