Bu Dünyanın Misali

Bu dünyânun misâli benzer bir degirmene
Gaflet anun sepedi bu halk ögünen dâne

Degirmene varursun degirmenci sorarsın
Azrâîl dirlerimiş ol unı ögüdene

Oluk-su Hak varlıgı evliyâdur çarh igi
Çarhı çarha benzetmiş âferin benzedene

Andan ol çarhun yiri ol çakıldak ipleri
Endîşendür bulaşuk kaygula perîşâne

Öter çakıldak dün gün ögüdür döger anı
Ol gün durur gün bu gün geçdi ömür ziyâna

Bu yir altun taş gibi deprenmez kâ'im turur
Bu gök üstün taş gibi gerek kim her dem döne

Bir niçeler turmışlar dün-gün nevbet öñerler
Bir niçeler göymezler öñürdürler rindâne

Toza bulaşmış yatur yaşı yitmiş kocalar
Nevbet irse yöñerür hem pîre hem cüvâne

Ol degirmenün tucı hep ol götürür güci
İşbu dünyâ son ucı fenâ olısar fenâ

Ol sepet teknecügi sonı ölüm döşekdür
Dâne tamâm olıcak gerek unun dükene

Unluk sinündür senün sakın gûr azâbından
Mustafâ böyle didi inanursan Kur'ân'a

Niçe bu temsîlleri söyleyesin yüriyüp
Yûnus sen sa'y idegör derdün içün dermâna

~ Yunus Emre


(Günümüze aktarımı)
Bu dünyanın misali benzer bir değirmene,
Gaflet onun sepeti bu halk öğünen tane.

Değirmene varırsın değirmenci sorarsın,
Azrail derler imiş o unu öğütene.

Oluk su Hak varlıgı evliyadır çark igi,
Çarkı çarka benzetmiş aferin benzetene.

Ondan o çarkın yeri, o çakıldak ipleri,
Endişendir bulaşık kaygılı perişana.

Gece gündüz öğütür, çakıldak döğer onu,
O gün durur gün bu gün geçti ömür ziyana.

Bu yer altın taş gibi deprenmez kaim durur,
Bu gök üstün taş gibi gerek ki her dem döne.

Bir niceler durmuşlar dün gün nöbet beklerler,
Bir niceler göymezler ün ederler rindane.

Toza bulaşmış yatar yaşı yitmiş kocalar,
Nöbet erse yönelir hem pire hem civana.

O değirmenin tucu, hep o götürür gücü,
İşbu dünya son ucu fena oluyor fena.

O sepet tekneciği sonu ölüm döşektir,
Tane tamam olacak gerek unun dökene.

Unluk sinindir senin, sakın gûr azabından,
Mustafa böyle dedi inanırsan Kuran'a.

Nice bu temsîlleri söyleyesin yürüyüp,
Yûnus sen say edegör derdin için dermana.