Keling yığlıng zâkir kullar zikr aytaylık
HİKMET-108
Keling yığlıng zâkir kullar zikr aytaylık
Gelin toplanın zâkir kullar, zikr söyleyelim;
Zâkirlerni Hudâ bişek süyer ermiş
Zâkirleri Allah şüphesiz sever imiş.
Işksızlarnı imânı yok ey yârânlar
Aşksızların imanı yok ey arkadaşlar;
Duzah içre tınmay dâim küyer ermiş
Cehennem içinde dinmeden devamlı yanar imiş.
Muhabbetliğ âşıklarnı Hudâ süydi
Muhabbetli âşıkları Allah sevdi;
Anıng üçün dünyâ ukbin talak koydı
Onun için dünya derdini boşadı
Cândın keçip yaşın saçıp âşık boldı
Candan geçip, yaşını saçıp âşık oldu;
Rûz-ı mahşer didârını körer ermiş
Mahşer günü cemalini görür imiş.
Aşıklarnı çın dostığa cânı kurbân
Aşıkların gerçek dostuna canı kurban;
Şevki birle anı izlep kılur efğân
Şevki ile onu arayıp eyler feryad
Işk sevdâsı başka tüşse hâne veyran
Aşk sevdası başa düşse evi viran
Şeydâ bolup anı izlep yürer imiş
Tutkun olup, onu arayıp yürür imiş.
Aşık bolsang keçe kündüz tınmay yığla
Aşık olsan, gece gündüz dinmeden ağla;
Pir-i muğan hizmetiğe beling bağla
Pir-i kamil hizmetine belini bağla;
Küyüp bişib derdi bile köksing dağla
Yanıp pişip derdi ile göğsünü dağla;
Dağda ketken visâlini körer ermiş
Dağda giden visalini görür imiş.
Haknı söygen âşıkları taptı murâd
Hakk’ı seven âşıkları buldu murat;
Yalğan âşık bolup yürme tangla uyat
Sahte âşık olup yürüme, sabaha ayıp
Kılıçdın tiz, kıl köfrügni atı sırât
Kılıçtan keskin kıl köprünün adı Sırat;
Yalğan davâ kılğan ötmey kalar ermiş
Yalan dâva eyleyen geçemeyip kalır imiş.
Aşık bolsang yalğan da'vâ kılma zinhâr
Aşık olsan, yalan dâva eyleme sakın
Yalğan da'vâ kılğanlardın Hudâ bizâr
Yalan dâva eyleyenlerden Allah bizâr
Kahhâr İgem kahr eylese atı Kahhâr
Kahhar Melik'im kahr eylese, adı Kahhar;
Kıyâmet kün yüzi kara kobar ermiş.
Kıyamet günü yüzü kara kalkar imiş.
Aşıkları keçe yığlab seher kobar
Aşıkları gece ağlayıp seherde kalkar
Sır şarâbın içken âşık sırnı yapar
Sır şarabını içen âşık sırrı örter;
Her kim sögse belki tepse kolın öper
Her kim söğse, belki tepse, elini öper
Andağ erenler feyz ü fütuh alar ermiş
Öyle erenler feyiz-fetih alır imiş.
Muhabbetdin haber algan cânnı bilmes
Muhabbetten haber alan canı bilmez;
Başı ketse tâ yârı yok cânnı bilmes
Başı gitse, yâri olmadıkça canı bilmez;
Işk kelâmı zevk taâmı nânnı bilmes
Aşk kelâmı, zevk yemeği, ekmeği bilmez;
"Hu-Hu" teyü zikrin aytıp yürer ermiş
"Hu"-"Hu" diye zikrini söyleyip yürür imiş.
Aşıklarnı közi giryân bağrı biryân
Aşıkların gözü yaşlı, bağrı yanık;
Pervâsı yok nâmusı yok yürer üryân
Çekinmesi yok, utanması yok, yürür çıplak
El közige tufrakdın kem sırrı pinhân
Halk gözünde topraktan değersiz, sırrı gizli
Cânı birle yâdın aytıp yürer ermiş
Canı ile zikrini söyleyip yürür imiş.
Toğrı yürgen âşıklardın Hudâ râzı
Doğru yürüyen âşıklardan Allah râzı;
Aşık işi âsân emes kılma bâzî
Aşık işi kolay değil; eyleme heves
Yalğançılar âşıkmen der Allah kazı
Yalancılar âşıkım der, Allah hakim
İmânını püçek pulğa satar ermiş
İmanını değersiz pula satar imiş.
Aşıklıknı âsân işi baş bermeklik
Aşıklığın kolay işi, baş verme
Mansur-sıfat özdin keçip cân bermeklik
Mansur gibi kendinden geçip can verme
"Mûtû kable en temûtû" hâk bolmaklık
"Mutu kabte en temutu" toprak olma
Aşıkları ölmes burun öler ermiş
Aşıkları ölmeden önce ölür imiş.
Sevda kılsan ahiretni sevdasını
Sevda eylesen ahiretin sevdasını
Başka alma dünyanı gavgasını
Başa alma dünyanın kavgasını
Amel kılgıl cennet algıl masivasını
Amel eyle cennet al masivasını
Cennet algan didarını körer ermiş
Cennet alan cemalini görür imiş.
Allah nûrı kabring için rûşen kılğay
Allah nuru kabrinin içini aydın eyleyince
Firdevs cennet güli açılıb gülşen kılğay
Firdevs cenneti gülü açılıp gülşen eyleyince
Melaikler tigresidin özün koyğay
Melekler karşısından kendini bırakınca
Bu âlemning rûşeninden keçer ermiş
Bu alemin aydınlığından geçer imiş
Barça ervâh yığlıb kelgay mübârekga
Bütün ruhlar toplanıp gelince mübareğe
Meşgul bolğay tebârekgâ
Meşgul olunca kutluluğa
Duâ kılıb kayıtğandın song kalğay yegâ
Dua eyleyip döndükten sonra kalınca tek
Cümle ervâh sonub bir bir kaçar ermiş
Bütün ruhlar dönüp bir bir kaçar imiş
Yetti kadem koyğandın song Münker Nekir
Yedi adım geldikten sonra Münker-Nekir
Heybet birle kirib kelgey kılıb kahr
Heybet ile girip gelince eyleyip kahır
İki közi otdek yanıb tarfa yanır
İki gözü ateş gibi yanıp acaip yanar
Nûrın körüb ta'zim kılıb kaçar ermiş
Nurunu görüp saygı eyleyip kaçar imiş
Kul Hâce Ahmed âşık bolsang cândın keçgil
Kul Hoca Ahmed âşık olsan, candan geç
Andın songra şevk şarâbın toya içgil
Ondan sonra şevk şarabını doyasıya iç
Günâhıngnı sebük kılıp munda uçgil
Günahını hafif eyleyip burada uç
Aşıkları uçmah içre uçar ermiş
Aşıkları cennet içinde uçar imiş.