Muhabbetni şevki birle yâr istegil
HİKMET-103
Muhabbetni şevki birle yâr istegil
Muhabbetin şevki ile yâr iste
Roze, namâz Oğanımnı farzı bolğay
Oruç, namaz Rabb’imin farzı olur.
Mahşergâhda adli birle sorar bolsa
Mahşer yerinde adaleti ile sorar olsa.
Aşıklarnı bir Hudâyğa arzı bolğay
Aşıkların bir Allah’a arzı olur.
Arzı şuldur Hudâyığa ming dâd eter
Arzı şudur: Allah’a bin imdad eder
Hâlim kör dep yaşın saçıp feryâd eter
"Halimi gör" deyip, yaşını saçıp feryad eder;
Nara tartıp mahşergâhnı âbâd eter
Nâra çekip mahşer yerini bayındır eder;
Aşıklarnı âh-ı dili karzı bolğay
Aşıkların gönlünün âhı borcu olur.
Çın âşıklar dâim ürik ölgen emes
Gerçek âşıklar daima diri, ölmüş değil;
Ervâhları yer astığa kirgen emes
Ruhları yer altına girmiş değil;
Zâhid âbid bu manânı bilgen emes
Zâhid âbid bu mânayı bilmiş değil;,
Çın âşıklar halâyıknı Hızrı bolğay
Gerçek âşıklar ahalinin Hızır’ı olur
Yazuklardın korkup özin yığlap turar
Günahlardan korkup kendisi ağlayıp durur;
Rûz-ı mahşer netermen dep kanlar yutar
Mahşer günü ne yaparım deyip kanlar yutar
Sırat atlığ güzergâhda başı katar
Sırat adlı güzergâhta başı uyuşur
Hâcesiğe şikesteliğ arzı bolğay
Rabb'ine acizlik arzı olur
Zerre ışkı kimge tüşse nâlân kılur
Zerre aşkı kime düşse, ağlar eyler
Köz yaşını akkuzuban ummân kılur
Göz yaşını akıtarak umman eyler
Her ne tapsa Hak yolığa ihsân kılur
Her ne bulsa, Hakk yoluna ihsan eyler
Bahillerni adâveti buğzı bolğay
Cimrilerin düşmanlığı-buğzu olur.
Aşıklarnı yaş ornığa kanı akkay
Aşıkların yaş yerine kanı akar
Melâyikler her tarafdın nûrlar yakkay
Melekler her taraftan nurlar yakar
Gâfil bolsa hâzır bol dep özi bakkay
Gâfil olsa, "Hazır ol" deyip kendi bakar;
Çın âşıklar bu dünyânı çuğzı bolğay
Gerçek âşıklar bu dünyanın süsü olur.
Ehl-i dünyâ ahiretdin pervâsı yok
Dünya ehlinin âhiretten korkusu yok;
Rûhı tenhâ iman islâm hemrâsı yok
Ruhu yalnız, iman-İslâm yoldaşı yok;
Tarikât yol adaşkan hiç pervâsı yok
Tarikat yolunu şaşıran hiç korkusu yok;
Bendemen der tili birle ağzı bolğay
Kulum der, dili ile ağzı olur.
Keçe Allah, kündüz Allah tınmay yürer
Gece Allah, gündüz Allah dinmeden yürür;
Allah şemi pervâne dek özin urar
Allah mumu, pervane gibi kendini vurur;
Leyli Mecnun Ferhâd Şirin devrin sürer
Leylâ-Mecnun, Ferhad-Şîrîn devrini sürer;
Hak Te'âlâ âşıklarnı suzı bolğay
Hakk Teâlâ âşıkların sevgilisi olur.
Aşık küyse hâs ma'şukı birle küygey
Aşık yansa, hâs sevgilisi ile yanar;
Mecâziler küymey turur cândın toygay
Sahteler yanmadan durur, candan doyar;
Çın âşıklar küygen sarı pür-nûr bolgay
Gerçek âşıklar yandıkça pür-nur olur
Ol sebebdin maşukığa nâzı bolğay
O sebepten mâşukuna nâzı olur.
Otka salsa otdın yanmaz âşık kişi
Ateşe koysa, ateşten yanmaz âşık kişi;
Yer ü kökni bostân kılğay akkan yaşı
Yer ve göğü bostan kılar akan yaşı;
Allah dese bişek yarur içi taşı
Allah dese, şüphesiz parlar içi-dışı;
Küymek yanmak âşıklarğa bâzı bolğay
Yakılmak-yanmak âşıklara adet olur.
