Nâgehân tururımda kamuğ buzrug
HİKMET-5
Nâgehân tururımda kamuğ buzrug
Birdenbire durduğum yerde bütün ulular
Hak ışkını könglüm içre saldı dostlar
Hakk aşkını gönlüm içine saldı dostlar
Hızr Babam hâzır turup lutf eyleben
Hızır Babam hazır olup lutfederek
Meded kılıp elkim tutup aldı dostlar
Yardım edip, elim tutup aldı dostlar
Ottuz birde Hızr babam mey içürdi
Otuz birde Hızır Baba'm mey içirdi;
Vücûdımdın azâzilni pak kaçurdı
Vücudumdan şeytanı temiz kaçırdı;
Sevdâ kıldım yazuklarım Hak keçürdi
Sevdalandım, günahlarımı Hakk affetti
Andın songra Hakk yolığa saldı dostlar
Ondan sonra Hakk yoluna saldı dostlar.
Ottuzikki yaşda yetti Hak'dın fermân
Otuziki yaşda ulaştı Hakk’tan ferman:
"Bendelikke kabül kıldım kılma armân
Kulluğa kabul eyledim, olma mahzun
Cân berürde bergüm senge nür-ı iman"
Can verirken vereyim sana iman nuru"
Garib cânım şâdmân bolup küldi dostlar
Garip canım mutlu olup güldü dostlar.
Hâlıkımdan haber yetti şâkir boldum
Hâlıkımdan haber erişti, şükreden oldum;
Her kim sögti belki tepti sâbir boldum
Her kim çekiştirdi, belki tepdi, sabreden oldum;
Bu âlemde heç uhlamay hâzır boldum
Bu âlemde hiç uyumayıp hazır oldum;
Hây u heves mâ u menlik ketti dostlar
Hayuheves, ben-bencillik gitti dostlar.
Ottuzüçde sâki bolup mey üleştim
Otuzüçte saki olup mey paylaştırdım
Câm-ı şarâb kolğa alıp toya içtim
Şarap kadehini ele alıp doyasıya içtim;
Leşger tüzep şeytân birle men uruştım
Ordu hazırlayıp şeytan ile ben vuruştum
Bihamdillah ikki nefsim öldi dostlar
Allah'a hamd olsun, iki nefsim öldü dostlar.
Ottuztörtde âlim bolup dânâ boldum
Otuzdörtte âlim olup bilge oldum;
Hikmet ayt dep Sübhân aydı göyâ boldum
Hikmet söyle!" dedi Rabbim, söyler oldum;
Çil-ten birle şarâp içip hemrâh boldum
Kırklar ile şarap içtim, yoldaş oldum;
Iç ü taşım Hak nurığa toldı dostlar
İç ve dışım Hakk nuruna doldu dostlar.
Ottuzbeşde mescid kirip devrân sürdüm
Otuzbeşte mescide girip devran sürdüm
Tâliblerge ışk dükânın tola kurdum
İsteklilere aşk dükkanını dopdolu kurdum;
Egri yolğa her kim kirdi sögtim urdum
Eğri yola her kim girdi, çekiştirdim, vurdum;
Aşıklarga Hakdın müjde yetti dostlar
Aşıklara Hakk'tan müjde ulaştı dostlar.
Ottuzaltı yaşda boldum sâhib-kemâl
Otuzaltı yaşta oldum kemal sahibi
Hakk Mustafâ körsettiler menge cemâl
Hakk Mustafa gösterdiler bana cemal;
Ol sebebdin közüm yaşlığ kâmetim dâl
O sebepten göıüm yaşlı, bedenim bükük
Işk hançeri yürek bağrım tildi dostlar
Aşk hançeri yürek-bağrımı dildi dostlar.
Ottuz yetti yaşka kirdim uyğanmadım
Otuzyedi yaşa girdim, uyanmadım;
İnsâf kılıp Allah sarı tolğanmadım
İnsaf kılıp Allah'â doğru yola koyulmadım
Seher vaktda zâri kılıp ingrenmedim
Seher vakti ağlayarak inlemedim;
Tevbe kıldım Hacem kabul kıldı dostlar
Tevbe ettim, Rabbim kabul eyledi dostlar.
Otuzsekkiz yaşka kirdim ömrüm ötti
Otuzsekiz yaşa girdim, ömrüm geçti;
Yığlamay mu öler vaktım yavuk yetti
Ağlamayım mı, öleceğim vaktim yakınlaştı;
Ecel kelip peymânesin menge tuttı
Ecel gelip kadehini bana tuttu;
Bilmey kaldım ömrüm ahir boldı dostlar
Bilmeden kaldım, ömrüm sonu oldu dostlaı.
Ottuztokkuz yaşka kirdim kıldım hasret
Otuzdokuz yaşa girdim, kıldım hasret;
Vâ-deriğa ötti ömrüm kanı tâat
Vah ne yazık, geçti ömrüm, hani ibadet
Tâatlikler Hak kaşıda huş-saadet
İbadet edenler Hakk karşısında hoş mutlulukta
Kızıl yüzüm tâat kılmay soldı dostlar
Kızıl yüzüm ibadet eylemeyip soldu dostlar.
Saç bakalım hüb agardı könglüm kara
Saç sakalım hep ağardı, gönlüm kara
Rûz-ı mahşer rahm etmeseng hâlim tebâh
Mahşer günü rahmet etmesen, halim perişan
Senge ayân amelsizmen köptür günâh
Sana açıktır, amelsizim, çoktur günah;
Cümle melek yazuklarım bildi dostlar
Bütün melekler günahlarımı bildi dostlar.
Pir-i muğan curasıdın katre tattım
Pir-i kamil içkisinden damla tattım;
Yol tapay dep başım birle tünler kattım
Yol bulayım deyip başım ile geceleri dondum
Bihamdillah lutf eyledi nürğa battım
Allah'a hamd olsun, lutf eyledi, nura battım;
Köngül kuşı lâmekânğa yetti dostlar
Gönül kuşu Lâmekan'a ulaştı dostlar.
Kıyâmetni şiddetidin aklım hayrân
Kıyametin şiddetinden aklım şaşkın
Könglüm korkğan cânım hurgan hâne veyran
Gönlüm korkmuş, canım yorgun, evim yıkık
Sırât atlığ köfrügidin dilim lerzân
Sırat adlı köprüsünden gönlüm paramparça
Aklım ketip bi-hûş bolup kaldım dostlar
Aklım gidip, deli olup kaldım dostlar.
Kul Hâce Ahmed kırkğa kirding nefsingni kırk
Kul Hoca Ahmed, kırka girdin nefsini kır;
Munda yığlap âhiretde bolğıl arık
Burada ağlayıp âhirette ol tertemiz
Post-ı imân şeriatdur mağzı tarik
İman postu şeriattir, aslı tarikat
Tarik kirgen Hak'dın uluş aldı dostlar
Tarikata giren Hakk'tan pay aldı dostlar.