Cümle aşık yığılıp bargay dergâhığa
Bütün aşıklar yığılıp varır dergahına
Yaşın saçıp efgân kılıp bargâhığa
Yaşını saçıp efgan eyleyip bargahına
Yetti duzah takat kılmaz bir ahığa
Yedi cehennem dayanamaz bir ahına
Rahman İgem aşıklarga kadı bolgay
Rahman Melik'im aşıklara hakim olur
Sulh eylese, âşıkları kabul kılmas;
Sulh eylese âşıkları kabul eylemez
Hur u ğılmân cennet berse közge ilmes
Huri-gılman, cennet verse, göze iliştirmez
Didâr tilep başlarını yerdin almas
Cemal dileyip başlarını yerden almaz;
Aşıkları didâr körüp râzı bolğay
Aşıkları cemal görüp râzı olur.
Aşıkların yetti kökke yeter âhı
Aşıkların yedi göğe ulaşır âhı;
Allah dese yeksân bolur her günâhı
Allah dese, yerle bir olur her günahı;
Aşıklarnı Rahmân İgem tekyegâhı
Aşıkların Rahman Melik'im sığınağı
Aziz başı halâyıknı nezri bolğay
Aziz başı ahalinin nezri olur.
Aşıklarnı köp küydirgen Hak didârı
Aşıkları çok yandıran Hakk cemali
Anıng üçün tınmay yığlab kılur zârı
Onun için dinmeden ağlayıp döker gözyaşı feryad
Va'de kılğan âşıkları körer ânı
Vaad ettiği âşıkları görür O'nu
Hak cemâlı köz yaşını müzdi bolğay
Hak cemali göz yaşının bedeli olur.
Aşıkları Hakka bakıp na'ra tartar
Aşıkları Hakkâ bakıp nâra çeker
Melâyikler tuhfe kılıp Hakka aytar
Melekler hediye eyleyip Hakkâ söyler;
Şevk şarâbın içgen âşık şevki artar
Şevk şarabını içen âşıkın şevki artar
Şor u efgân halâyıknı tuzı bolğay
Karışıklık-feryad ahalinin tuzu olur.
Mey-i cânbahşı içken âşık anda sultân
Can verici meyden içen âşık orada sultan;
Anıng üçün Hak yolıda cânı kurbân
Onun için Hakk yolunda canı kurban;
Tangla barsa didârığa kılur mihmân
Sabaha varsa, cemaline eyler konuk
Zemistânda mey içürse yazı bolğay
Kış mevsiminde mey içirse, yazı olur.
Pinhân yürür kimni körse âşık kılur
Gizli yürür kimi görse, âşık eyler
Lutf eylese kezzâblarnı sâdık kılur
Lutfeylese, yalancıları sâdık eyler
Hakdın korkkan dergâhığa lâyık kılur
Hakk'tan korkanı dergâhına lâyık eyler
Zâhir amâ bâtın içre közi bolğay
Zahiren görmez, bâtın içinde gözü olur.
Aşık yanar halkdın tanar Allah râzı
Aşık yanar, halktan kopar, Allah râzı;
Aşıklıknı ârzu kılğan şehid gâzi
Aşıklığı arzu kılan şehid, gâzi
Hâcet ermes âşıklarğa köb ü azı
Gerekli değil âşıklara çoğu-azı
Katre yaşı Hak mevlâmnı nezri bolğay
Damla yaşı Hakk Mevlâ’mın nezri olur.
Cünun içre başın yarğan kanı câri
Delilik içinde başını yaranın kanı gider
Zikrin aytsa Allah özi Bir ü Barı
Zikrini söylese, Allah kendisi Bir ve Var'ı
Seherlerde kan yığlamak kâr u bârı
Seherlerde kan ağlamak kâr ve varı;
Aşıkları her kün yüz ming gâzi bolğay
Aşıkları her gün yüz bin gâzi olur.
Kul Hâce Ahmed mâlı yoktur nezri başı
Kul Hoca Ahmed, malı yoktur, adağı başı
Tangla barsa Hâcesiğe tuhfe yaşı
Sabaha ulaşsa, Rabb’ine armağan yaşı;
Acz ü niyâz şikesteliğ kılğan işi
Acz ve niyaz, kırılmışlık eylediği işi;
Eşk-i surh ruy-ı zerdi özri bolğay
Kanlı yaşı, sarı yüzü özrü olur.